Bu ülkede başörtü yasağı oldu..

Bir kişi, eline silah alıp, “Başörtü yasağını kaldırmak için silaha başvuruyoruz” demedi..

“Bu yasağı, sandıkta destekleyeceğimiz temel haklar konusunda samimi insanlar eli ile kaldıracağız” dedik..

Teröre, silaha, asla onay vermedik..

Meslek liselilere, İmam Hatip’ler üniversiteye gidemesin diye, katsayı zulmü getirildi..

“Yüzbinlerce İmam Hatipli ve meslek lisesi mezununun puanı çalınıyor, böyle zulüm olmaz” deyip..

Kimse eline silah almadı..

Bu haksızlığı, sandıkta değiştireceğimize inandık.. 

Öyle de oldu..

Ama vatanseverlikte samimiyetsiz olanlar..

Aslında yabancı güçlerin oyuncağı olanlar..

Kendilerine bu alanda bir bahane bulamasaydılar, başka bir alanda bahane bulup, ellerine silah alıp, askerimizi polisimizi vuracaklarını ispatlarcasına..

Dün “Kürtçe konuşamıyoruz. Kürtçe müzik dinleyemiyoruz” diye başlattıkları silahlı saldırıları...

Bugün Kürtçe konuşmanın da, Kürtçe müziğin de önünde bir engel kalmadığı halde..

Hatta devletin televizyonundan, hem Kürtçe yayın yapılıyor, hem Kürtçe müzik dinletiliyor olduğu halde.

Silah bırakmak için, bin dereden bin kova su getirip oyalama taktiği sürdürüyorlar..

Ve samimiyetsizliklerini ispat sadedinde, 8 Mart Kadınlar günü vesilesi ile, bakın teröristbaşı ağzından, ne paylaşım yapıyorlar:

“Kadın özgürlük meselesi bütün önemini koruyor.”

Hani diyeceğim ki, “Bugüne kadar Kürt özgürlük mücadelesi bütün önemini koruyor diyordunuz. Silaha sarılmıştınız. Şimdi de kadın özgürlük mücadelesi adı altında mı, silahı bırakmayacaksınız?”

Diyeceğim de..

Karşımdakilerde, tutarlılık da yok, ilke de..

Kadın özgürlük meselesi önemli ise. Yıllardır kadın özgürlük meselesi için silaha başvurmadınız da, niye kürt meselesi diye, bazı yanlış uygulamaları istismar ederek, silaha sarıldınız?

Teröristbaşındaki kafa, şu kafa:

“Yeni dönem toplumun derinliğine gömülü erkek egemen kültürü yıkmadıkça Marksizm’in de kanıtladığı gibi sosyalizm başarısı da mümkün olmayacaktır.”

Bu adam daha bir hafta önce, reel sosyalizmin iflas ettiğini söylüyordu değil mi?

Bir hafta geçmeden, şimdi bize yine sosyalizm övgüsü yapıyor..

Devam ediyor, teröristbaşı marksist Apo: “Sosyalizme kadın özgürlüğünden gidilir. Kadın özgürlüğü olmadan sosyalist olunmaz. Sosyalizm olmaz.”

Milyonlarca samimi müslüman kürt kardeşlerime sesleniyorum..

Kürt hakları diye peşinden gittiğiniz adam, işte bu..

Samimiyetsizliği, sosyalizm hayranlığı, Kürt insanının inançlarına karşıtlığı, işte bu kadar açık, bu kadar kesin..

Silah bırakmakta eğer samimi iseler.

Sonrasındaki arenada, kendisine alan açmaya alışıyor olmalı ki, “Kadın evrenin ta kendisidir, erkek ondan sapmadır, sapmış bir gezegendir.” sözleri ile, istismarına tüy dikiyor..

Evrenin ta kendisi erkek midir, kadın mıdır bilmem..

Hz. Adem ilk insandır, bunu bilirim..

Kadının erkeğe, erkeğin kadına temel haklar anlamında bir üstünlüğü yoktur.. Bunu bilirim..

Erkek mi sapmadır, kadın mı sapmadır tartışmasını, densizlik kabul ederim..

