Bu Tabut Caminin Kubbesine Nasıl Çıktı?
- GİRİŞ05.07.2018 07:32
- GÜNCELLEME06.07.2018 07:32
Allaha şükür Müslüman bir memlekette yaşıyoruz ve yine Allah’a şükür yaşadığımız muhit ne kadar seküler olursa olsun İslami motiflerle süslüdür. Yaşadığımız içinde yaşlandığımız sokakların başı camii ile sonu bir tekke ile bitiyor hamdolsun.
Klasik Osmanlı camilerinde cami avluları yani ön ve arka bahçeleri genelde mezarlıktır. İşte biz çocukluğumuzu bahçelerinde mezarlık olan bu camilerin avlularında geçirdik.
Klasik bir caminin az evvel ifade ettiğim gibi mezarlığı ya da teknik olarak isimlendirecek olursak haziresi ön ya da arka bahçesinde bulunur. Fakat, İstanbul’da Kadırga ile Gedikpaşa arasında Kadırga’nın biraz üstünde, Bayazıtın biraz altında bulunan semtte bir cami var.
Belki de dünyada barındırdığı özellik itibariyle tek olan bir cami. Katip Sinan Camii ve bu caminin kubbesinde bir tabut bulunmaktadır. Evet yanlış okumadınız caminin kubbesinde bir tabut bulunmaktadır.
Bu işin esbab-ı mucibesi nedir acaba? normal şartlarda bahçede gömülü bulunması gereken bu tabut neden bir caminin kubbesinde? İstediğiniz kaynağa başvurun, istediğiniz kitabı okuyun ya da istediğiniz internet adresine girin hepsi aynı şeyi söyler. Anlaşılmaktadır ki vakti zamanında biri bir yazı yazmış geri kalan herkes aynı yazıyı kopyala yapıştır yaparak çoğaltmış.
Biz de aynı şey yaptık İstanbul’la alakalı bütün kitaplara baktık. Buna Evliya Çelebi dahil. Hiç bir kaynakta hiç bir kitapta bununla alakalı tek bir satır bilgiye bile denk gelmedik. Var olanlarında ise konuyla alakalı bir takım şeyler söyleniyor ama ne yazık ki bunların çoğu hurafe. Doğru olmayan, sonradan uydurulmuş hikâyeler.
Efendim, 1496 tarihinde Fatih Sultan Mehmed Han’ın oğlu Sultan İkinci Bayezid Han devrinde Matbah-ı amire katibi yani Osmanlı sarayının mutfak katibi, Katip Sinan isimli bir müslüman biriktirdiği paralarla bu Gedikpaşa bölgesine ki, bu bölge o devirde medreselerin, tekkelerin, dergahların bütün semti örümcek ağa gibi ördüğü devirlerde bugün kü gibi alışveriş, ticaret değil ilim, irfan, kitap ve mürekkep kokardı.
İşte bizim Müslüman gönüllü Katibimiz Sinan Efendi, bu bölgeye bir cami yapma kararı vermiş. Bir de vasiyette bulunmuş. Demiş ki;
Eğer ölürsem beni buraya gömün demiş. Ama kaynakların tamamında kubbenin yanına gömün demiş. Tabi Müslümanlar bunu dinlememiş. Bu vasiyeti yerine getirmemişler, ve Katip Sinan’ı caminin yanına, yani bahçeye, yani toprağa gömmüşler.
Akşam olmuş herkes evine gitmiş. Sabahleyin namaz için bir gün önce Katip Sinan’ı defneden aynı cemaat camiye geldiğinde gördükleri manzara dehşetmiş. Katip Sinan’ın mezarı açılmış, toprak deşilmiş, içi boşaltılmış.
Bir de bakmışlar kubbenin üstünde Katip Sinan’ın vasiyetinde beni oraya gömün dediği yerde bir tabut durmaktadır. Hayırdır inşallah demişler almışlar tekrar toprağa gömmüşler.
Bir gün sonra yani bir sabah sonra yine bakmışlar ki mezar yine boş ve beden tabutun içinde kubbenin üstünde. Bu hadise tam üç defa tekrarlanmış. Bunun üzerine bunda bir sır olsa gerek demişler, ısrar etmemişler, inatlaşmamışlar. Katip Sinan’ın ölü bedenini kefenleyerek Bir tabutun içine koymuşlar.
Tabutu da kubbenin üstündeki kurşunun içine koymuşlar. Şimdi bu hikayede İslami anlamda bir takım problemler bulunmaktadır. nedir o problemler;
İslamiyette Hıristiyanlarda olduğu gibi cesedi toprağı tabutla gömmek gibi bir kültürü yok. Bu caiz değildir. Yukarıda bulunan beden mezardan çıkartıldıktan sonra tabuta konulup neden yukarıya kubbeye çıkartsın?
Nereden bakarsanız bakın tarihi anlamda bir kaynağı olmayan bu bilgiye inanmak çok
zordur. Ama netice itibariyle bugün İstanbul’da Kadırga’nın üstünde Gedikpaşa semti ile Bayezid arasında tekstil ticaretinin, Rus ticaretinin merkezi olan bölgede bir cami bulunmaktadır ve, o caminin kubbesinde bir tabut bulunmaktadır. Kimdir o? Katip Sinan mıdır? başka biri midir? ya da içinde biri var mıdır? O tabutu oraya kim koydu? hangi amaçla koydu?
Bu bilgilerin hiçbirinin cevabı yok. Bilinen tek şey; Katip Sinan Camii’nin kubbesinde kubbeyi koruyan kurşunun içinde bir tabut bulunmaktadır.
Bir pazar gününüzü bu camiyi ve kubbesindeki tabutu kendi gözünüzle görmeye ne dersiniz?
Yorumlar10