Kuyudan Fetullah çıkarmak
- GİRİŞ20.07.2020 11:30
- GÜNCELLEME20.07.2020 11:30
Pişman olan FETÖ’cülere “farklı muamele” isteniyor.
İlk bakışta makul bir önerme gibi görünüyor ama FETÖ’cülerde böyle bir niyet yok.
Pişman olan FETÖ’cüler çoktan “işbirliği” yolunu seçtiler, itirafçı oldular.
İtirafçıların büyük bölümü de, itiraflarını geri aldılar.
Yanisi şu:
Pişman olmuş gibi yapanlar (çünkü peynir ekmek gibi yalan söylüyorlar) ya da “itirafa hazırım” diye kamuoyu yetkililerini etkilemeye çalışanlar bir “projeyi” seslendiriyorlar:
Fetullah’ı kurtarmak.
Kötü haberi şimdiden duyuralım da, tesellileri düşsün.
Mevcut şeraitte Fetullah’a af çıkarılacağını filan düşünmesinler.
Fetullah affedilemez...
FETÖ’cüler de tıkıldıkları mahbeste kolay kolay çıkarılamazlar.
Peki, iade?
Şartlar değiştiğinde Fetullah Türkiye’ye iade edilemez mi?
Bence bu ihtimali de aklımızdan çıkaralım.
Meclis’te grubu bulunan dört parti, ortak bir bildiriye imza atarak ABD’ye “FETÖ çağrısı” yapmıştı, hatırlayacaksınız.
HDP dışındaki dört parti... AK Parti, CHP, MHP ve İYİ Parti’nin imzaladığı bildiride, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgütünün 15 Temmuz 2016’da bir darbe girişiminde bulunarak Türk demokrasisine kast ettiği ve 251 vatandaşımızın öldürülmesinden sorumlu olduğu görüşüne yer veriliyordu. Yargı tarafından da onaylanan bu suçlarından dolayı adalet önünde hesap vermeleri için, başta örgüt lideri Fetullah Gülen olmak üzere FETÖ mensuplarının Türkiye’ye iadeleri talep ediliyordu.
Bildirinin sessizlikle geçiştirilmesinin (yani kamuoyu tarafından ciddiye alınmamasının) iki nedeni vardı:
Birincisi, AK Parti dışındaki partiler (CHP ve İYİ Parti) kamuoyu tarafından samimi bulunmadı... 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’yla, neredeyse bütün danışmanları “FETÖ”cü çıkan Meral Akşener’in imzaladığı çağrıdan ne olacaktı ki?
İkincisi de şu:
Türk kamuoyu, Amerika’nın Fetullah Gülen’i iade edeceğine inanmıyor. Dolayısıyla, bu tür çağrılara pek prim vermiyor.
Ben de böyle düşünüyorum. Yani, Amerika’nın Fetullah Gülen’i iade edeceğine inanmıyorum.
Daha önce “detayını” yazmıştım.
Şu haliyle Amerika’nın FETÖ’den vazgeçmesi ve örgütün lideri Fetullah Gülen’i iade etmesi kolay görünmüyor.
Nedeni çok açık:
FETÖ, 170 ülkedeki örgütlenmesiyle, Amerika’nın üzerinde titrediği en ciddi (belki de en “pahalı”) yatırımlardan biridir; dolayısıyla bu yatırımını hemen gözden çıkarması beklenmemelidir.
Kâr- zarar durumuna bakılır.
Örgütün işlevselliğini koruyup korumadığı test edilir.
Ona göre bir tasarrufa gidilir.
Sırf Türkiye istedi diye, Amerika yatırımından vazgeçmez.
Mutlaka “maliyet” hesabı yapar.
Türkiye’nin Fetullah Gülen’e karşı ne önerdiğine, iadesi durumunda doğabilecek zararın nasıl telafi edileceğine (edilip edilmeyeceğine) bakar.
Fetullah Gülen meselesi, “hukuki bir mesele” değildir çünkü.
Gerçi ABD’li yetkililer, “Gülen’in darbe örgütlediğine ilişkin delilinizi getirin, bağımsız yargımız karar versin” diye dört yıldır ortada top çeviriyor ama bunun hukuki bir mesele olmadığını herkes biliyor.
Fetullah Gülen meselesi, “siyasi” bir meseledir.
Çözümü de, büyük ölçüde “siyasi” olmak durumundadır.
Ahmet Kekeç / Akşam Gazetesi
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol