Amerikan Faşizmi veya Trump Şizofreni

  • GİRİŞ07.02.2025 09:21
  • GÜNCELLEME07.02.2025 09:21

Amerikan faşizminin en yakın örneğini temsil eden Trump, aldığı deli saçması kararlar ve attığı çılgınca adımlarla dünyadaki askeri, siyasi, ticari ve ekonomik dengeleri ve fay hatlarını tetikledi.

BM İnsan Hakları Konseyi ve Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) ile olan ilişkilerini sonlandıran Trump, Netenyahu ile birlikte Filistinlileri Gazze’den uzaklaştırmak ve orayı işgal etmek, Ortadoğu’ da sınırlarla istedikleri gibi oynayarak  Arzı Mev’ ud’ un  haritasını çizmek istiyor.

ABD'nin dijital varlık stoku oluşturması kararnamesinin yayımlanmasıyla, kripto sektörünü de kontrol altında alıp, dolar hegemonyasından sonra şimdi de kripto para sistemini de yönetmek istiyor.

Trump yönetiminin uluslararası ticaret, siyaset ve ekonomik ilişkilerinde hukuksuz ve mesnetsizce aldığı kararlar, bütün dünya devletlerini telaşlandırdı. Batı’nın insan hakları, özgürlükler ve bağımsızlıklara örnek ve kucak açan dünya cenneti Amerikan efsanesi, koskoca bir Amerikan yalanı olduğu bir kez daha ortaya çıkardı. Trump, Çağdaş Roma'nın kralı Sezar gibi pervasızca hareket ediyor. Romalıların vahşet medeniyeti, Trump’ ın şahsında mezarından hortladı.

Bizim iki asırdır batı kuklası yerli münafıklara anlatmak isteyip de anlatamadığımız Batı medeniyetinin iç yüzünü bütün çıplaklığıyla Trump tam anlamıyla ortaya koydu. Güç ve kuvvet batılıların tek elinde olunca Batılı ve Batı medeniyeti kan, kin, işgal, istila, despotizm ve sömürü imparatorluğu demektir.

Bu kadar hak hukuk tanımazlığın, Trump despotizmi ve faşizminin karşısında nerede demokrasi ve özgürlükler havarisi Batı dünyası? Türkiye’ ye her fırsatta demokrasi ve insan hakları dersi ve ayarı vermeye çalışan medeni (!) Avrupalılar bu Amerikan barbarlığı karşısında hepsi de, dut yemiş bülbüller gibi susuyorlar.

Bu hususta, birçok İslam ülkesi liderinin de faşist İsrail ile kör, sağır ve dilsiz çağdaş (!), medeni (!) batılı liderlerden hiç farkı yok. Efendileri Trump bunlara kapısındaki köpek kadar bile değer vermiyor. Sadece; ‘’vereceksin, yapacaksın, mecbursun’’  diye onları azarlıyor.

Trump’ ın Panama Kanalı, Grönland ve Kanada'nın ABD tarafından ilhak edilmesi fermanı Avrupa sokaklarında fırtınalar estirdi. Dünya ticaretinde stratejik öneme sahip Panama Kanalı, Pasifik Okyanusu ile Karayip Denizi'ni arasında köprü vasıtası gören, gemilerin Güney Amerika kıtasını dolaşmadan daha hızlı ve ekonomik olarak seyahat etmesi, Asya ile Avrupa ve okyanuslar arasındaki deniz yolculuklarının kısalması her zaman ABD’ nin elinde dünyayı hizaya getirmek için bir silah olacak. Buraların ele geçmesiyle dünya ticaretinin bir kısmı ABD’nin kontrol altına girecek.

Danimarka’ ya bağlı olan Grönland, küresel jeopolitik gerilimlerin merkezi durumunda. Başbakan Múte Egede, ‘’Grönland Danimarka'nın toprağı olarak kalmak ve bağımsızlığını korumak zorundadır’’ diyerek, küçük farenin aslana kükremesi ne işe yarayacak?

Geniş toprakları ve zengin doğal kaynakları ile Kanada, Trump' ın iştahını kabartan ve aç gözünü rahatsız eden bir ülke. Ekonomik olarak güçlü bir konumda ve çeşitli sektörlerde büyük bir potansiyele sahip. Kanada'nın politikaları ve ekonomik durumu dikkate alındığında, Trump' ın Kanada, Panama Kanalı ve Grönland gibi stratejik bölgeleri ele geçirmesi, sadece Danimarka ve AB’ yi değil, tüm dünyayı endişelendiriyor.

Trump’ın pembe rüyaları, AB ile Amerika arasında büyük gerilimler çıkarma potansiyeline sahip. İran'a yönelik baskılar, Lübnan, Filistin ve Gazze’nin işgal politikaları gibi evrensel hukuku hiçe sayan Trump’ ın saçmalıkları, İslam ülkelerinde zaten zirvede olan Amerikan düşmanlığını körükleyerek iyice alevlendirecek.

Trump’ın kararları, Avrupa Birliği, Türkiye, İran ve bazı İslam ülkeleriyle olan ticari ve diplomatik ilişkilerini olumsuz yönde etkileyerek karmaşık hale getirecek. ABD’ nin Kripto para kararnamesi, aynı zamanda AB'nin kendi dijital para birimlerini ve finansal sistemlerini de mutlaka olumsuz yönde etkileyecek. Bu tür gerilimler, uluslararası ve diplomatik ilişkilere de zarar verecek.

Çin ile ABD arasındaki ilişkiler gerginleştikçe, ekonomik, askeri ve jeopolitik birçok faktöre bağlı olarak gerilimler de artacak. Güney Çin Denizi'ndeki anlaşmazlıklar, Tayvan sorunu ve ABD'nin Filipinler ve Japonya ile olan ikili anlaşmaları gibi konular, bölgesel gerilimler riskleri küresel boyuta taşıyacaktır.

Dünya ticaretini olumsuz yönde etkileyecek bu durum, ekonomik ve siyasi krizlere yol açıp uluslararası güvenliği de tehdit edecektir. Çin ve ABD, ABD ve AB, ABD ve Rusya arasındaki anlaşmazlıklar, hem o ülkeler hem de dünya çapındaki ekonomik dengeleri sarsacak, gerilimleri ve krizleri artıracaktır.

Trump’ın çılgın politikaları ve pembe rüyaları tüm dünyaya kâbuslar yaşatacak kadar düşündürücü. Gerilimler, çekişmeler, krizler Amerikan rüyasının dünyanın en korkunç rüyası olduğunu herkese ispat edecek. Güce tapan batılıların ve onların İslam ülkelerindeki kuklalarının şahsiyet ve karakterlerinin ortaya koyduğu olumlu veya olumsuz politik, stratejik tavırlar ve duruşlar dünyanın nere yöne gideceğini tayin edecektir.

Ya bağımsızlık ve özgürlük için omurgalı bir duruş, ya da Amerika’nın eteğinin altında kertenkele gibi ürkek ve korkak olarak sürüngence yaşamaya mahkûm olmak.

Ya onurlu ve şahsiyetli bir duruş ya da hayvan gibi Amerika’ ya itaat edip ona hizmet etmek.

Veya ‘’Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin’’ şarkısını dünya korosu olarak nefreti makamda ve Trump’ ın orkestra şefliğinde gözyaşlarımızla söylemek!

Arif Altunbaş, Haber 7

Yorumlar2

  • Selim Gediz 42 dakika önce Şikayet Et
    Yüreğimizin sesi kaleminize ve emeğinize teşekkürler.
    Cevapla
  • Adem 1 saat önce Şikayet Et
    Fikrinize sağlık Arif Bey
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat