Bugün 29 Mayıs 2018 Salı. Tam 565 sene önce bugün yani 29 Mayıs 1453 Salı günü, 21 yaşındaki cihan hükümdarı şanı tüm cihanı sarmış olan kahraman Fatih Sultan Mehmed Han’ın komutasındaki şanlı İslam Ordusu, Konstantinopolis’in yani sonraki günlerin tabiri ile “İSLAMBOL-İSTANBUL’un aşılmaz denilen surlarını aşarak şehrin hakimi oldular.

Hadis-i Şerif’lere mazhar olan bu güzel şehrin İslam ile şereflendiği bugün size Fatih Sultan Mehmed Han ile alakalı ama hakkında pek de bir şey bilinmeyen, konuşulmayan ve tarih boyu üstü örtülen bir mevzuyu anlatmak dilerim:

19 yüzyılın meşhur tarihçisi ve dil bilimcisi Alman Franz Babinger'in "sırrı muhtemelen asla çözülemeyecek" dediği II. Murad'ın 1443'de ölen oğlu Şehzade Alaeddin Ali Çelebi hakkında yüzyıllar süren muamma bir devri aydınlatacak gizeme sahip.

Soru Şu;

Fatih Sultan Mehmed Han’ın abisi ve Sultan 2. Murad’ın padişahlık için yetiştirdiği taht naibi sevgili oğlu Şehzade Alaaddin Ali Öldü mü? Öldürüldü mü?

2. Murad, 1443'de Karaman Seferine oğlunu da götürmüş, sefer bitip geri dönüşte şehzade Bursa'ya kadar gelmiş ve sonrasında sancağı olan Amasya'ya valilik vazifesine tekrar dönmüş idi.  Bu hadiseden çok kısa bir süre sonra Edirne’ye devletin başkentine geri dönen Sultan 2. Murad'a oğlu Alaeddin Ali Çelebi'nin öldüğü söylendi.

Osmanlı sarayındaki bugün haklarında büyük İslam Alimleri dediğimiz yüce kişiler tarafından olağanüstü bir saray eğitiminden geçirilen Alaeddin Ali Çelebi, babası ve saray bürokrasisi tarafından Osmanlı tahtına babasından sonra çıkacak olan taht adayı ya da veliahd olarak görülüyordu.

İşte o olağanüstü ve tek kelime ile muhteşem sayılabilecek eğitimi bu yüzdenaldı ya da aldırıldı. Öyle ki dönemin kronik kaynakları Alaaddin Ali’nin aldığı eğitimin yanında kardeşi fatih Sultan Mehmed ‘in aldığı eğitimden bahsetmiyorlar bile…

Veliahd Alaaddin Ali, Osmanlı kaynaklarına göre 16 yaşında idi ve bilinen bir sağlık problemi yoktu. Bizanslı tarihçi Prens Doukas ise şehzade için 18 yaşında idi, genç ve yakışıklı idi der.

Chalkokondyles'e göre ise şehzade geyik avı sırasında atı ile doludizgin giderken ayağı takılır ve savrularak yere düşer. Şehzadenin boynu kırılır ve olduğu yerde ölür. Ancak şehzadenin kaza ile mi öldüğü yoksa suikaste maruz kalarak mı öldüğü hep soru işaretidir.  

Buna rağmen Osmanlı kaynaklarındaki bazı cümleler adeta bomba gibidir. 1444'de 2. Murad, Varna savaşında ordunun bozguna uğradığını görünce kaçmak istemiş, atının eyerini tutan Anadolu Beylerbeyi onu salmamış. Bunu gören Yeniçeri Ağası Kurtçu Doğan'da;

“Bre kara yüzlü gidi. Sultan Alaeddin'i öldürdün. Bu kerre beyimize dahi mi kast ettin. Koyuver gitsin"

Dediği aktarılır.

Buna göre Şehzade Alaeddin Ali, kaza ile değil, suikast sonucu ölmüştür. Zira aynı gün iki çocuğunun da saraydan ölü çıkmış olması şüpheleri artırmaktadır.

Şehzade Alaeddin Ali Çelebi, 2. Murad'ın etrafındaki hizip tarafından mı öldürüldü yoksa başka bir sebep mi var tartışmalıdır ve bu tartışma bugüne kadar gelmiştir. Zira bunlar haricinde Alaeddin Ali Çelebi'yi öldürerek intikam almak isteyen başka bir gruptan daha bahsedilir.

O da 2. Murad'ın nikahlı eşi Sırplı Prenses Mara ve Niğbolu Sancak Beyi İskender Bey'dir. 2. Murad, İskender Bey'in babasını 1437'de katlettirmiştir. Nikahına aldığı eşi Mara'nın kardeşleri Stefan ve Grgur'un gözlerine de 1441'de mil çektirir.

Sultan 2. Murad’ın eşi Mara Hatun, padişaha ne kadar yalvarsa da kardeşlerinin gözlerini kurtaramaz. Dolayısı ile İskender Bey'in babasının intikamını, Mara'nın kardeşlerinin intikamını almak ve savaş taraftarı gazi çevrelerinin Mehmed etrafında toplanma planları düşünüldüğünde, ortaya birbirinden farklı denklemler çıkmaktadır.

Zira;

 İskender Bey'in çevresinde ise;

"Şehzade Mehmed saltanat ihtirası için açıkça kardeşini boğduran biri idi" deniliyordu.”

Ne tuhaf abisi öldüğünde on yaşına henüz basmış bir çocuğu hangi mantık ve hangi akılla bu ölümden sorumlu tutarlar bilinmez ama bu ölümden belki de hedef saptırma diye tarif edebileceğimiz bir psikoloji ile Şehzade ve kardeş Mehmed suçlandı.

Elbette bütün bu soruların cevabı ve daha fazlası o güne şahit olmuş paşalarla birlikte ahirete intikal etti.

Şehzade Alaaddin Ali’nin Bursa Muradiye Külliyesindeki Türbesi