5 teğmen ihraç edildi diye..

Bir korgeneral emekliliğini istemişti..

Bitmedi..

Şimdi de bir tuğgeneral emeklilik dilekçesi vermiş..

Akıllı olalım, mantıklı düşünelim..

Bir korgeneral, 5 teğmen ihraç edildi diye, niye emekli olur?

Bir tuğgeneral, TSK’ya daha yeni katılmış 5 subay ihraç edildi diye, niye emekliliğini ister?

Şimdi burda, “teğmen, üsteğmen, yüzbaşı” diye başlayıp..

“Albay, tuğgeneral, tümgeneral, korgeneral..”

Diye devam ederek, askerlik dersi vermeyelim..

Teğmenlik en altta..

Korgenerallik ise, en üstteki orgenerallik rütbesinin bir basamak altı..

Ama korgenerallik rütbesindeki kişi bile, “5 teğmen gitti ise. Bize de düşen ayrılmaktır” diyorsa..

Kendisini teğmenden daha önemsiz görüyorsa..

Teğmenin altında imiş gibi tavır takınıyorsa..

Medyada bu yönde yapılan algı operasyonlarına bir cevap vermiyorsa..

Tuğgeneral hakeza..

Kendisini 5 teğmenden daha önemsiz görüyorsa..

“Teğmenlerimiz ihraç edildi ise, biz de ayrılırız” diyorsa..

“Emekliliğimi istememin sebebi şudur” açıklaması yapamıyorsa..

Birisi de çıkıp, “Acaba korgeneralin, tuğgeneralin, bu teğmenlerden bir beklentileri mi vardı” diye sormaları halinde,  acaba ne cevap verirler?

Öyle ya..

Hangi görüşte olurlarsa olsunlar..

“5 teğmen disiplinsizlik sebebi ile ihraç edilse de.. Binlerce teğmene hükmeden korgeneralimiz burda” demeleri gerekmez miydi?

“5 teğmen Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile atılsa bile, tuğgeneralimiz burda, vazifesinin başında” demeleri gerekmez miydi?

Demediklerine göre..

5 teğmenden beklentileri bizim tahminimizin çok ötesinde bir şeyler olmalı..

İhraç edilen 5 teğmenin ilerde çok daha büyük “kılıç kuşanma”lara imza atacağına dair beklentileri olmalı..

Ne bileyim, “darbenin çekirdeği” olma..

Sivil idareye posta koymanın “kıvılcım ateşleri”ni çakma.

Yeni Çevik Bir’ler..

Güven Erkaya’lar. 

“İçişleri Bakanlarını yağlı kazığa oturtma tehditleri savuracak” subaylar olacakları yönünde beklentileri vardı, demek ki..

İhraçları bu kadar önemsediler..

Yoksa, senenin ortasında, senenin ortasının da ortasında..

Emeklilik istemek de neyin nesi?

Kime posta koyuyorsunuz?

Kime efeleniyorsunuz siz?

Hele hele..

Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısı sonrasında.. 40 yıllık eylemleri sona erecek olan terör örgütü PKK’nın yolun sonuna geldiğini ilan ettiği bir dönemde..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, terör örgütlerine yönelik, “Öyle oyalama moyalama yok. Savsaklarsanız, taş üstünde taş, gövde üstünde baş koymayız” açık uyarısını yaptığı bir dönemde, bir korgeneral. 

Onun sonrasında bir tuğgeneralin emekliliğini istemesi, ülkeye ihanet değil midir.

Bu generallerin, kendi ülkelerine ihanetleri değil midir.

Kendi üniformalarına ihanet değil midir.

5 teğmen, CHP’nin koruması altına girdiği bir süreçte..

5 teğmenin kılıç kuşanması, iç siyaset konusu tartışmalara konu olduğu bir konjonktürde..

5 teğmenin, adeta kendilerini Mustafa Kemal’in askeri, diğer binlerce vatansever subayları ise “Yunan askeri” gibi algılara maruz bıraktığı bir dönemde..

Teğmenlerin soldan çarklı medya organlarına yaptıkları açıklamalarla, iç siyaseti kızıştırmaya çalıştıkları apaçık ortada iken..

Bir korgeneralin.. Bir tuğgeneralin emekliliğini istemesi aslında vazifeden kaçmak değil midir?

Askeriyede, vazifeden kaçmanın ne anlama geldiğini, bırakalım bu iki general bize anlatsın..

“Aman, n’olursunuz. Sizsiz biz yapamayız. N’olursunuz dönün” anlamında değil, benim sözlerim..

Bu ülkede, kendini vazgeçilmez sanan, 300 generalden 150 FETÖ’cü general, bir çırpıda TSK’dan atıldı..

Darbeye kalkıştıkları an, sıfırlandılar..

TSK, FETÖ’cü generaller atıldığında, daha geriye değil, daha ileriye gitti.

PKK’nın güneydoğu yollarında kimlik kontrolü yaptığı dönem bitti, TSK’nın güneydoğuda zaten bir şüphe halinde kimlik kontolü yapması her zaman için normal..  Bugün geldiğimiz noktada, TSK’nın Suriye’de kimlik kontrolü yaptığı döneme geldik..

Bu ülkede, hatırlayın Genelkurmay Başkanı ile üç kuvvet komutanı, aynı anda istifa ettiler..

2011 yılı YAŞ toplantısından birkaç gün önce, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay emekliliklerini istediler..

Boşverin bana, “FETÖ baskısı, tehditi, şantajı” mavallarını..

Eğer bu Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları, FETÖ’ye gerçekten karşı idiyseler..

“Hiçbir yere gitmiyoruz. Vatanımızı FETÖ’ye de, CIA’ye karşı da biz koruruz” deyip, yıllarca aldıkları maaşın hakkını verseler, emeklilik yerine tam aksini yapsalardı..

“Emekli maaşımız bile, 3-4 asgari ücretlinin maaşından yüksek. Emeklilik dilekçesi verdik diyerek, biraz da böyle hava basalım” deyip, ülkedeki güven ortamını bozmaya kalkışacaklarına, FETÖ’ye bir anlamda teslim olacaklarına.. FETÖ’cü alttan gelen generallere yer açacaklarına.

“Hiçbir yere gitmiyoruz” deselerdi..

Demediler.

Tarih onları, “Kaçan Genelkurmay Başkanı ve üç kuvvet komutanı” diye yazdı..

“FETÖ’den kaçanlar” listesine aldı..

“Mücadele cesareti olmayanlar” listesine aldı..

Dahasını söyleyeyim..

Kuvvet komutanlarının zaten görev süreleri dolmuş, emeklilikleri sözkonusu idi..

Adeta siyasi iradeye posta koydular, “Mevzuat gereği, teamüller gereği emekli olacağımıza, biz iki gün önce, kavga çıkarmak için, emeklilik dilekçesi veriyoruz” dediler..

Ama bugün, o isimleri hatırlayan hiç kimse yok..

5 teğmen ihracı üzerinden algı oluşturmak isteyenler de..

Yarın isimleri bile hatırlanmayacak, belki de “kötü sıfatlar”la anılacaklardır..

Bu ülkede, TSK’ya olmadık iftiralar atıldı. Kimyasal silah kullandığı yalanı bile uyduruldu. Bir tane general, o ahlaksızların hak ettikleri cevabı vermemiş iken..

“Bunun dedesi de general imiş... Biz laf söylemeyelim” demişler iken..

Şimdi..

Kılıç kuşananlar için, emeklilik dilekçesi veriyorlar ise..

Kusura bakmasınlar, bu millet, onların arkasından bakacak, yol gözleyecek değildir..

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi