Kaset soruşturmasını Kemal Bey engelledi!

  • GİRİŞ21.07.2020 11:21
  • GÜNCELLEME21.07.2020 12:11

Sokakta herhangi bir vatandaşı çağırıp sorun, “Kemal Kılıçdaroğlu CHP’ye nasıl genel başkan oldu?” diye, size Deniz Baykal’a kurulan “kaset komplosunu” hatırlatacaktır...

 

 

Bu o kadar böyle ki, parti farkı tanımıyor.

CHP’liler de böyle düşünüyor, AK Parti’liler de, MHP’liler de, İYİ Parti’liler de, hatta HDP’liler de.

 

 

Diğer zerzevat partiler ne düşünüyor, bilmiyorum.

Mümkünse düşünmesinler.

Birinin lideri, “Anadolu’ya çıkıp bir selamünaleyküm çeksem, bütün Anadolu yıkılır” diye sağda solda “delikanlılık” taslıyor, diğerinin lideri “ne yaparım da ülkeyi yeniden IMF’ye muhtaç hale getiririm”in ince hesaplarını yapıyor.

Kaset komplosuna gelince...

Neler olup bitiğini sadece sokaktaki vatandaş değil, Kemal Kılıçdaroğlu da çok iyi biliyor.

Tahminimce daha “ötesini” biliyor.

Kumpasın nasıl kurulduğunu...

Senaryoyu kimlerin yazdığını...

Rejinin kim olduğunu...

Şaryo yoktu, hayır...

Olsaydı, şaryoyu kullanan “el”in kime ait olduğunu da bilecekti.

Nasıl ki 17/25 Aralık ve MİT TIR’ları olaylarında “önceden” çıkıp konuşmuş, başımıza gelebilecek kötü şeylerle bizi korkutmaya çalışmıştı; kaset olayında da CHP’yi ya da Türkiye’yi “alesta” tutacak açıklamalar yapmıştır... Mutlaka yapmıştır.

Darbe günü gösterdiği lakayt tavır bile, Kılıçdaroğlu’nun çok şey bildiğini kanıtlıyor.

Hatırlayalım:

Dönemin Başbakanı Erdoğan “kaset” olayından sonra iki şey yapmıştı:

BİR- Sorunlu içeriklerin “derhal” internetten kaldırılması istemişti.

İKİ- Yargıyı devreye sokmuştu. Daha doğrusu yargının hızlanmasını sağlamıştı.

Peki, Kemal Bey ne yapmıştı?

Derhal bir basın toplantısı düzenleyerek, Erdoğan’ı CHP’nin içişlerine müdahale etmekle suçlamıştı: “Sayın Recep Tayyip Erdoğan partimizi karıştırmaya çalışıyor. Ayrıca bizim savcılara söyleyecek bir sözümüz yok.”

Peki, neydi Kemal Bey’i telaşa düşüren ve böyle muaccel açıklamalar yaptıran?

Çok basit:

Muhtemelen soruşturmayı “paralel” olmayan (bağımsız) savcıların yürüteceğini zannediyordu.

Bu yüzden telaşa kapılmıştı.

Sonradan iş anlaşıldı.

Kaset soruşturmasının “emin ellerde” olduğu bazı “emin” kulaklara fısıldanınca Kemal Bey sustu.

Suçlular, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra sağlam savcıların riyasetinde yürütülen soruşturmadan sonra gerekli cezaya çarptırılabildiler.  

Akşam Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat