Ahlak mı dedin?

  • GİRİŞ08.07.2020 11:52
  • GÜNCELLEME08.07.2020 12:06

Davutoğlu, “sertleşme” kararı almış... Parti içinden sızan bilgilere göre, şunu söyleyip duruyormuş: “Eskiden olduğu gibi, ‘Erdoğan iyi, çevresi kötü’ demek yok. Bütün kötülüklerin başı Erdoğan’dır. Bunu da çekinmeden her platformda söyleyebilirsiniz...”

 

 

Önce Selim Temurci adlı biri sahne aldı:

Sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “ahlaksız” dedi.

 

 

Sonra da bildiğiniz gibi, Davutoğlu...

Davutoğlu’nun Temurci’den farkı şu:

Freni yok...

Daha doğrusu, Temurci, Erdoğan’ı ve AK Parti’yi yargılarken sınır çiziyor: Kendilerinin AK Parti’de görev yaptıkları dönemi dışarıda tutuyor.

Davutoğlu’nun böyle bir kaygısı yok... “Ben bir zamanlar bu partide Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlık yaptım” demiyor, bütün dönemlere sallayıp duruyor.

Bunlar öyle masum sallamalar değil: Adeta CHP’yle yarışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu ne söylese, bir üstünü arayıp buluyor.

Davutoğlu’nun Temurci’den bir farkı daha var:

Stratejik bir adam...

15 Temmuz gecesi (belki de stratejik derinlik gereği) hiç ortalıkta görünmedi.

Sonradan istihbar ettik ki (kendi bakanlarından biri de itiraf etti) o geceyi “son derece güvenli bir evde” geçirmiş... Güvenli ortamı bulunca da, bir-iki tweet atmış...

Selim Temurci öyle yapmadı.

Darbecilere karşı kora kor mücadele etti ve kendisine emanet edilmiş mekânı korudu.

Evet, ikisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “ahlaksız” diyor ama aralarındaki farkı bilmeniz gerekiyor.

Gelelim “Bütün kötülüklerin başı Erdoğan’dır. Bunu da çekinmeden her platformda söyleyebilirsiniz...” diyen Davutoğlu’na...

Kötülükte Kılıçdaroğlu’yla yarışıyor anlıyoruz da, “yalan”da da yarışıyormuş...

Bir de “ses tonu...”

Eskiden Erdoğan’ı taklit ederdi, gırtlaktan konuşmaya çalışırdı.

Şimdi tonunu düşürmüş...

Gelgelelim, “malzeme” aynı...

Kılıçdaroğlu, “Baro başkanlarını Meclis’e almadılar. Böyle demokrasi olur mu?” diyor.

Ertesi günü aynı sözler Davutoğlu’nun ağzında... Erdoğan savunmayı ortadan kaldırmaya çalışıyormuş... Bu nasıl demokrasiymiş...

Hemen hatırlatalım:

Davutoğlu’nun sözleri daha sert.

Oysa gerçek başka...

Baro başkanları davete icabet etmediler. Pekâlâ Meclis’e girip, ilgili komisyona taleplerini aktarabilirlerdi.

Bunun yerine, Meclis önünde nümayiş yapmayı tercih ettiler.

Çünkü Kılıçdaroğlu’na (ve elbette Davutoğlu’na) gereken kaos...

Oysa Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu dinleselerdi, bu utanç verici yalana tamah etmeyeceklerdi.

Feyzioğlu kaç kez açıklama yaptı, özetle, “Bırakın kaos ve kargaşa çıkarmayı, girin Meclis’e derdinizi anlatın” dedi ama baro başkanları bildiklerini okumaya devam ettiler.

Davutoğlu da (önderi Kemal Kılıçdaoğlu’yla birlikte) aynını yapıyor, “yalan” üzerinden siyasi sonuç elde etmeye çalışıyor.

Hangisi daha ahlakî? 

Akşam Gazetesi

Yorumlar2

  • yolcu 4 yıl önce Şikayet Et
    Davutoğlu Başbakanlık yaptığı sırada Sayın Erdoğan hakkında yaptığı konuşmaları ve diğer konuşmalarını oturup izlesin ve sonra şu soruma cevap versin : Bir insan nasıl olurda sözde sonuna kadar savunduğu değerleri ve görüşlerinin tam tersi yönde ,U dönüşü yapabilir ? Koltuk sevdası bu olsa gerek ! Yakın zamanda beyin nakli olmuşta olabilir .Veya hep böyleydide önceden rol yapıyordu .
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Abdullah 4 yıl önce Şikayet Et
    Selim Temurci ile Davutoğlu arasında hiç bir fark yok. yalan, yalan yere iftira ve ülkenin cumhurbaşkanına hakaret ahlaksızlıktır. Ahlaksızın iyisi kötüsü olmaz.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat