Koca koca profesörler, karşılarındaki koca koca yüksek lisanslı bireylere soruları hazırlamışlar:

“Aşağıda verilen ölçütlere göre bulunduğunuz ülkeyi ve Türkiye’yi değerlendiriniz” demişler..

Başlıkları sıralamışlar:

“Gelir ve alım gücü”

Bunu sormuşlar ama, “Bulunduğunuz ülkenin Afrika’da kaç sömürdüğü ülke var, Türkiye’nin sömürdüğü bir ülke var mı” diye sormamışlar..

Yine sormuşlar:

“Sağlık hizmetleri”

Ama “Korona döneminde, bulunduğunuz ülkede yaşlılara hizmet verilmeme durumlarına şahit olmadınız mı? Türkiye’de yakınlarınızdan, yaşlı oldukları için hizmet almadığını söyleyen hiç kimse oldu mu?” sorusunu sormamışlar.

“Sosyal ve kültürel ihtiyaçlar”ı sormuşlar..

Ama, “Bulunduğunuz ülkede, Müslümanlara kıyafet özgürlüğüne ne derece saygılı davranılıyor? Yunanistan’da iseniz, cami bulabiliyor musunuz? O ülkenin vatandaşı olmayanlara ırkçı bir bakış açısı var mı? Türkiye’deki yabancı sığınmacılara gösterilen yakınlığı, bulunduğunuz ülke ile kıyaslar mısınız” sorulmamış..

Sorulmuş, “Eşlerin istihdamı”.

Ama şu sorulmamış, “Eşlerin istihdamı konusunda bulunduğunuz ülkenin imkanları, Türkiye’ye göre çok daha ileri düzeyde de.. O ülkelerde evin işlerini kim yapıyor? Evde yemeği, evin temizliğini, çamaşırı vesaireyi, çalışan kadın mı yapıyor? Yoksa erkeklerle bölüşerek mi yapılıyor?” 

Kadınların çalışmasına destek veriliyor da.. Erkeklerin ev işlerine yardımı konusunda ne yapıyorlar? Belli bir azınlık, hizmetçi tutuyor olabilir.. O hizmetçiler bayan mı, erkek mi sordunuz mu, hizmetçi tutmayanlarda ev işleri kimin üstüne yıkılıyor, sorguladınız mı?

Ve geliyoruz, en önemli ve üzerinde tepinilen konulara..

Evet, Prof. Dr. Eren Ceylan, Prof. Dr. Orhan Arıkan, Prof. Dr. Özgül Yılmaz Tüzün, Prof. Dr. Raşit Çelik ve Doç. Dr. Ece Özdoğan Özbal’ın yaptığı araştırmada, Türkiye’den yurtdışına giden ve orada yaşayan lisans ve üstü eğitim almış katılımcılarının cevaplaması için yöneltilen en önemli sorulardan birisi “liyakat” diğeri de “Adil Hukuk düzeni”.

Gruptaki araştırmacılardan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Eren Ceylan, şöyle diyor: 

“Gidenlerin akılları, fikirleri Türkiye’de. Sanıldığı gibi yüksek alım gücü yani ekonomik nedenler için gitmiyorlar. Bu madde, değerlendirilen 10 kriter arasında Avrupa’ya gidenler için beşinci Kuzey Amerika’ya gidenler için dördüncü sırada yer alıyor.”

Aslında, en kesin veriler, yurtdışında gelir durumunun Türkiye’ye göre daha iyi olduğu noktasında..

Veya en azından bu konuda çok keskin bir algı var..

Ama bu veri veya algı, ne derseniz deyiniz, yapılan araştırmada, doğru çıkmamış..

Veya, ülkemiz insanı o kadar özverili ki, “Patatese ülkemi satmam” diyor. “Patlıcan için ülkeme ihanet etmem” diyor..

Dolayısı ile, Sözcü’nün, Cumhuriyet’in, Türk Tabipleri Birliği’nin ve diğer solakların hemen tamamının tezlerini çöpe atan bir sonuç, bu..

Bunu bir kenara not edelim..

Ekonomik duruma göre, alım gücü değerlendirmesine göre, daha göreceli olan, birebir ispatı ve kesin sonucu tespit etme imkanı olmayan “liyakat” ve “adil hukuk düzeni”e geçelim..

