Yüzlerine tükürülecek adamlar, utanmıyor, bir de konuşuyorlar!

  • GİRİŞ01.03.2025 09:20
  • GÜNCELLEME01.03.2025 09:20

“PKK sizi tükürüğü ile boğar” diyen alçak, görevden alınmak istenildiğinde, desteğe giden hainler, şimdi terör örgütünün başındaki adam cezaevinden, “PKK silah bıraksın” dediğinde, hop oturuyor, hop zıplıyorlar..

“Biz sırtımızı YPG’ye dayadık” diyen hainler cezaevine tıkıldığında, “Türkiye düşünce özgürlüğünde sicili kabarık” diyen alçaklar, şimdi “PKK lağv edilsin” denildiğinde, ter ter tepiniyorlar..

3 Ekim 2008’de, Hakkâri’nin Şemdinli ilçesindeki Aktütün Karakolumuza 400’e yakın PKK’lı terörist saldırıp, 9.5 saat boyunca yardım götüremediğimiz askerlerimizden 17’si şehid edildiğinde, karalar bağlamayan, bugün emekli olmuş generaller, teröristbaşı Apo “Sosyalizm bitti” deyince, karalar bağlamış, “Niye böyle dedi ki” şaşkınlığı ile ağlaşıyorlar. 

2015 yılında Dağlıca Karakolumuza PKK’lı teröristler saldırıp, 16 askerimizi şehid ettiğinde yas tutmayan soldan çarklı gazeteciler, şimdi teröristbaşı Apo, “Bittik, silah bırakmamız lazım” deyince, yas tutuyorlar..

Somutlaştıralım..

Emekli Tuğamiral Türker Ertürk..

Teröristbaşı Apo’nun silah bırakma çağrısı sonrasında diyor ki:

“Anayasal düzene darbe girişimidir”.

Bu ne demek?

“Türk askerine silah sıkmaya devam edin, silahı bırakırsanız, anayasal düzene darbe yapmış olursunuz” demek değil de, nedir?

Anlatıyor aynı Türker Ertürk:

“Garnizon Komutanlığı yaparken bir şehidimiz gelmişti. Şehidimizi Güneydoğu Anadolu’dan getiren Binbaşı bana dedi ki: ‘Komutanım, cenazeyi sakın açtırmayın’ dedi. Hiç unutmuyorum, şehidimizi 20 bin kişi ile kaldırıyoruz gözyaşları içinde. Şehit annesi tabuta sarıldı, ‘Oğlumu göreceğim’ dedi. Anne oğlunu görse mahvoluruz! Tabuta sarıldım ve anneye dedim ki, ‘Ben sana bunu göstermem. Bu şehit bana teslim, sadece ben görebilirim, sen göremezsin’ dedim. Şimdi o anne burayı izliyor biliyor musunuz? O anne, bu sahneleri görüyor!”

Bu vicdansız adama..

Bu beceriksiz adama..

Orduevlerinde keyif çatan bu riyakar adama.. 

Şimdi ben, sorsam:

“Sana emanet edilen 20 yaşındaki gencecik çocuğu, vatani görevini yapmak üzere askere gelmiş bir delikanlıyı, üç tane çapulçu teröriste karşı koruyamayıp, şehid olmasına seyirci kaldın.. Şİmdi bir de o şehidin üzerinden, bize siyaset mi yapıyorsun? Şehidin üzerinden istismara mı soyunuyorsun... Sende hiç utanma yok mu?”

Haksız mı olurum?

Sormaya devam etsem..

“Sizin, kendinize emanet edilen çocukları, yüzleri tanınmayacak şekilde yaralar alarak şehid verdiğiniz saldırıların organizatörü o teröristbaşı, sizin İsrail’den satın aldığınız İHA’ları, şimdi biz ürettiğimiz için, SİHA’ları biz ürettiğimiz için, onlara karşı duramayacaklarını gören teröristler, mücadeleye devam edemeyeceklerini kabul ediyor ve ‘Yenildik’ diyor.. Siz niye rahatsız oluyorsunuz?”

Bir başka emekli general..

Bunu ve benzerlerini, emekli maaşlarını da kestirip, akıl hastanesine yatırmak lazım..

“Öcalan, ‘Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmeli’ diyerek açıkça PKK’ya çağrı yaparken, örtük olarak TSK’yı kastetmektedir” diyor..

Adını da vereyim..

Sözcü gazetesinden emekli general  Ahmet Yavuz..

Ben bu adama, akıl hastası demeyeyim de ne diyeyim?

Aynı akıl hastası emekli general sıfatlı bu adam, PKK’nın Suriye’deki kolu Ferhat Abdi’nin her gün değişen, TSK’nın gücünü gördüğünde sesini kısan, bir gün hakkettikleri tokatı vurmaya ara verildiğinde hemen şımarıp,  sahtekarca açıklamalar yapan bu hokkabazı ciddiye alarak, “Mazlum Abdi’nin çağrıyı kendi üstüne almamasından anlayabiliriz” diyorsa..

