ABD eski Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya “Bibi” diyecek kadar yakındı. 5 yıllık Başkanlığı döneminde Netanyahu’ya çok büyük kıyaklar yapan Trump “ABD”yi ‘Beyaz Amerikalılar’dan ibaret gören bir ideolojik zihniyete sahip. Netanyahu, seçim kampanyalarında Trump ile çektirdiği fotoğrafları bile kullandı. Birçok yorumcu başbakanlığı kaybetmesi halinde “yolsuzluk davaları” sebebiyle hapse girmesi beklenen Netanyahu’nun kaderinin Trump’ın 2020’de Başkanlık seçimlerini kazanmasına bağlı olduğunu söylemişti.

Trump kaybetti ve Netanyahu tekrar edilen bir seçimde de hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamadı. Netanyahu karşıtı blok, yeni hükümet konusunda uzlaştı. Muhtemelen 14 Haziran’da İsrail Meclisi’nde güven oylaması yapılacak. 2 oy eksik çıkması halinde yeni hükümet de kurulamıyor. Bu yüzden Netanyahu taraftarları karşı bloktaki sağcı siyasetçiler üzerinde taciz çemberi oluşturdular. İsrail sosyal medyası da taciz kampanyasının aracı haline geldi. Trump’ın seçimleri kaybetmesinin ardından Amerikan sosyal medyasında yaşanan savaş şimdi İsrail’de yaşanıyor. Tacizler sadece sosyal medyada değil, sokak protestolarıyla da gerçekleşiyor. Trump taraftarlarının da 3 Kasım 2020 seçimlerinin meşruiyetini onaylayan Cumhuriyetçi vekillere ve senatörlere yönelik taciz kampanyası yürüttüklerini hatırlayın.

Kurulması beklenen yeni hükümetin Biden Yönetimi’nin ABD’yi “İran Nükleer Anlaşması”na döndürme politikasına direnemeyecek zayıflıkta olduğunu söyleyen Netanyahu’ya göre, Trump’ın sağladığı kazanımlar da tehlikede. Netanyahu taraftarlarının sosyal medyada başlattığı savaş “İsrail İç Güvenlik Servisi(Shin Bet)” Başkanı Nadav Argaman’ı harekete geçirdi. Armagan sosyal medyada yoğunlaşan kışkırtıcı mesajların şiddete yol açabileceği uyarısı yaptı. Başbakan olması beklenen Naftali Bennett için güvenlik önlemleri de artırıldı.

İsrail’de yaşanan son gelişmeler Trump gibi Netanyahu’nun da barışçıl şekilde iktidar devri yapmayacağının işaretleri olarak görülüyor. 6 Ocak’ta “Amerikan Kongresi”nin Trump taraftarlarınca işgal edilmesine benzer olayların İsrail’de gerçekleşebileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Analizcilere göre Argaman’ın uyarısı 6 Ocak’a ABD’de yaşanan olaylara yapılan örtülü bir atıf niteliği taşıyor. Netanyahu taraftarlarıysa Argaman’ın açıklamasına tepkililer. Netanyahu’nun oğlu Yair Netanyahu “Twitter”da yayınladığı mesajda “Bu bir rezalet. Sağ’ın ağzını kapatmaya ve her siyasi eleştiriyi tahrik olarak etiketlemeye çalışıyorlar” dedi.

Netanyahu iktidarının son bulma ihtimali İsrail’in en büyük destekçisi ABD’de de geniş yankı buluyor. ABD’deki ”İsrail Lobisi” de Netanyahu’nun 12 yıllık iktidarı döneminde ikiye bölündü. Liberal Yahudiler ve Demokratlar Netanyahu’nun İsrail’i Trump ve Cumhuriyetçi Parti ile özdeşleştirdiğinden şikâyet ediyorlar. Demokratlar Trump ve Netanyahu ortaklığının ABD’de geleneksel iki partili koşulsuz İsrail desteğinin giderek altını oyduğunu savunuyorlar. Buna göre Trump-Netanyahu ikilisi yeni kuşakları İsrail’e yabancılaştırdı. Yabancılaştırma Demokratlar’ın “İlericiler” kanadında İsrail eleştirilerinin artmasının sebebi olarak görülüyor.

ABD’de dikkat çekilen bir diğer gelişmeyse “Siyahi Amerikalılar” ve “Hispanik Amerikalılar” arasında İsrail eleştirilerinin artması. Siyahîler ve Hispanikler Demokrat Parti’nin oy depoları. Bu grupların Demokrat Parti içinde güçlenmeleri ve etkili pozisyonlar elde etmeleri İsrail yanlısı siyaseti de aşındırıyor. Demokratlar’ın “İlericiler” kanadı bu gruplardan güç alıyor. Biden yönetimi gönülsüzce olsa bile bu grupların İsrail eleştirilerine kulak vermek durumunda

“İsrail Lobisi”nin sağ kanatları Amerika’daki i İsrail eleştirilerini ve mazlum Filistinlilere destek çağrılarını ‘Yahudi karşıtı(Anti-Semitik)” göstermek için çok büyük çaba harcıyorlar. Bu propaganda İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği katliâmlar eşliğinde bile yapılabiliyor. Katliâm yaparken dahi İsrail’i kurban gösterme çabaları genç Amerikalıların dikkatlerinden kaçmıyor. Yeni kuşaklar bu propagandayı iğrendirici buluyorlar. “İsrail Lobisi”nin Filistinlilere destek veren sanatçıları ‘Anti-Semitik’ ilan ederek baskı altına alma çabalarıysa eskisi gibi etkili değil.

Yenişafak