Eren Ceylan diyor ki:

“Hukuk düzeni, liyakate verilen önem, çalışma koşullarının ortamı ve niteliği ve çocukların eğitim olanakları yurtdışına gidenler için öncelikli kriterler.”

Eren Ceylan’dan bu gollük pasını alan AK Parti düşmanı Cumhuriyet gazetesi de, “beyin göçünün sebebi” başlığı altında, gerekçeyi getirip “Türkiye’deki adalet eksikliği”ne bağlamış.

Araştırmayı yapanlar, böyle bir sonuç çıkarılmasına ne derler, bilmiyorum..

AK Parti’ye düşmanlık yapan kesimden olmadıklarını söyleyerek, hatta bugünkü siyasi iktidarın sayesinde bazı kurumlarda görev yaptıklarını hatırlatarak, “Önyargılı olmadıkları”nı söyleyeceklerini tahmin ederek, onlar hakkında değerlendirmemi sonraya bırakarak, hatırlatmak istiyorum..

Böyle bir araştırmada, “Bulunduğunuz ülkenin dünya genelindeki soykırımlara verdiği destek özelinde, adalet değerlendirmeniz nedir?”

Öyle ya..

Almanya’sından başlayın. İngiltere’sine kadar. Amerika’sından Fransa’sına kadar, İsrail’in soykırımına destek veren, hatta silah göndererek, tavrını net olarak gösteren ülkelerde bulunan, bizim eğitimli insanlarımız, o ülkelerin “hukuk”a ve “adalet”e bakış açılarını, soykırım üzerinden değerlendirmeleri gerekmez mi?

Günde mahkemelerinden 40 bin ortalama karar verilen Türkiye’de, Osman Kavala, Can Atalay, Selahattin Demirtaş üzerinden, yani üç dosya üzerinden “Adalet var, yok” totosu oynayanlar, 1.5 yıl içinde Gazze’de 50 bin insanın katledildiği bir soykırıma, bulundukları ülkelerin verdiği desteğin, hukuk-adalet ekseninde nereye oturduğunu yorumlamalarını istemeleri gerekmez miydi?

“Türkiye’de Osman Kavala cezaevinde, dolayısı ile hukuk yok” diyenler..

Gazze’de çoğu çocuk 50 bin insanın öldürülmesine destek veren şu an yaşadıkları ülkelerde hukuk olduğunu mu iddia ediyorlar?

Veya bu bilim insanlarımız, akıllarına gelmemiş olabilir mi?

Şu soruyu yöneltseydiler, acaba ne cevap alırlardı:

“Adalet ekseninde, Ege denizinde botları kurşunlanarak öldürülen göçmenler, Batılı ülkelerde hukukun iflas ettiğini göstermez mi?”

Veya şu bakış açısı ile bir soru hazırlasalar, çok mu garip olurdu:

“Türkiye’de belki de sizlerin de ‘Hukuk yok’ demenize sebep olan, belki de biraz aşırıya kaçan kural ihlallerinin arkasında, 10 yılda bir tekrarlanan darbelerin yattığı gerçeği karşısında.. Son darbenin başaktörleri FETÖ’cüler, bulunduğunuz Almanya’da, Fransa’da, Amerika’da, el üstünde tutuluyorlar, Türkiye’nin iade talepleri, hukuk çiğnenerek, yerine getirilmiyor. Bu durumda onbinlerce kişi var. Bulunduğunuz ülkedeki hukuk sistemi, bu açıdan değerlendirirseniz, ne derece yeterlidir? “

Haydi bilim insanları..

Klasik soruları bırakın, işin gerçeğini bize aktarın..

Bir hatırlatma ile bitireyim..

Bu araştırmacı arkadaşların tamamı Türk..

Ama “Yaşam memnuniyeti” başlığı altında yaptıkları listede, Cyprus diye bir şey yazmışlar..

Ben merak ediyorum, neresi bu Cyprus?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bu Cyprus’un neyi olur?

Sizler Türk’sünüz..

Ve KKTC’yi görmezden geliyorsunuz öyle mi?

Rum kesimini, tüm Kıbrıs’ın temsilcisi olarak düşünüyorsunuz, öyle mi?

Yazıklar olsun sizin bilim adamlığınıza da, sizin yaptığınız araştırmaya da..

Yazıklar olsun sizin Hukuk’unuza da, adaletinize de..

Yeni Akit