Aaa bakın ne kadar da Erdoğan’a benziyor (mu acaba)?!
- GİRİŞ01.02.2025 09:20
- GÜNCELLEME01.02.2025 09:20
Adam ihaleye fesat karıştırmaktan yargılanıyor..
Davayı bir şekilde evirip çevirip, düşünce açıklamasına açılmış davaya çeviriyor. Daha doğrusu düşünce açıklamasına açılmış bir davaymış gibi gösteriyor.
Kamuoyu ihaleye fesat karıştırma davasını konuşacağına.. Beylikdüzü Belediyesinin hemen bütün ihalelerinin bir firmaya gitmesinin arkasında yatan sebebi konuşacağımıza.. İhaleye giren o firmanın İmamoğlu aile şirketinden aldığı dairelerin arka planını konuşacağımıza..
Ekrem Bey bir basın toplantısı düzenliyor ve ardından orada yaptığı tehditler sebebiyle açılan soruşturmayı öne çıkarıp ihaleye fesat karıştırma davasını perdeliyor.
İhaleye fesat ne oldu?
İhaleye fesat karıştırma davasıyla ilgili sanık Ekrem Bey’in savunması ne?
Tıpkı Rıza Akpolat’ın altı milyonluk arabasını 8 milyona sattığı ve üstü örtülü rüşvet aldığı müteahhit örneğindeki gibi, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde de Ekrem İmamoğlu, ihale verdiği firmaya, aile şirketinin dairelerini yüksek fiyata mı acaba sattı, aradaki farkı rüşvet olarak cebe mi koydu sorularına cevap aramamız gerekirken..
Ekrem İmamoğlu Çağlayan Adliyesinde şov yapıyor.
İhaleye fesat davasını konuşacağımıza..
Bir bilirkişinin ismini ifşa ettiği gerekçesiyle açılan soruşturmayı konuşuyoruz.
Dün Ekrem İmamoğlu, 3-4 bin kişiyi adliye önüne topladı.
Savcının yanına çıkıp, avukatının anlatımıyla nezaket kurallarına aşırı derecede önem veren bir karşılama-ifade verme sonrası adliyeden ayrıldı.
Görüntü tamamlandı.
İş kaldı fonlanmış medyadaki borazanların propagandalarına.
Bugünkü gazetelerde daha ayrıntılı olarak göreceğimizden eminim.
Şimdilik internet sitelerindeki haber ve anlık gelişmeleri yazdıklarını iddia eden yazarlardan öğreniyoruz ki Ekrem İmamoğlu, Tayyip Erdoğan’a çok benziyormuş.
“Aaaaaaa bakın bakın” diyorlar, “Tıpkı Tayyip Erdoğan gibi Ekrem İmamoğlu da Karadenizli. Tayyip Bey’in de siyasette yükselmesinin başlangıcı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı.. Ekrem Bey’in de siyasette yükselmesinin başlangıcı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı.. Ekrem Bey ne kadar çok benziyor Tayyip Bey’e” şeklinde devam ediyorlar.
“Aaaaaaa” diyorlar, “Tıpkı Tayyip Erdoğan’ın 25 yıl önceki cezaevine gidiş sürecine ne kadar da çok benziyor” yorumunda bulunuyorlar.
““Aaaaaaa bakın bakın” diyorlar, “o zaman da Tayyip Erdoğan’ı sevenleri yalnız bırakmamıştı, şimdi de Ekrem İmamoğlu’nu sevenleri yalnız bırakmıyor, ne kadar çok benziyor” cümlesini kuruyorlar.
“Aaaaaaa bakın bakın” diyorlar, “25 yıl önce de Tayyip Erdoğan cezaevine uğurlanırken yanında eşi Emine Erdoğan da vardı, şimdi de Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu yanında” benzetmesi yapıyorlar.
“Aaaaaaa bakın bakın” diyorlar, “Tıpkı, 25 yıl önce de yargı kararıyla Tayyip Erdoğan engellenmek istenmişti, şimdi de Ekrem İmamoğlu yargı kararı ile engellenmek isteniyor” kıyaslamasında bulunuyorlar.
“Aaaaaaa bakın bakın” diyorlar, “Tıpkı, 25 yıl önce toplu olarak atılan ‘bu şarkı burada bitmez’ sloganları gibi, bugün de ‘kurtuluş yok tek başına’ sloganlarıyla yeni bir dönem başlıyor” iddiasını dillendiriyorlar.
Haydi oradan satılık kalemler.
Tayyip Erdoğan şiir okuduğu için yargılandı, düşüncesini açıkladığı için mahkum oldu.
Tayyip Erdoğan ihaleye fesat karıştırdığı için yargılanmıyordu.
