Çanakkale Çanakkale’den ibaret değildir
- GİRİŞ22.03.2024 09:11
- GÜNCELLEME24.03.2024 09:42
Çanakkale deniz savaşları, 19 Şubat 1915 – 18 Mart 1915, Kara savaşları ise, 25 Nisan 1915 – 9 Ocak 1916 tarihleri arasında olmuştur. Gelibolu Yarımadası ve Anadolu yakasında geçen savaş Osmanlı zaferi ile neticelenmiş, İtilaf Devletleri donanmasının ve birliklerinin geri çekilmesiyle sona ermiştir.
Bu savaş ümmetin var oluş ve yok oluş mücadelesinin destanıdır. Orada kazanılan savaş bir kişinin, komutanın, milletin, ırkın savaşı değil İslam ümmetinin batı emperyalizmi, baskısı, zulmü, işgal, istila, sömürü ve despotizmine karşı verdiği bir ölüm kalım mücadelesiydi.
Orada kazanılan zaferi bir kişiye, millete ve devlete mal etmek o şanlı mücadeleye gölge düşürmek anlamına gelir. Savaşın kaderi ve başarısını 400 albaydan birine yüklemek, en azından o günlerde orada savaşan asker ve tüm alt ve üst rütbeli subaylara, tüm can veren, gazi ve şehit olan askerlerimizin hakkını yemek ve onları küçümsemektir.
Zafer, o savaşa katılan tüm Türk, Kürt, Arap, Çerkeş, Abaza, Laz, Gürcü, Boşnak, Pomak Müslümanların ortak alın teri, emeği, fedakârlığı, gözyaşı ve kanıyla kazanılmış İslam ümmetinin bir kahramanlık ve başarı destanıdır. Zafer sadece bir kişiye, komutana, gruba ve millete mal edilemez. Bu bilinçsizce yapılıyorsa cehalet, bilinçli olarak yapılıyorsa tarihimize ve Çanakkale şehitlerinin tümüne yapılan bir ihanettir.
Onun için Çanakkale savaşı sadece Çanakkale’den ibaret değildir. Topyekûn milletimizin ve ümmetin omuz omuza verip mücadele ettiği, gazi ve şehit olduğu, can verip can aldığı, kan döktüğü ve seve seve kanlarını akıttığı ortak bir fedakârlık ve yiğitlik mücadelesidir.
Çanakkale; İslamabat’ tır, Şam’dır, Halep’ tir, Hicaz’ dır, Bağdat’ tır, Kahire’ dir, Amman’ dır, Libya’ dır, Bakü’ dür, Taşkent’tir, Aşkabat’ tır, Kırım’dır, Saraybosna’dır, Üsküp’tür, Sanacak’ dır, Kaşgar’ dır, Anadolu, Trakya ve Balkanlar ile Tüm İslam ümmetinin toprağıdır. Bu savaş İslam coğrafyasının batılı emperyalistlerin işgal, istila ve sömürgeciliğine karşı başlattığı savaşların anasıdır.
Bu topraklarda İslam’ ın zaferi, Müslümanların izzeti ve varoluşu, İslam topraklarının özgür ve bağımsızlığı için savaşırken şehir olup şimdi alkanlar içinde yan yana yatan kardeşlerimizin tümünün ruhları şad, makamları Hz. Peygamberin makamına yakın olsun.
Şehit olma fedakârlığında yarışan bir millet ve ümmet asla emperyalistlerin ve İslam düşmanlarının emri, kontrolü ve boyunduruğu altına girmez. Maymunlar gibi onları şuursuzca taklit etmez. Bir lokma yemek için onların kapısında dilenmez ve yıllarca beklemez.
Müslüman bir millet; onurludur, şuurludur, şahsiyetlidir, zalimlere, sömürü ve emperyalizme asla boyun eğmez. Bir millet şehadeti mutluluk kabul ettiği sürece, o millet ölmez.
Arif Altunbaş/ Haber 7
Yorumlar4