İslam’a zarar veren yargı değil, FETÖ’cülerdir!
- GİRİŞ31.01.2025 08:19
- GÜNCELLEME31.01.2025 08:40
Yine AK Parti eskilerinden birisi..
Yine, yıllarca bakanlık yapıp, Tayyip Erdoğan’ı sırtlayacağına, tam aksine onun sırtına binip, kendi çapsızlığını gizlemiş, şimdilerde ise, ortalığa meydan okuyan tiplerden birisi..
AK Parti kurucularından kendisi..
Doğru Yol Partisi’nde başlamış, AK Parti’ye kurucu olmuş..
Ne katmış AK Parti’ye?
Hiçbir şey.
17 Aralık FETÖ emniyet darbesi sonrasında, AK Parti yönetimi tarafından kendisine fazla görev verilmediği gerekçesi ile, küskünlere oynamış, şimdi ise, hepten zıvanadan çıkmış:
“Mazlumlar zalim oldu; kendi militan yargımızı oluşturduk, 15 Temmuz yargısı giyotin gibi çalışıyor” demiş..
Merak ediyorum, dünkü mazlumlar dindarlardı..
Bugünkü mazlumlar kimler?
Onun da cevabını veriyor Hüseyin Çelik: “Melek İpek”
Çarpıtmıyorum, abartmıyorum..
Hüseyin Çelik’in derdi, 10 yıldır İngiltere’de kaçak yaşayan Akın İpek’i savunan, “Oğlum 3 gün toplantıya katılıp; geri dönecek, Kaçmadı benim oğlum” diyen anne Melek İpek’in mahkum olması..
Ki o Akın İpek, şu an kaçak yaşadığı İngiltere’de, Türkiye’den kaçırdığı paralarla sayılı zenginler arasında.
Kimin parası onlar?
CIA’in emri ile kurulmuş terör örgütü FETÖ’nün Müslümanları istismarı sayesinde toplanan paralarla sağlanan zenginlik değil mi o?
O zenginliği sorguluyor mu Hüseyin çelik?
Hayır?
İstanbul Boğazı’ndaki köşkü sorgulayabiliyor mu, Hüseyin çelik?
Hayır..
Turgut Özal Üniversitesi kurulurken devlet malına çökenleri soruluyor mu, Hüseyin Çelik?
Hayır..
Zaman gazetesinin binasının FETÖ’ye nasıl geçtiğini sorgulayabiliyor mu Hüseyin Çelik?
Hayır..
Onun bildiği tek şey var:
“Biz mazlum idik, şimdi zalim olduk”
Biz zalim isek, FETÖ de mazlum, öyle mi Hüseyin Çelik..
Milletin malına çöken, CIA’nin emrindeki FETÖ mazlum öyle mi?
Soru hırsızlığı yapanlar mazlum öyle mi?
Eski futbolcusundan, eski savcısına, hakimine kadar, işadamlarına, bürokratlarına, öğretim üyelerine kadar.. Binlerce CIA emrindeki FETÖ’cü, yurtdışına kaçtı. 10 yıldır hiçbir zorluk yaşamadan yurtdışında ağalar gibi yaşıyorlar.
Hiçbirisinin, ne vize sorunu var, ne “Bu kadar misafirlik yeter” itirazı ile karşılaştığı var.
Kimisi Yunanistan’da, kimisi Almanya, kimisi Fransa, Kimisi İngiltere, özellikle de Amerika’da, Kanada’da, el üstünde tutuluyorlar. Hiçbir zorluk yaşamadan, hayatlarını idame ettiriyorlar.
Burda bir ilginçlik olduğunu sorgulamayan Hüseyin Çelik, yurtdışına kaçamayan FETÖ’cülerin mazlum olduklarını söylüyor..
Hani kaçamayanlar, “Biz aldatılmışız. Bize ‘burda kalın’ dediler. Bizi kurtaracaklardı. Ama bizi yem olarak kullanmışlar.. Kendileri şimdi yurtdışında krallar gibi yaşarlarken, bizler cezaevlerinde çile çekiyoruz. Türk halkından özür diliyoruz” deseler..
Ben de sorgularım, “Gerçekten de. Onbinlerce FETÖ’cü yurtdışına kaçtığı halde, bazı kişiler burda kalmışlarsa.. Bunların aldatılan kesim olduğunu düşünebiliriz” derim..
Ama “biz aldatıldık” demiyorlar..
“Bizi kurtaracaklar. Biz bekliyoruz” modunda, CIA talimatlarını yerine getirip, 17-25 Aralık’ta da, 15 Temmuz’da da doğru yaptıklarını ileri sürüyorlar..
AK Parti’nin kurucularından Hüseyin Çelik de, bunların mazlum olduğunu ileri sürüyor..
Daha ilginci..
