Kaygı bozukluğuyla siyaset belirlenemez

  • GİRİŞ14.12.2024 09:23
  • GÜNCELLEME14.12.2024 09:23

Suriye’de mücahitlerin Baas diktasını devirmesi aşamasında en sık gündeme getirilenler arasında; “Ya bir de Esed yönetimini devirenler kendi aralarında anlaşamayıp iktidar kavgasına girerse!” türünden tereddütler ve; “Acaba Suriye yeni bir Afganistan olur mu?” türünden sorular yer aldı. 

Geçmişte yaşanmış tecrübelerin, geleceğe dönük strateji ve yöntemlerin geliştirilmesi, işlenmiş hataların tekrar edilmemesi için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla değerlendirilmesi doğru ve isabetli bir tutumdur. Ama bunun yöntemi kaygı bozukluğuyla kendini etkisizleştirmek değil gerekli tedbirleri alarak yoluna devam etmek olmalıdır. 

Trafik kazası olabileceği endişesiyle yola çıkmayan, iş kazası yaşayabileceği endişesiyle evinde oturan, tenceresinin yanabileceği korkusuyla ocağa yemek koymayan bir kimsede psikiyatrik sorun vardır. Ama bütün bu risklere karşı gerekli tedbirleri almak için yaşanmış tecrübeleri değerlendiren bir kimsenin sağlıklı düşündüğünden kimse şüphe etmez. 

Geçmişte yaşanmış tecrübeler geleceği mahkum etmek veya müphem hale sokmak amacıyla değil ibret almak ve geleceğe dönük planların daha güvenli hale gelmesi için gerekli tedbirlere başvurmak amacıyla değerlendirilir. 

Burada önce şunu sormak gerekiyor: Afganistan’da veya başka yerlerde yaşanmış kötü tecrübeler sebebiyle Suriye’deki halkın Baas zulmüne teslim olması ve Beşşar Esed’in vahşi diktatörlüğünün devam etmesine, onun üzerinden kirli hesaplarını yürüten dış güçlerin oyunlarına hiçbir itirazda bulunmaması mı gerekiyordu? 

Yerin altına inşa edilen Saydnaya (Sednaya değil) Hapishanesi’nden çıkan korkunç manzaraların, işkence ile öldürülmüş insanların cesetlerinin, maruz kaldıkları işkenceler yüzünden konuşma kabiliyetlerini, hafızalarını, zihinsel fonksiyonlarını yitiren insanların, tecavüze maruz kalan kadınların bu soruya ikna edici cevap verdiğini sanıyoruz. 

Demek ki bu zulmün, bu vahşetin bitmesi gerekiyormuş. Bu arada, o korkunç zulme destek verme gibi bir sicile sahip olmaktan utanmayarak hâlâ ileri geri konuşan, böylesi bir vahşete son verilmesinin arkasında ABD ve İsrail’in olduğu, bu işten siyonistlerin kârlı çıktığı safsatasını okuyanların laflarını ise zaten nazarı itibara almaya değer bulmadığımızı baştan belirtelim. Böyle bir zulme ve vahşete arka çıkma siciline sahip olma utancından dolayı burada yüzleri kızarmıyorsa mahşer gününde bütün gerçeklerin açığa çıktığı zamanki utancın çok daha dehşetli olacağını biraz düşünmelerini tavsiye ediyorum sadece.

Bunu vurguladıktan sonra şunu sormamız gerekiyor: Geçmişte herhangi bir yerde işlenmiş hatadan dolayı bugün başka bir yerde başka kişileri peşinen “şüpheli” durumuna sokma hakkımız var mı?

Hukuki ve ahlaki açıdan hiç kimse başkalarının hatalarından dolayı “şüpheli” ilan edilemez. Sadece şartları ve sebepleri göz önünde bulundurarak, aynı hatalara düşülmemesi için nelere dikkat edilmesi gerektiği üzerinde fikir yürütürsünüz. İbret alma ve ders çıkarma da budur. Yani başkalarının hata ya da kusurlarından dolayı birilerini peşinen şüpheli veya mahkum ilan etmek yahut birilerine şüpheyle bakmak değil, başka kişileri hataya sürükleyen sebepleri ve unsurları iyi tahlil ederek aynı hatalara düşülmesinin önüne geçilmesi için gereken tedbirleri almak. Suriye’de yapılması gereken de budur.

Ben şahsen Suriye’deki direnişçilerin bu yönden daha avantajlı olduklarını düşünüyorum. Çünkü en başta yaşanmış tecrübeleri değerlendirerek, nerelerde ne gibi hatalara düşüldüğünü görme ve ona göre tedbir alma, siyaset geliştirme imkanı var ve bunu yapmakta olduğunu düşünüyor, gelecekte de yapmaya istekli olacağına kanaat ediyorum. İkinci olarak Suriye’de oluşan yapıya Türkiye’nin verdiği destek bu açıdan da faydalı olacak ve hem Türkiye’nin devlet tecrübesinden istifade etme imkanı olacak, hem de daha önce muhtelif bölgelerde işlenen hataların tekrar edilmemesi için gerekli koordinasyonun muhafaza edilmesi konusunda hassasiyet gösterilmesine çalışılacaktır.

Ahmet Varol / Yeni Akit Gazetesi

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat