Dün sözcü gazetesinin manşeti dikkatimi çekti..

İki haftadır, Ekrem İmamoğlu’na üç villayı 15 milyona satan Ali Nuhoğlu’nun, KİPTAŞ’tan aldığı 449 konut yapım işinin değeri üzerinden kafa yoruyordum..

2024/72665 nolu ihale ile, 445 Adet Konut, 12 Adet Ticaret, 1 Adet Kreş Kentsel Dönüşüm Yapım İşi, bir yıl önce KİPTAŞ tarafından İSTCON İNŞAAT YATIRIM SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne verilmişti..

Hemen arkasından, iki ay içinde, Ekrem İmamoğlu’nun aile şirketi,  Ali Nuhoğlu’ndan üç villayı 15 milyona alıvermişti..

Tabii ki oturduğumuz yerde, kimseye suç isnat etmeyelim.

Tabii ki, “Üç villayı 15 milyona nasıl verdin” demek yetmez..

Ayrıca..

Ali Nuhoğlu, hangi avantajlı işi belediyeden aldı. 

Kasasına hangi bedavadan parayı koyacak. 

Hangi ihaleyi, yüksek bedelle yapma işini üstlendi. 

Belediyeye hangi kazığı atacak..

Bu sorgulamaları da yapmak gerektiğini, uzun uzun düşünüp, konunun en kritik yanı olan Eyüp’teki konut yapım işinin gerçek değerinin ne olabileceği konusunu araştırıyordum ki..

İnşaat birim fiyatlarına bakmıştım..

Bir dairenin ortalama maliyeti, 1,5-2 milyon TL görünüyordu..

445 konut işi, 2 milyondan hesaplasanız..

1 milyar ya eder, ya etmezdi.

Ama Ali Nuhoğlu’nun “Şirketin müdürü, bizim yeğen olur. İstikbali var. Yardım ediyordum” dediği, kendisinin olduğunu gizlediği şirket tarafından KİPTAŞ’tan aldığı ihalede, bir konutun yapım değeri ise 4 milyon TL olarak çıkıyordu..

Gerçek değer ile üstlenilen değer arasında yüzde yüz fark vardı..

1 milyara yapılması gereken iş, 2 milyara yaptırılıyordu.

Sözcü’deki dünkü haberi görene kadar, yine de yazmaya cesaret edememiştim.. 

Her ne kadar benim sorgulama tarzıma göre.

Üstlenilen fiyat yüksekliği yetmese de..

Ayrıca, “İhalede diğer firmalar niçin, mantıklı ve gerçek fiyatı vermemişler” diye sorgulama da yapmamız gerekirse...

Ki onu da yapmıştım. 

Ve, Ali Nuhoğlu bağlantılı şirketin üç villayı Ekrem İmamoğlu’nu 15 milyon gibi çerez parasına satma karşılığında, KİPTAŞ’tan yapımını iki misli fiyata üstlendiği 445 konut yapım işinin, aslında bir ihale ile verilmediğini tespit etmiştim..

Olağanüstü şartlarda acilen yapılması gereken işler kapsamında, seçmece usül ile Nuhoğlu bağlantılı şirkete pas edildiğini görmüştüm...

Yine de çok net bir ifade kullanmaktan kaçınmıştım..

Bugün geldiğimiz noktada..

Yolsuzluk ile ilgili tespitlerim şunlar:

1) Rüşvet verme konumundaki şirketin, KİPTAŞ’tan aldığı yapım işi, açık eksiltme ile değil, pazarlık usulü ile yapılmış. Farklı inşaat şirketlerinin teklif verme imkanı tanınmamış.. Olağanüstü şartlarda uygulanacak kurallar, bu şartlar oluşmadığı halde kanuna karşı hile ile uygulamaya konulmuş. 

2) İhale eksiltme yolu ile yapılmadığı için, aynı işi yapmaya talipli farklı inşaat şirketlerinin tekliflerini öğrenebilme imkanımız yok. Bir yarışma yapılmamış. Tek bir firmaya, direkt iş verilmiş yani net olarak, adrese teslim iş verilmiş.

3) En kralından 2 milyon asgari maliyet bedeli olan bir konutun yapımı, 4 milyon gibi iki misli fiyata kamuya mal edilmiş.

4) Bu kazığı atan şirketin gerçek patronu Ali Nuhoğlu, işi veren kamu görevlisi Ekrem İmamoğlu’na müthiş bir rüşvet vermiş. Çok büyük bir kazandırma yapmış. Adeta rüşvetin belgesini, tapu gibi bir belge ile tescillemiş.. Üç villanın tapusunu, 15 milyona Ekrem İmamoğlu’nun aile şirketine devretmiş. Bu villalardan sadece bir tanesinin yıllık kirası 6 milyon imiş. Ve Ekrem bey de, villaları alır almaz, sadece bir tanesini, bir yıllığına 6 milyon TL nakit ile kiraya vermiş, parasını almış..