Ama bu emekli generalin yazısının Sözcü gazetesinde yayınlandığı gün, o yapının bir başka ismi Salih Müslim, “Siyasi bir grup olarak faaliyet göstermemize izin verilirse silah bırakacağız” diyor..

Böylece, TSK’ya silah bırakma çağrısı yapıldığını iddia eden o akıl fukarasının tüm söylemi de çöpe gidiyor..

Daha öncelerde, ne diyordu bu ulusalcılar?

“Apo silah bırakın çağrısı yapmaz.”

Yaptı mı?

Yaptı..

Şimdi ne diyorlar?

“PKK onu dinlemez.”

Dinlemezse, gömülürler..

Kendileri bilir..

Türk devleti, Apo’nun çağrısına bel bağlayıp, rehavete mi kapıldı, askerine “evlerinize gidebilirsiniz” dedi de, tuzağa mı düştü ki veya PKK ile mücadelede bir adım geri mi çekildi ki, “PKK, Apo’yu dinlemez” deyip, sanki Türkiye Cumhuriyeti zarara uğramış gibi bir algı oluşturuyorsunuz..

Bunların samimiyetsizlikleri, ahlaksızlıkları, sahtekarlıkları, PKK’nın uzantısı DEM’li ve CHP’den aday gösterilen terör örgütü bağlantılı belediye başkanı ve meclis üyelerine yapılan operasyonlarda da, çok net olarak görülüyor..

“PKK’ya güvenilmez” diyorlar..

Ben de güvenmiyorum.

Ama, PKK’ya güvenerek, bir adım geri atmadığımıza göre, güvensizliği haklı çıkaracak “kaypaklık yaparlarsa, kendileri kaybeder” deyip, bir yandan PKK ile mücadelenin devamını istiyor, bir yandan da çağrıya cevap verilip verilmeyeceğini takip ederken..

Bunun bize bir zararı yok iken?

Bize, “PKK’ya güven olmaz” diyen ahlaksızlar, PKK’nın uzantısı sözde siyasetçiler gözaltına alınınca, en önce onlar koşup, o terörist yaltakçılarına destek veriyorlar. Mardin’de bunu gördük. Van’da bunu gördük, Esenyurt’ta bunu gördük..

Kendilerinin askeriyede yetkili oldukları dönemde..

Kendilerinin ülke yönetiminde oldukları dönemlerde..

PKK terör örgütünü dize getiremeyenler..

Şimdi PKK’nın başı, “Silah bırakın” çağrısı yapmak zorunda kaldığında..

“Bizim general olduğumuz dönemde, bunlar var ya bunlar.. Bunlar bizim askerimizi vurmuştular..” diyerek, şehid istismarı yapıyorlar..

Çözüm süreci başlatılıp, sonrasında PKK’lı hainler eli ile o süreç bozulup, Yüzbaşı Ali Alkan şehid olduğunda..

Abisi Yarbay Mehmet Alkan, subay elbisesi ile cenazenin başında, “Aliiiim” diye bağırıyor ve “Şu güne kadar ‘çözüm’ diyenler neden şimdi ‘sonuna kadar savaş’ diyor” diye haykırıyordu..

PKK’nın o süreci baltaladığını, bundan CHP’nin de sorumlu olduğunu görmezden gelip, AK Parti iktidarını 2015 yılında suçlayan o yarbay, sonrasında CHP’den milletvekili adayı olunca ve o gün suçlanan AK Parti iktidarı bugün “silahların susması”nı, hem de teröristbaşı Apo’ya söyletiyorsa... 

Şimdi Mehmet Alkan çıkıp cevap versin.. Birlikte hareket ettiği, o ulusalcı generaller, o CHP’li siyasetçiler mi dürüst, yoksa AK Parti iktidarı mı dürüst..

AK Parti iktidarı, hem PKK’yı dize getirdi.. Hem Türkiye sınırları içinde eylem yapamaz hale getirdi. Hem de şimdi, Suriye’de bile silah bıraktıracak çağrıyı yaptırdı..

TSK güçlü olduğu halde, teröristbaşına bu çağrıyı yaptırarak, aslında savaş istemediğimizi, bir askerimizin bile, bir insanımızın bile, bir Ali’mizin bile canını tehlikeye atmadan silah bıraktıracak bir aşama gerçekleşecekse, bunu denemek gerektiğini, bugünkü iktidar ispatladı..

Haydi bakalım, CHP kafalı asker emeklileri.. Siyasetçiler, gazeteciler..

Dürüst iseniz, tebrik edin Devlet Bahçeli’yi.. Tebrik edin Tayyip Erdoğan’ı...

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat