Naziler meğer ABD’den ilhâm almışlar!
- GİRİŞ30.05.2021 09:11
- GÜNCELLEME30.05.2021 09:11
Önceki yazımda ABD’nin Naziler’in gerçekleştirdiği “Yahudi soykırımı”nı kenardan kenardan seyrettiklerine değinmiştim. Oysa bu dönemde ABD, dünyanın en güçlü devletlerinden biriydi, isteseydi Naziler’i durdurabilirdi. Ne var ki Naziler Almanya’da iktidara geldiklerinde ABD’de de ‘Siyahi Amerikalılar’a yönelik ırk ayrımcısı yasalar yürürlükteydi. Jim Crow Yasaları” olarak anılan bu yasalar Naziler’in yenilgisinden 20 yıl kadar sonra kaldırılacaktı.
Dönemin Amerikası ve “Hitler Almanyası” arasındaki benzerlik Nazilerin büyük ölçüde “Yahudiler”e, ABD’nin de büyük ölçüde “Siyahi Amerikalılar”a yönelik ırkçı tutumlarından ibaret değil. Asıl çarpıcı olan husus, Naziler’in “Amerikan modeli”nden ilhâm almalarıydı.
Bir komedi oyununda aşağılanan Siyahî bir karakterden adını alan ”Jim Crow Yasaları”nın en katı şekilde uygulandığı Güney eyaletlerinin uzunca bir süre “Demokratlar” tarafından yönetildiğini belirtmeliyiz. Naziler’in ilk yıllarında Amerikan Kongresi’ndeki Demokratların neredeyse yarısı Güney’liydi. Bu dönemde Güney Demokratları son derece ırkçıydılar.
Amerikalılar Nazilerin ABD’deki ırkçı yasa sisteminden ilhâm aldıklarını konuşmaktan hiç hoşlanmazlar. Zira Nazi rejimi ile Amerikan rejiminin biribirinin zıddı olduğunu savunurlar. ABD’nin en itibarlı üniversitelerinden Yale Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Hukuk Sistemleri ve Hukuk Tarihi dersleri veren Prof. James Q. Whitman yazdığı bir kitapla bu tabuyu yerle bir etti. “Hitler’in Amerikan Modeli: Birleşik Devletler ve Nazi Irk Yasası’nın İnşası” başlıklı bu kitap “Princeton Üniversitesi” tarafından 2018’de yayınlandı. Whitman kitabında Hitler dönemine damgasını vuran “Üçüncü Reich” rejimi tarafından getirilen ırkçı “Nürnberg Yasaları”nın ABD’deki “Jim Crow Yasaları”ndan esinlenilerek inşâ edildiğini belgeliyor.
Hitler iktidara geldikten bir buçuk yıl kadar sonra bir grup Nazi hukukçu ABD’ye giderek Amerikan ırkçı yasalarını incelemiş. Özellikle ABD’nin Güney eyaletlerindeki uygulamalar Naziler’i büyülemiş. Hitler’in kendisi de “Kavgam” kitabında Amerikan modelini övmüştü. Naziler’e göre ABD zenginleşmesini ve güçlü bir devlet olmasını ırkçı yasalarına borçluydular. Naziler, “Amerikan modeli”ni Hitler rejiminin Alman toplumu tarafından içselleştirilmesini sağlamak için örnek bir model olarak gösterdiler. Bu Nazi propagandası hedefine ulaştı.
Prof. Whitman’a göre “Jim Crow Yasaları” bilhassa ırklar arası evlilikleri cezalandırmak konusunda “Nürnberg Yasaları”ndan bile çok daha katıydı. Öte yandan Naziler 1500 ile 1900 yılları arasında ABD’deki Yerli nüfusunun milyonlardan 200 binlere düşürülmesinden çok etkilendiler. Daha önce köle olarak çalıştırılan Afrika kökenli Amerikalıları vatandaşlık sisteminin dışında tutan hukuk sistemi Naziler’in bilhassa dikkatini çekti. 1934’deki Nazi kısırlaştırma yasası da meğer ilhâmını California Eyaleti’ndeki benzer bir uygulamadan almış.
ABD’nin 1924 tarihli göçmen yasası da ırkçı bir karakterdeydi. Bu yasa Naziler’den kaçan Yahudilerin ABD’ye sığınmasını da zorlaştırıyordu. Adolf Hitler 1924 Göçmenlik Yasası’nı çok beğeniyordu. 1930’larda ABD’de yapılan bir ankete göreyse Amerikalılar Yahudi göçüne hiç sıcak bakmıyorlardı. Beyaz Amerikan ırkçılarıysa Yahudileri Amerikan toplumunun içine katiyetle almak istemiyordu. “Beyaz Irkçılar” ABD’nin Hitler Almanyası’na karşı savaşa girmemesi için de çok çalıştılar. “Fresno California Devlet Üniversitesi”nde öğretim üyesi olan Dr. Bradley W. Hart 2018’de yayınlanan “Hitler’in Amerikan dostları: Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Üçüncü Reich’ın Destekçileri” kitabında bu faaliyetlere ışık tutuyor.
Thomas Jefferson ve Abraham Lincoln başta olmak üzere Siyahî Amerikalılar’ın Beyaz Amerikalılar ile aynı sistem içerisinde eşit şekilde yer almalarına şiddetle itiraz eden ABD Başkanları Naziler’in kahramanlarıydı. Prof. Whitman adı geçen kitabında Naziler’in 19. Yüzyıl’ın sonları ve 20. Yüzyılın başlarındaki Amerikan ırkçılığından nasıl ilhâm aldıklarını gözler önüne serdi. Naziler’e ilhâm veren Amerikan modelinin İsrail’in ırk ayrımcılığına (Apartheid) dayanan bir rejime dönüştürülmesinde de ilhâm kaynağı olduğu anlaşılıyor.
Yeni Şafak
Yorumlar2