Millet unutmaz, tarih asla unutmaz!

  • GİRİŞ18.07.2022 08:08
  • GÜNCELLEME18.07.2022 08:08

Çok partili hayata geçtiğimiz 1946 yılından bu yana siyasi hayatımızda ‘tarihin akışını değiştiren’ birçok kritik olay var. Halkın iradesiyle seçilen Adnan Menderes’e 1960 yılında darbe yapılması… 1971 yılında Başbakan Süleyman Demirel’e muhtıra verilmesi… 1980 darbesinde demokrasinin askıya alınması… 28 Şubat sürecinde Necmettin Erbakan’ın düşürülmesi...
Ülkemizi onlarca yıl geriye götüren demokratik hayatımızın yüz karası bu olaylar, dış güçlerle yerli iş birlikçilerin entegrasyonu ile gerçekleştirildi.
           ***
Şüphesiz ki demokrasimizi kesintiye uğratma çabaları bunlarla sınırlı değil. 27 Nisan muhtırası, Gezi kalkışması, FETÖ darbe girişimi gibi olaylar da söz konusu...
2007 Mayıs ayında Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi doluyordu. Yeni Cumhurbaşkanı seçilecekti. Çoğunluk AK Parti iktidarındaydı. Doğal olarak da onun adayının seçilmesi gerekiyordu. Seçim öncesinde ülkede başörtüsü ve laiklik tartışmaları alevlendirildi. Cumhuriyet mitingleri düzenlendi. Durup dururken 367 garabeti ortaya atıldı. CHP, Meclis’teki oylamalara katılmayacağını açıkladı.
Nihayet o gün geldi. TBMM’de oylama yapılacak. Ama o günün gecesinde bir sürpriz daha yaşandı. Durumdan vazife çıkaran dönemin Genelkurmay Başkanı, ‘Sözde değil, özde Cumhurbaşkanı’ tanımlamasıyla,  AK Parti’nin önünü kesmek için e-Muhtıra yayımladı. Hükûmet Sözcüsü Cemil Çiçek ise bildiriye sert dille cevap verdi. Gül, cumhurbaşkanı seçildi. CHP soluğu -her zaman olduğu gibi- Anayasa Mahkemesi’nde aldı. Gerekçe de aylar öncesinde işlenen 367 olayıydı. Onlara göre Cumhurbaşkanının en az 367 oyla seçilmesi şarttı. 367 hem toplantı yeter sayısı hem de karar alma sayısı için gerekliydi. O güne kadar seçilen cumhurbaşkanlarında aranmayan 367, AK Parti’ye karşı büyük koz olarak kullanılmıştı. Sonuç, AYM seçimi iptal etti. Malum çevrelerin yüreği -biraz da olsa- soğudu. Daha sonra yapılan iki seçimde de 367 bulunamadı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, AK Parti’nin göstereceği adaya oy vereceklerini belirterek, krizi çözen önemli bir karar aldı. Cumhur İttifakı'nın ilk adımı da böylece atıldı... Gül, Çankaya Köşkü'ne çıkan ilk AK Partili oldu. Görev süresinin bitmesinin ardından Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi. 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile de 367 krizini kökten çözen Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ne geçildi. Erdoğan, 2018 yılında halkın yüzde 52 oyuyla seçilen yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı oldu.
MİT’e, yargıya, hükûmete operasyonla yetinmeyen FETÖ’cüler bu kez 15 Temmuz 2016’da darbe girişimine kalkıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan halkı mücadele için meydanlara çağırdı. Sokağa çıkan millî irade FETÖ’nün darbecilerini etkisiz hâle getirdi.
           ***
Bu iki olayı diğerlerinden ayrı tutmamızın sebebine gelince;
İktidar dik durdu. Millî irade, demokrasiyi içselleştirdiğini ispat etti.  Türk milleti 251 şehit verdi ama demokrasiye sahip çıktı. Vatan sevdalılarının destansı zaferi, hem dünya hem de Türkiye’nin demokrasi tarihine altın harflerle yazıldı. Darbe girişimine destek veren dış güçler ve onların maşaları hüsrana uğradı. Türkiye’nin hiçbir zaman -hangi şartlar altında olursa olsun- işgal edilemeyeceği dünya kamuoyuna ilan edildi.
Türkiye üzerine emel besleyen dış odaklar ders aldılar mı, darbe girişiminin önlenmesini ‘tiyatro’ diye niteleyenler, ‘kontrollü darbe’ diyenler, aradan 6 yıl geçmesine rağmen utanç duydular mı?
Tabii ki hayır… Muhalefet aynı tutumunu artırarak sürdürüyor. Dış güçler ise Cumhurbaşkanlığı seçiminde inisiyatif almak için "6’lı Masa"da satranç oynuyor!..

TÜRKİYE GAZETESİ
 

Yorumlar2

  • bülent duman 2 yıl önce Şikayet Et
    allah razı osun
    Cevapla
  • Ahmet 2 yıl önce Şikayet Et
    Ölümüne Reisleyiz her daim...
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat