Kapitalizm üzerinden gitmek lazım...

Misal; temizlik/kirlilik...

Ne diyor modern zaman; "kirlenmek güzeldir"...

Neden böyle diyor?

Çünkü sen kirlenirsen, temizlenmeni o sağlayacak. Nasıl temizleneceğini söylemekle kalmayacak (modernizm fikri), temizlenme ürünlerini de sana sağlayacak (kapitalizm).

Yani tüketmen için elinden geleni ardına koymayacak.

Yani tüketmen gerektiğini beynine çakmak için her yolu deneyecek.

Yani daha fazla tüketmen için yapmadığını bırakmayacak.

Duyguyu da kullanacak, ticareti de, hazzı da, kelimeyi de...

Bütün araçları...

Sinemayı da mesela...

Sinemanın doğrudan bir araç olarak kullanılması meselesi ayrı. Onu başka yazılarda çokça ele aldık ve almaya da devam ederiz, kuvvetle muhtemel...

Şimdi bütün bu satırları içinde toplayan, fikri hür, vicdanı hür ve fakat uygulaması kötü bir filme göz atacağız...

'Arınma Gecesi'...

Konu hakikaten ilginç.

2022 senesi... ABD'de suç oranı sıfırdır. Çünkü, suçlar 'Arınma Gecesi'nde 'özgürce' işlenebiliyor. Evet, doğru duydunuz; senede bir gece  her türlü suçu işlemek serbest.

Fikir ne kadar enteresan, değil mi?

İlk duyduğumda sıradışı bir film izleyeceğimi düşündüm. Çünkü iyi işlendiği takdirde harika bir sistem eleştirisi ve başyapıt ortaya çıkabilirdi.

Güçlü bir senaryo ve başarılı oyunculuklarla muhteşem bir esere dönüşebilirdi.

Teknolojiyi de içinde barındıran, toplumsal eleştiri ve bireysel yorumlama ile ele alınacak senaryo, harikulade bir filme malzeme olabilirdi.

Sonra içine aksiyon da katılırdı. Olmazsa olmaz. Konu çok müsait.

Birkaç oyuncu gözümün önüne geliyor, bu işi kotaracak. Enfes oyunculuklara kapı aralayacak senaryo ile son senelerin en iyi yapımlarından birini izleyebilirdik...

Neden mi di'li geçmiş zaman eki kullanıyorum?

Tahmin edeceğiniz üzere öyle bir şey yok.

Harika bir fikirden, vasat bir iş çıkmış.

Sadece bir cümle ile anlattığım şey sizi de heyecanlandırmadı mı?

'Suç', 'adalet', 'ceza', 'kanun', 'çözüm', terör', 'içgüdü', 'insan', 'devlet', 'komşu', 'silah', 'teknoloji', 'savunma', 'saldırı', 'hak', 'zaman', 'felsefe', 'gerçek', 'Amerika', 'dünya', 'ben', 'sen', 'o', 'biz', 'yalnızlık', 'toplum', 'birliktelik', 'hareket'...

Sadece şu an aklıma gelenleri yazdım...

Bu kavramların yer alabileceği harika bir film çıkmaz mıydı, bu konudan?

Çıkmadı.

Çıkamamış.

En başta senaryo berbat...

Tamamen 'gişe izleyicisi' için, hemen tüketilmek üzere, kafa yormaya gerek bırakmadan tasarlanmış. Toplumsal eleştiri malzemesi olan mevzu, bir eve kapatılarak sıradan gerilim sahneleriyle heba edilmiş.

85 dakikalık filmde az önce okuduğunuz kavramlardan hemen hiçbiri sorgulanamamış. Çünkü basit hesaplarla berbat edilmiş.

İkincisini çekebilmek için kısa tutulmuş da olabilir.

'Kısa' diyorum. Zira bir türlü beklediğim şey gelmedi. Bir evin içinde geçen basit bir gerilim gecesi...

Filmin yavan söylemleri arasında karikatürize edilmiş karakterler, slogan diyaloglar, ezberlediğimiz gerilim sahneleri ve bir türlü mana veremediğim yan hikayeler mevcut.

Amerika'nın yeniden kurulduğu dönemde 'kurucular'ın bahşettiği bir çözüm olarak 'arınma gecesi', insanlık için çözüm olabilir mi?

Temizlenme adına bulunan bu yöntem ile kirletilen nedir?

Devletin ceza vermemesi insanları neden sokağa döker? Devletten başka çekinecek kaynakları kalmamış mı, insanların?

Yoksa devlet, Tanrı mı?

Yani Tanrı, insan mı?

Gördüğünüz gibi beğenmediğim bir filmden bile bunca soru çıkabiliyor.

Gönül isterdi ki başarılı bir çalışma ile sayfalar dolusu satırlarla meseleyi ele alalım.

Ancak bu filmden çıkacak satırlar ancak bu kadar olur.

Duam o ki, birileri için ilham olsun ve bu minvalde adamakıllı çalışmalar yapılsın.

Abdulhamit Güler - Haber7

abdulhamitguler@gmail.com

twitter: @_hayirlisi_