Filistin direnişinin küreselleşmesi gerekir
- GİRİŞ12.04.2025 09:33
- GÜNCELLEME12.04.2025 10:41
İslam coğrafyasının kalbine ve tarihte önemli hadiselere sahne olmuş stratejik bir bölgesine, siyonist işgal devletinin kurdurulması İngiliz emperyalizminin bir projesidir. Bu amaçla ortaya çıkarılan siyonizm ideolojisinin güçlenmesini ve uluslararası boyut kazanmasını destekleyen, bu konuda siyonist liderlere yardımcı olan da Batı emperyalizmidir. Bugün başta Gazze olmak üzere Filistin topraklarında ırkçı soykırım savaşı da küresel emperyalizmin ittifakıyla ve desteğiyle sürdürülmektedir.
Trump’ın, son ABD ziyareti esnasında Netanyahu’yu sağlık görevlilerinin öldürülmesi sebebiyle azarladığı haberleri kimseyi yanıltmamalı. ABD bilfiil savaşın içindedir ve onun desteği olmasaydı siyonist işgalin bu savaşı sürdürmesi mümkün değildi. Gazze’deki bunca korkunç katliama ABD’nin onayı olmasaydı siyonist katiller bunları yapamazdı. ABD yönetimi kendi ülkesinde de mazlum Filistin halkına her ne şekilde olursa olsun destek verilmesine engel olmaya çalışıyor. Siyonist vahşeti protesto eylemlerine destek verenlerin, yabancı olmaları durumunda haklarında ihraç kararları çıkarıyor. ABD vatandaşlarını sorguya çekip bu tür etkinliklere katılmaya niyetli olanların gözlerini korkutuyor.
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Akdeniz İnsan Hakları Gözelemevi isimli sivil toplum kuruluşu siyonist işgal rejiminin Filistinlilere yönelik saldırılarda kullandığı eğitilmiş köpekleri Hollanda’nın ihraç ettiğini dile getirerek Hollanda parlamentosuna bu konuda bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu. İşgalcilerin bu köpeklerle Filistinlilere, onların çocuklarına, zindanlardaki esirlerine nasıl işkence ettiği biliniyor.
Avrupa ülkelerinin siyonistlere bu vahşi savaşlarında daha ne gibi destekler verdiğini saymamız için uzun bir dosya yazmamız gerekir. Özetle şunu söyleyelim ki bu savaşın sadece işgal rejiminin değil küresel emperyalizmin özellikle de, eski İngiliz emperyalizminin mirasçısı ABD ve Avrupa kanadının ortak savaşı olduğu artık çok açıktır.
Böyle bir savaş karşısında Filistin direnişinin de küreselleşmesi ve insani değerlere saygılı herkes tarafından sahiplenilmesi, desteklenmesi gerekir. Ama Müslüman halklara bu konuda ayrıca bir görev düşmektedir.
Bu amaçla muhtelif sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde sivil eylemler ve gösteriler devam ediyor. Bunları küçümseyemeyiz ve desteklenmesi gerektiğini burada bir kez daha vurgulamakta yarar görüyoruz. Maddi ve insani yardımlar da son derece önemlidir. İşgale destek veren kurumları boykot konusunda hassasiyetimizi sürdürmeli ve geniş tabana yaymaya çalışmalıyız.
Ancak siyonist işgalin ve onunla birlikte işgal edilmiş topraklarda bilfiil savaşanların bu kadar azgınlaştığı dönemde artık yeni bir aşamaya geçilmesi gerekiyor.
Afganistan’da önce Sovyet sonra ABD işgaline karşı verilen mücadeleye destek için dünyanın değişik bölgelerinden gönüllü mücahitlerin gittiği ve cephede savaştığı biliniyor. Bu desteğin Sovyet işgalinin de ABD işgalinin de dize getirilmesinde önemli rolü olduğu inkâr edilemez. Bosna-Hersek’te Sırp kuşatmalarının kırılmasında yine bölgeye giden gönüllülerin destekerinin önemli rolü oldu. Çeçenistan’da direnişin başarısı her ne kadar içerideki hainler vasıtasıyla önlendiyse de uzun süren mücadelede gönüllü katkısının büyük payı oldu. Suriye’deki Baas diktasının devrilmesinde de direnişe desteğin önemli payı var.
Şimdilik siyonist işgale karşı verilen mücadeleye dışarıdan desteğin engellenmesi için sıkı tedbirler alınmış olsa da bunların zorlanması ve aşılması imkansız değildir. Önemli olan düzenli, disiplinli ve planlı bir destek sağlanması için dayanışma oluşturulmasıdır. Siyonist işgale karşı orduların harekete geçmesi çağrıları karşılık bulmayacak, ama Afganistan’da, Bosna-Hersek’te, Çeçenistan’da ve Suriye’de kazanılan tecrübelerin Filistin’e taşınması imkansız değildir. Siyonist katillerin ve destekçilerinin bu derece azgınlaşmaları karşısında Müslüman halkların ve gençlerin de böyle bir haklarının olması gerekir.
Ahmet Varol / Yeni Akit Gazetesi
Yorumlar3