Hüseyin Çelik’in açıklamalarından bir cümle daha aktarayım, tam da FETÖ’cülerin özelliklerini, başkalarına nasıl yamadığını görün:
“Herhangi bir sıradan insanlar her şeyi yapabilirler. Ama sabahtan akşama kadar Allah, Muhammed, ayet, hadis, din, iman, Kur’an, kitap diyen insanların bu tür yanlışlıkların içerisinde olması İslamiyet’e de çok büyük bir zarar veriyor. Sadece Müslümanlara zarar vermiyor. İslamiyet’in bizatihi kendisine de zarar veriyor.”
Vicdansız adam..
Sahtekar adam..
CIA’in emrine girmiş FETÖ’cüler bu söylediklerine harfi harfine uyduğu halde, sen nasıl olur da, “15 Temmuz yargısı diye Türkiye’de bir yargı oluştu. Bu aslında yargı falan değil, bu bir çeşit istiklal mahkemeleri” diyerek, özellikle darbe yapan FETÖ’cüleri öne çıkartarak, onların yargılanmalarının hukuksuz olduğunu söyleyebilirsin?
Askeriye içine sızıp, içki içen, kadınlarla zina yapan, ama kendi aralarında bunun fetvasını aldıklarını iddia eden ahlaksız FETÖ’cülere sahip çıkıp, nasıl olur da, onları yargılayanları “Sabah akşam Allah diyorlar, zalimlik yapıyorlar” diyebilirsin?
Sabah akşam din diyen Fetullah Gülen değil miydi, 24 yıl, Amerika’da yaşayan..
Gerçek yüzlerini gördüğümüz tarihe kadar, bir samimiyetimiz olmasa da, alnı secde görüyor diyerek, onlara yapılan bir haksızlık var ise engel olmaya çalıştığımızdan..
Kemalistlerin tüm dindarlara zulmettiği dönemlerde, bu kişilere de haksızlık etmelerini, dindar görünmelerine bağlayarak, itiraz ettiğimizden..
Bugün kendimizi sorguluyoruz, “Niye uyanmadık. Niye kemalistlerin kapalı kapılar ardında bunlarla işbirliği içinde olabileceklerini düşünmedik. Bugün kemalistlerle birlikte Tayyip Erdoğan’ı devirmek istedikleri gibi, o gün de kemalistlerle birlikte olma ihtimalini niçin aklımıza getirmedik.”
Bu derin yapıyı yeterince sorgulamadığımız için, nedamet gösteriyoruz.
Kemalistlerin, bize de her türlü eziyeti yaptıkları gerçeğinden hareketle, “Bizi yanıltan o zalim kemalistlerdi. Bize de zulmediyorlardı. Onlara da zulmettiklerini düşündük. Ama aslında her ikisi de zalim imiş” diye kendimize gerekçe bulsak da.. Kemalistlerin bizi yanılttığını söyleyerek, kendimizi savunsak da..
“Sonuçta Müslüman, CIA’in kucağındaki bu yapıyı mutlaka görebilmeli idi” diyor, kendimizi eleştiriyoruz..
Ama Hüseyin Çelik, karşımıza geçiyor, utanmadan, adeta FETÖ’cülere sahip çıkarak, onların cezaevine konulmasını, zalimlik olarak nitelendirip, İslam’a zarar verdiğini söyleyebiliyor..
Dürüst olun beyler..
Bu ülkede başörtülü öğrenciler üniversite kapısından içeri giremezken.. İmam Hatip liselerinin bile bazılarında, öğrenciler başını örtemezken Milli Eğitim Bakanlığı yapan Hüseyin Çelik’in, mazlum gibi gösterdiği FETÖ’cüler, bu ülkede TSK’nın generallik rütbesine yükselmenin yollarını bulmuşlar..
Gerçekten dindar olsaydınız, gerçekten CIA’nin emrinde olmasaydınız, TSK’da yükselme peşinde koşacağınıza, başörtülü öğrencilere bir destek verseydiniz. Haydi ordan Amerika’nın uşakları” demesi gereken Hüseyin Çelik, “Melek İpek cezaevindeyken Öcalan’ı serbest bırakmak kabul edilemez” diyor.. Yine algı yapıyor..
Hiç lafı eğip bükmeden söyleyeyim.
PKK ne ise, FETÖ de odur.. Melek İpek, İngiltere’de kaynağı belirsiz paralarla krallar gibi yaşayan oğlunu savunabiliyorsa..
Cezasına katlanmak zorundadır..
“Ülkeye ihanet etmişlerdir.. Dindarların paralarını zimmete geçirmişlerdir. Ama yaşlı insanların, ağır hastaların kanunlardaki imkanlardan yararlanması çerçevesinde, Melek İpek’e de ayrımcılık yapılmadan, o imkanlardan yararlandırmak gerekir” derseniz..
Darbeci Çetin Doğan’lar, Çevik Bir’ler ve diğerleri o maddelerden yararlandı. Melek İpek de yararlansa, bir şey değişmez” derim..
Ama lütfen, kimse aklımızla alay etmesin..
Yeni Akit
Yorumlar28