100 Yıllık İftira ve Sultan Abdülhamid Erdoğan Benzerliği “1”
- GİRİŞ14.02.2017 07:37
- GÜNCELLEME15.02.2017 07:39
Derler ki, “Tarih tekerrürden ibarettir” yani yapılan yanlışlar her daim bir daha bir daha tekrarlanır durur. İyi ama neden? Neden sürekli aynı senaryo, aynı iftira kampanyası, aynı hatalar hep karşımıza çıkıyor?
Bu çok kadim ve cevabı tek olan bir sorudur ve cevabı; tarihi gafletimiz geçmişte yaşanan hadiselerle çok fazla ilgilenmeyişimiz…
Bu topraklarda yüz on sene evvel Cennet Mekân Sultan Abdülhamid Han yaşamakta ve kan emici Avrupa ile o mücadele etmekteydi. Türlü iftiralar ve karalama kampanyaları ile karşı karşıya gelen Abdülhamid Han bu çok çetin süren algı yönetimine maalesef 33 sene sonra mağlup düştü ve batıya karşı boynu bükük kaldı. Çünkü yalnızdı. Yalnız ve yorgun. Sonra maalesef tarih yine tekerrür etti. 2000 li yıllarda Recep Tayyip Erdoğan derler bir yiğit çıktı ve ben dedem Abdülhamid Han’ın torunuyum dedi. Onun bıraktığı yerden davayı teslim alacağım dedi. İşte ne olduysa ondan sonra oldu. Dedesi Sultan Hamid’e ne yapıldıysa ona da yapılmaya çalışıldı. Senaryo, karalama kampanyası ve hakkında oluşturulmaya çalışılan algı tıpa tıp kopyası biçiminde aynıydı.
Peki bu dede ve toruna zamanlar farklı ise de nasıl aynı senaryo ile kumpas kurulmaya ve aynı tezgahtan geçirilmeye çalışıldı. İşte bunun için tarih ilmine sığınmak ve Taha Ün tarafından hazırlanmış “100 Yıllık Terane” isimli esere bakmak yeterli.
Bu iki yerli ve milli kadro delisi insana neler yapılmış bakalım mı? O halde buyurun;
1-Tarih; 1875. Osmanl Gazetesi Çin’e karşı özgürlük mücadelesi veren Doğu Türkistanlı mücahidlere silah gönderdiği için bütün dünyaya afişe ediliyor ve; Abdülhamid Çin Müslümanlarına silah gönderiyor diye suçlanıyor. Aradan 139 sene geçiyor. Bu sefer Suriye’de zalim Esed’in askerlerine karşı kendilerini koruyan Suriyeli Türkmenlere silah gönderdiği için Torun Recep Tayyip Erdoğan suçlanıyor ve Aydınlık ve Cumhuriyet Gazeteleri başta olmak üzere bir sürü muhalif gazete Recep Tayyip Erdoğan Türkmenlere silah gönderiyor diye haber yapıp dünyaya bir nevi ülkemizi şikayet ediyorlar. Senaryo ve algı aynı.
2- Tarih; 1880. yabancı gazeteler ve onlardan beslenen yerli gazeteler Sultan Hamid yakında yurt dışına kaçacak diye haber yaptı. 134 sene sonra muhalif gazete ve siyasiler Recep Tayyip Erdoğan yurt dışına kaçacak şeklinde haber oluşturmaya başladılar.
3- Tarih; 1897. çıkan bir haber Osmanlı topraklarında can güvenliği Yok. Şeklinde bir haber yaparken 2013’de içerde ve dışarıdaki manipülatif basın organları tüm dünyaya; Türkiye’ye gitmeyin can güvenliği yok şeklinde haber yaptılar.
4- Tarih; 1906. İçtihat Gazetesi kapaktan Despot Abdülhamid şeklinde bir haber yaparken 2014’de Erdoğan’a Despot Erdoğan şeklinde haberler yapılmaktaydı.
5- Tarih 1909. Çıkan 31 Mart hadisesinde ölen insanları göstererek yapılan haberde Sultan Hamid’in elleri kanlı denirken 2013’de çıkan haberlerde Türkiye’de son yıllarda olan terör hadiselerinde ölen insanları göstererek; Erdoğan’ın elleri kanlı denilmekteydi.
6- Tarih; 1903. Sultan’ın sarayında Altın Gümüş tabaklarda lüks içinde yemekler yendiği haberleri yapılırken, 2014’de yapılan haberde ; Sarayın altın varaklı bardaklarının 1000 tl olduğuna dair haberler yapıldı.
7- Tarih 1910 ve bazı gazeteler Sultan Hamid için; Hamid asılacak bir adamdır şeklinde haberler yapılırken 2007’de Tayyip Erdoğan’ın boynunda ip olan resimleri gösterilerek; Asılacak Adamsın ulan şeklinde haberler yapıldı.
8- Tarih 1910. Muhibban Gazetesi Sultan Abdülhamid’in akraba ve hısımlarına para ve memuriyet dağıttığına dair haber yaparken 2011 senesinde Sözcü Gazetesi; Akp olan partinin kısaltmasını Akrabayı Kollama Partisi şeklinde mizansel yapmış ve Erdoğan Akrabalarına memuriyet ve para dağıtmıştır. Şeklinde haber yapmıştır.
9- 1905 tarihli gazeteler zorba ve hain sultan şeklinde haber yaparken 2014 tarihli
gazeteler aynı başlığı Erdoğan için atmış ve Erdoğan bir zorbadır demişlerdi.
10- 1906’da Gazeteler Japonya’ya gönderilen ve dönüş yolunda batan Ertuğrul Gemisinde şehit düşen askerler için Hamid, Denizcilerimizi ölüme gönderdi derken, aynı iftirayı bazı gazete ve siyasiler 2015’de doğuda şehit düşen askerleri işaret ederek; Erdoğan askerleri bilerek ölüme gönderiyor şeklinde haber yapmaktaydılar.
Bu burada bitmez. Daha uzun uzun yazmak lazım ama bize ayrılan sayfa bitti. Bir sonra ki yazımızda kaldığımız yerden algı ve sloganlar savaşına devam edeceğiz inşallah.
Yorumlar6