Her ikisi de Allah’ın yarattığı yüce varlıklardır, böyle kabul ederim..

Ama sosyalist kafalar..

Erkeklerin eline verdikleri silahlarla, kadın öğretmenleri, kadın doktorları öldürenler.. Sivil yerleşim yerlerine, çöp kutularına koydukları bombalarla, anneleri çocukları ile birlikte öldüren katiller..

Kadını direkt öldüremiyorsa, çocuklarını, eşlerini, babalarını öldürerek, onlara en büyük acıları yaşatan ahlaksız eli kanlı katiller..

Şimdi utanmadan, “kadın hakları” diyorlar..

Ne içindi o kadar öldürdüğünüz kadınların günahı?

O kadar kadınların çocuklarının ve annelerinin günahı? 

Eşlerini öldürürken, “Bu askerin, bu polisin bir eşi var.” diye düşünmeyenler..

Erkek teröristleri ile patlattıkları bombalar kadar, kendilerini güçlü hissedenler..

Erkek teröristlerine sıktırdıkları kurşun kadar kendilerini kuvvetli hissedenler..

Şimdi erkekleri sapma ilan edip, bize kadın istismarı yapıyorlar..

Kadına sizin küçücük saygınız olsa idi..

Yıldız hemşirenin gözü önünde, kocasını şehid etmezdiniz..

Bingöl karayolunda otobüsten indirdiğiniz, ana kuzusu 33 eri, acımasızca kurşunlayarak şehid etmezdiniz..

Bunlar çok eski yıllarda yaşandı diyorsanız..

Yakın tarihten örnekler verelim..

Aybüke öğretmeni öldürmezdiniz.

15 yaşındaki Eren Bülbül’ü şehid ederken, “Bunun bir annesi var. O anne, evrenin ta kendisidir” derdiniz..

TUSAŞ saldırısında şehid ettiğiniz Zahide Güçlü Ekici’ye saldırırken, “kadın hakları”nı düşünürdünüz..

TUSAŞ saldırısı’nda şehid ettiğiniz erkeklerin birer anneleri, eşleri olduğunu bilir o vicdansızlığa imza atamazdınız.

HDP il binası kapısı önünde PKK’nın kaçırdığı çocuklarını bekleyen annelere sahip çıkardınız..

CHP’li milletvekillerine, yöneticilere izin verirdiniz ki, o anneleri ziyaret etsinler

Ekrem İmamoğlu’na izin verirdiniz ki, Diyarbakır’a gittiğinde, o anneleri ziyaret etsin..

Sosyalisti ne ise, PKK’lısı ne ise..

Sosyal demokratı da, CHP’lisi de aynı..

Kadıköy Belediyesi’nin Meclisi’nde yaşanılanları, haberlerimizde okudunuz..

CHP’li başkan, AK Partili bir bayan meclis üyesi için, “dışarı atma” emri veriyor..

Ne imiş?

“5 dakikadan fazla konuşamaz”mış..

Kadıköy Belediye Meclisi’nde zaten AK Partili tek üye..

5 dakika değil, 25 dakika konuşsa ne yazar.

Sizin CHP’li 5 üyenin 5’er dakikalık konuşmasına denk gelir..

Ama olay ne?

Kadın hakları konusunda istismarcılıklarını açık açık itiraf edecekler..

CHP’li meclis başkanvekili sıfatlı kişi, “Şunu” diyerek, adını soyadını bildiği bir meclis üyesi bayana hakaret edecek..

“Atın dışarı” diyerek, kibirlerini, zorbalıklarını, saygısızlıklarını, rezilliklerini ifşa edecekler..

Başörtülü Merve Kavakçı’ya yapılan ne ise..

Başı kapalı olmasa da, kendi zihniyetlerinden olmadığı için Elif Lale Bilgili’ye yaptıkları da aynıdır..

Sanmayın ki bu zihniyet, bu ülkenin insanları ile helalleşirler..

Ebu Cehil ölmedi, dünyaları dolaşıyor..

Kimi PKK başı kılığı ile. 

Kimi CHP’li kılığı ile..

Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit Gazetesi