Yani 15 milyon ile üç villa alınmış gibi görünüyor ama.. Aslında villalar resmen bedavaya getirilmiş..

Bizde öyle Bülent Arınç gibi, oturduğumuz yerden suçlama yapmak, üniversite yönetimlerini “Hukuka aykırı iş yapmak”la suçlamak, savcıları “haksız isnatlarla tutuklama istemek”, hakimleri “dandikten gerekçelerle tutuklama kararı vermek”le suçlamak yok..

Muhterem Bülent bey, “Diplomanın iptali yanlış” diyor.. “34 yıl sonra diploma iptali hiç mümkün değil” diyor..

Hırsızlıktan bahsetmiyor.

Sahtekarlıktan bahsetmiyor.

Para bastırıp, yatay geçiş yapılmasından bahsetmiyor..

“Çalan çalmış. 34 yıl da geçmiş. Görmezden gelin” diyor..

Biz Bülent beyin dediğini demiyoruz. Kendimiz için de demiyoruz, hiç kimse için demiyoruz.. Dediğimizde, o işin yol olacağını söylüyoruz..

“İdarenin hatasından yararlanarak, küçük bir haksız işlem var ise, tolere edilebilir, ama 380 puanla, 500 puanlık bir fakülteye kayıt yapılamayacağını, köydeki çobanlar bile bilir, dolayısı ile Ekrem İmamoğlu haydi haydi bilir. Bildiği halde böyle bir hırsızlığı yaptığına göre, değil 34, 340 yıl geçse bile, hukukun tesisi için, diplomanın iptali gerekir” diyoruz..

Dönüyoruz, bir yıl önce yapılan hırsızlığa..

Gerçi Bülent abimiz, hırsızlık yolu ile alınan diplomayı, üzerinden 34 yıl geçtiği için hak saydı ama..

Ekrem’e kıyak geçecek ya..

Rüşvetin üzerinden daha bir yıl bile geçmemiş iken, “Bu iş ciddi. İşte bunun üzerine çok kesin şekilde gidilmeli” demesini beklerken.

Bülent abi, ona da itiraz etmiş, “Tutuklamaya gerek yok. Serbest bırakın, o da ilgililerle görüşüp, işi kitabına uydursun. Satıştan sonra yapılan sözleşmelerle, ‘Bizim mızrağımız, çuvala sığmıyor, çuvalı değiştirelim, büyük bir çuval getirelim. Mızrağı ona sığdıralım’ imkanı kendisine tanınmalı” diyor..

Olaylar bu kadar net olmasına rağmen, dünkü Sözcü gazetesinin manşetini görene kadar, Ali Nuhoğlu’nun, KİPTAŞ’tan yapım işini, iki misli fiyata aldığına dair net bir görüş serdetmemiştim..

Dünkü Sözcü gazetesinin, siyasi iktidarın yaptırdığı konut yapım işlerini tek tek sıralaması ile, artık bu konuya eğilmemiz şart oldu..

Sözcü, birinci sayfadan 19, iç sayfadan ise toplamda 28 konut yapım işinin bedelleri ile birlikte alan şirketlerin listesini verip, “Kıyak ihaleler” mesajı vermiş..

Baktım, kıyak denilen ihalelerin değerlerine..

Adana Üstyapı, 888 konut yapımı, 2 milyar 69 milyon TL. 

Arslanlar Tekstil Gıda, 840 konut-27 dükkan, 1 milyar 923 milyon TL.

Liste böyle böyle gidiyor.

Hemen hemen tamamında, ortalama bir konut yapım işi 2 milyon TL etrafında dolanıp duruyor..

Birinci sayfadan verdikleri listede MBM İnşaatın 789 konutu, 4 milyar 499 milyon TL’ye üstlendiği bilgisi kafama takıldı. 

Tam da Ekrem- Ali Nuhoğlu ilişkisi burda da olabilir mi diye baktım.. İç sayfada düzeltmişler: 789 konutun yapımı aslında 1 milyar 499 milyon TL imiş. Birinci sayfada 1 milyarı, 4 milyar diye yazmışlar.. 

Listedeki tüm firmaların aldığı iddia edilen konut yapım işlerini tek tek inceledim.

Ekrem’e üç villayı bedavaya veren Ali Nuhoğlu’nun; 445 konut için 2 milyar 100 milyonluk rakamının yanına yaklaşanını bile göremedim.

Bir hatırlatma daha yapalım.

Ali Nuhoğlu bu fiyatı, bir yıl önce vermişti..

Sözcü’nün manşetindeki değerler ise, büyük ihtimalle 2025’in fiyatları..

Haydi bakalım, yolsuzluk için, rüşvet için, hırsızlık için, daha başka delil isteyen varsa, söylesin, Adana kebap mı, yoksa Urfa kebap mı olarak tercihlerini yapsınlar, isteklerini evlerine yollayalım..

Yeni Akit