Halep oradaysa arşın burada
- GİRİŞ08.06.2022 08:21
- GÜNCELLEME08.06.2022 08:21
Siyaset kurumu tüm dünyada insanlara güven vermiyor ve hemen hemen her ülkede siyasetçilere güvende büyük sorunlar var ama bu Türkiye’de kronikleşmiş durumda.
Siyasetçi, siyaset yoluyla ülkesine, milletine hizmet götürme amacı güden kişidir.
Bizde birileri milleti bölme, ayrıştırma, etnik ve mezhebi temelde farklı kutuplaşmaların önünü açma, milletin özgürlük alanlarını daraltma, baskı ve zulüm uygulamalarına rehberliği siyaset olarak görüp öyle eylem söylem geliştiriyor.
Milletin Reis’i, yüz yıl boyunca dışa bağımlı kılınmış bir devletin yeniden uyanış, diriliş destanını yazmak için yola revan oldu, yerli ve milli imkânlarla ülkeye boyut değiştirmeye çalışıyor, ekonomisini yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı inşa etmeye çalışıyor.
Bizde birileri tüm değerlerin dumura uğradığı, toplumsal ihtiyaçlar, inançlar, değer yargılarının anlamını yitirdiği, lidere güvenin kalmadığı, insanların heyecanını kaybettiği, moral değerlerin sıfırlandığı, güven bunalımının zirveye tırmandığı bir toplum için her türlü yalan dolanla iktidar hayali kuruyor.
Milletin Reis’i, toplumsal özlem ve beklentiler ışığında biz duygusu ile sevgi bağı, fikir akrabalığı, ülkü birliği, ortak payda ve inkişaf ile toplumsal iradenin ortaya konulduğu coşkulu bir rekabet ve saygılı yarış ile girdiği her seçimi kazanıp hizmeti yeğliyor.
Bizde birileri mandacı zihniyetlerin, müstemleke heveslerin ülke içindeki aparatları olup tek icraatları, ellerine tutuşturulan senaryolardaki rollerini icra ederken.
Milletin Reis’i, ülkesinin medeniyet ve tarih birikiminin bilinciyle ve bunun gerektirdiği insani duruşu her alanda ortaya koyarak hayallerini, vizyonunu, hedeflerini milletin güvenliği, huzuru ve müreffeh geleceği için güncelliyor, geliştiriyor, yeniliyor.
Bizde birileri ortama göre konuşup, Trabzon’a gidince ülkücü, İzmir’e gidince Atatürkçü, Konya’da muhafazakâr, Van’a gidince HDP’li olabiliyor.
Milletin Reis’i, halka hizmet için Hakk’a ram olup çırpınıyor, Allah ömür, millet de yetki verdikçe değişmeden çırpınacağını, hizmete devam edeceğini, hak bildiği yolda mücadeleden asla geri durmayacağını yirmi yıllık icraatlarıyla gösteriyor ve devamının olacağını beyan ediyor.
Ülkemde vizyon sahibi, hedef belirleyen, ufuk tazeleyen, ilham veren, heyecan katarak radikal kararlar alabilen bir lider var, Milletin Reis’i.
Söz ve davranışları ile çevresine umut yayıp, harekete geçirebiliyor ve başladığı işi sonuçlandırarak basiret ve vizyon sahibi gerçek bir lider olduğunu gösteriyor.
Bir de aslını inkâr eden, her gün bir başka kılığa bürünebilen, her gün bir başka dille konuşabilen, kendini lider zanneden haramzadeler, lider görenler yani müsveddeler var.
İktidarı gözetleme ve denetleme sorumluluğu ile ülkede cereyan eden olayları, hadiseleri tenkit süzgecinden geçirerek, iktidara yol göstermek yerine felaket tellallığı ile korku tacirliği yaparak bir yandan milletimizin gönlüne perde çekmeye çalışan bir ana muhalefet ve bol bol edebiyat parçalayan, lafebeliği yapan kaset gazisi lideri var.
Yetmezmiş gibi bir de küsurat partileri ve onun bunun arkasına takılıp “bezirgânlık” yapan lidercikler var.
Siyasi liderlere sinkaflı küfürler edebilen,
Sela’yı ezan zanneden,
Millet 15 Temmuz kanlı darbesiyle uğraşırken, patronlarının ağzıyla “kontrollü” ve “tiyatro” söylemleriyle işi başka yöne çekmeye çalışan,
Radikal bir çıkış yapabilme cesaretinden yoksun, taktik ve stratejiler geliştiremeyen, gündemi tayin etme yetisinden mahrum, kendi tabanını dönüştürme azim ve yeteneğine sahip olmayan, gelecek hayali kurduramayan, ezberleri bozamayan, mevcudu kaybetme korkusuyla geleceğe yelken açamayan bir ana muhalefet partisi liderimiz var.
Sıralananlar birebir Kılıçdaroğlu’nun söylemleri.
Düşünün ki bu adam bir şirketin değil, bir ülkenin başına geçmeye çalışıyor. Bu ülkeyi yönetmek istiyor. Seksen altı milyon insanın derdine derman olacağını, ülkenin sorunlarını çözeceğini söylüyor.
Konuşurken ağzından çıkanları tartamayan, ölçüp biçemeyen bu adam, seksen altı milyon ülke insanı ile ilgili kararları almak istiyor.
Daha küfürsüz konuşmayı ve ifade etmek istediği manayı doğru şekilde diline dökmeyi beceremeyen bu adam uluslararası camiada Türkiye’yi temsil etmek istiyor.
Komedi gibi değil mi?
YENİ AKİT
Yorumlar1