Tayyip Erdoğan, yaptığın inşaattaki daireleri satarken, önündeki belediyeye ait yeşil arsayı, “burası da inşaata dahil” diyerek kimseyi dolandırmamıştı.
Tayyip Erdoğan, Belediye Başkanlığının beşinci yılında üç villayı birden, mal varlığında 1 TL eksilmeden satın alan bir isim değildi.
Tayyip Erdoğan mahkum edilirken, yargılaması üç ay sürdü, Yargıtay incelemesi bir haftada tamamlandı. Erdoğan’ın ağzından, ne savcıya, ne yerel mahkemedeki hakimlere, ne de dosyayı binlerce bekleyen diğer kararların önüne çekip, bir haftada onaylayan Yargıtay üyelerine tek kelime ettiğini duymadık.
Sizin davanız şiir okuma davası olmadığı gibi, ihaleye fesat karıştırma gibi yüz kızartıcı bir suçtan dolayı. Nerede üç ayda yargılamanızın bitmesi… onuncu yıl olmuş.
Erdoğan’ın karşısındaki önyargılı yargının bugün %1’i olsa, haydi diyelim altı ayda o dava bitmeyebilir ama iki yıldan fazla da sürmezdi.
Ekrem İmamoğlu’nu, milletin adamı cumhurbaşkanımıza benzeterek, yeni dönemin Erdoğan’ı diye tanıtmak istiyorlar.
İyi de, Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildiği tarihte, İstanbul’da girmediği bir sokak, ziyaret etmediği bir mahalle, evine gece üçten önce gittiği bir gün bilen var mı?
Tayyip Erdoğan Erdoğan’a benzetmek istediğiniz Ekrem İmamoğlu ise, hangi arsaya kaç katlı inşaat yapılırın dışında bildiği bir sokak, ziyaret ettiği bir hemşeri, gecelediği bir parti çalışması 365 gününü boş verdik üç gününü gösterebilen var mı?
Tayyip Erdoğan aynı evde yaşadığı çocuklarını günlerce göremediği için, gece yarısı geldiği kapının üzerinde, “Bir geceni de bize ayır” notu gören, kendini halkı için feda eden bir lider. Ya Ekrem İmamoğlu.. Başkanlık koltuğuna oturduğunun haftasında, “kızıma söz verdim tatile götüreceğim. Tatil yapmak benim de hakkım” dememiş miydi.. “Tatil bana yakışıyor” dememiş miydi..
Ne kolay Tayyip Erdoğan olmak…
Tayyip Erdoğan olmak o kadar kolay değil beyler..
Çile çekeceksiniz ki, halk sizi 22 yıl boyunca tekrar tekrar seçsin..
İlkeli olacaksınız ki halk sizi takdir etsin.. Bir yandan “milliyetçiyim” diyeni, bir yandan terör örgütü PKK için “hak arayan yapı” diyenleri yan yana-üst üste koyup kirli ilişkilerle oy toplamayacaksınız ki halk sizi benimsesin.
Ekrem İmamoğlu da Tayyip Erdoğan olamaz, biz de Ekrem İmamoğlu‘nun satılık kalemleri gibi olmayız, olamayız.
Tayyip Erdoğan’a şiir okuduğu için mahkum edildiği gün, “muhtar bile olamaz” diyen ahlaksızların hepsi, bugün Ekrem İmamoğlu’nun etrafında toplanmışlar.
Ama sizi temin ederim ki, Ekrem İmamoğlu‘nu şu veya bu konuşması sebebiyle mahkumiyetini boşverin, ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkum olduğunda dahi, bizler “artık muhtar bile olamaz” kin ve nefret dolu manşeti atmayız.
Onlar Tayyip Erdoğan’ın başörtülü eşini, “sıkma baş” diyerek tahkir ettiler ama, Erdoğan’ı sevenlerin hiçbirisi bugüne kadar Dilek İmamoğlu‘nun ne kıyafetini sorguladı ne de onu tahkir etti.
Ekrem İmamoğlu; bindirilmiş kıtalar ile birlikte, çevresi ile kin ve nefret dolu, çapsız bir birlikteliği temsil eder.
Tayyip Erdoğan ise sevenleriyle birlikte; dürüstlüğü, ilkeliği, çalışmayı, koltuk için prensiplerden vazgeçmemeyi temsil eder.
Dürüst olun, çalışkan olun, samimi olun, Allah sizi de başarılı kılabilir.
Ama, bir hafta önce, “pışııık” dediğiniz adamla şimdi ellerinizi havaya kaldırıyorsanız, riyakarsınız demektir. Koltuk için her şeyi yaparsınız demektir.
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol