Hak ile Batılın ittifakı olur mu?
- GİRİŞ14.09.2022 09:20
- GÜNCELLEME14.09.2022 09:20
Hak ile batıl, iman ile küfür, doğru ile yanlış, insanları ilme, irfana, düşünmeye davet eden ilahi vahiy Kur’an ile papaz-hahamların imal ettiği muharref öğretiler, uyuşur mu?
Mü’min ile kâfir, zalim ile mazlum, ahlaklı ile arivist, terörist ile vatansever, işgalci ile masum, cani ile şehit ortak bir gayede anlaşabilir mi?
Vahşetle şefkatin kardeşliği olur mu? Maddeyi putlaştıran, çıkarı ve kuvveti esas alan “Vahşet Medeniyeti” ile insanı esas alan temelini şefkat, sevgi, merhamet, erdem, yardımlaşma, dayanışmanın oluşturduğu “İslam Medeniyeti” ortak olabilir mi?
İslam tevhid medeniyetidir, iman ve gönül medeniyetidir, Hilal medeniyetidir. Ay-yıldız medeniyetidir. Haçlı medeniyeti küfür, şirk ve kaos, işgal, katliam ve soykırım medeniyetidir. Pozitif ile negatif birbirini tamamlar mı?
Bir yanda İslam dünyasını kan gölüne çevirmiş, gıdasını Müslüman kanı oluşturan zalim bir medeniyetin mensupları öbür yanda yaşama mücadelesi veren, mazlumların oluşturduğu bir medeniyetin mensupları yan yana gelip ittifak oluşturabilir mi? Oluşturduklarını söylerlerse de inandırıcı olabilir mi?
Dünyada çıkarı olan her köşeye ekonomik baskı, askeri güç, siyasi oyun ve kültürel propagandalarla yerleşmek isteyen, bu amaca ulaşmak için her yolu deneyen Haçlı medeniyeti mensupları hedefi Kızıl Elma olan Türkiye ile müttefik, ortak olabilir mi?
Olamaz…
Türkiye ile ABD-NATO-Batı stratejik ortaklığı ve ilişkileri ciddi bir sınavdan geçiyor. Kriz her geçen gün biraz daha derinleşiyor.
Her alanda Türkiye’nin önünü tıkamaya çalışan Amerika Türkiye’ye müttefik, dost olmuş olsa idi, ülkemizi bölüp parçalamak isteyen PKK’ya, PKK’nın Suriye kolu olan YPG ve PYD’ye siyasi ve maddi destekte bulunup ağır silahlar verir miydi?
FETÖ sorunu hâlâ masada durur muydu?
Yunanistan’a Türkleri taciz ve tahrik rolü verilir miydi?
Bunlar Türksüz bir Kıbrıs, Türkiyesiz bir Doğu Akdeniz, Suriye ve Irak’ta bir terör devleti, Türkiye’nin parçalanması, Adalar Denizi’nin bir Yunan gölü haline gelmesini arzulamakta ve bu doğrultuda adımlar atmaktadırlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, F-16 savaş uçaklarının ABD’den tedarikine izin verilmemesi durumunda Türkiye’nin alternatif uçak arayışı içerisine yönelebileceğine ilişkin değerlendirmelerinin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin, Rus yapımı savaş uçakları alması halinde “yeni CAATSA yaptırımlarına tabi tutulabileceğini” savunabiliyor.
Bunların ortaklığı menfaatlerinin kesintiye uğradığı yerde düşmanlığa dönüşür, dönüşüyor.
Bunların ortaklığı, işgalleri, katliam yaparken, zulmederken, sömürürken karşılarında olabilecek muhtemel bir direncin önceden ortadan kaldırılması çalışmasıdır.
Bunların ortaklık anlayışı, dünyada çatışma ve işgalleri üreten küresel sistemin aktörlerinin, bizim sahip olduğumuz ama kullanamadığımız güç ve imkânlarımızın hâkim küresel sistemin ömrünün uzatılmasında kullanılması ve bizim kendimize özgü bir medeniyet yürüyüşüne soyunmaya kalkışmamızın önlenmesi için geliştirilmiş ısmarlama bir ortaklıktır.
Türkiye’ye ortaklık, müttefiklik rolü verilmesi, Türkiye’nin model dışı küresel arayışlara yönelmesinin engellenmesi ve kendi medeniyet iddialarından vazgeçirilmesi kaygısından kaynaklanmaktadır.
Bu proje, kaygan zeminlerde patinaj yapmamızı sağlayacak, bizim açımızdan ölümcül sonuçlar doğuracak netameli bir projedir.
Bu proje, saygı ve sevginin olmadığı, batı dünyasının kibir, aşağılayıcı tutum ve yaklaşımlarının, nefretten beslenen haçlı dürtülerinin saklanmaya çalışıldığı bir tiyatrodur.
Bu projeyle İslam dünyası; DEAŞ, Taliban, El Kaide, Boko Haram, Eş Şebab, FETÖ gibi terör örgütleri vasıtasıyla cendereye alınmak ve Müslümanların hayat damarlarını kurutmak hedeflenmektedir.
Özgürlük kavramı ile sömürülerini maskeleyen, barış kavramı ile iğrenç savaşlarını maskeleyen, ahlak kavramı ile iğrençliklerini maskeleyen, dürüstlük kavramı ile yolsuzluklarını maskeleyen, eşitlik kavramı ile ayrımcılıklarını maskeleyen, adalet kavramı ile yaptığı haksızlıkları maskeleyen Batıbizi hiçbir zaman müttefik olarak görmemiştir.
Terörle savaş adı altında “küresel terör çağı”nı başlatanlarbizim karşımızda olan DAİŞ, FETÖ, PKK, HDP ve de diğerleri ile ortaktır.
İnsanlık evini talan etmek için yaşayanlar, âlemlerin nizamını bozmaya çalışıp kin, nefret tohumlarını ekenler, sokaklarımıza, evlerimize kadar müdahale edenler tüm bu cephelerde maşa olarak kullanılan kiralık akıllarla da ortaktır.
Cemil Meriç’in “Bu ülke” adlı eserinde ortaya koyduğu şu değerlendirme yukarıda anlattıklarımızın özünü kısaca anlatmaya yetiyor: “Bütün Kur’anları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız, Osmanlı, yani İslâm... Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın.”
YENİ AKİT GAZETESİ
Yorumlar2