Fransa’ya verilen gözdağı Avrupa’ya mesaj
- GİRİŞ12.01.2025 09:13
- GÜNCELLEME13.01.2025 10:41
ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump 20 Ocak’ta görevine başlayacak.
Trump, ülkesinin “dünyanın polisi” rolüne bağlı olarak harcamalarından bıkmış durumda. Amerikan halkı da benzer bir görüşe sahip ki Birleşik Devletler tarihi boyunca nadir görülmüş bir yetkiyi Cumhuriyetçilere verdi.
Yeni yönetim Orta Doğu’da yeni savaşlardan ziyade istikrarın kurulmasından yana. Dolayısıyla bölgedeki kaosun sonlanması için yüzlerce yıllık devlet geleneğine sahip Türkiye’yle işbirliği yürütülmesi kendileri için oldukça önemli bir fırsat.
Ankara, terör örgütü PKK/YPG’nin dağılması konusunda ısrarcı. Bu konuda Suriye’nin yeni yönetiminin atacağı adımlar bekleniyor. Adımların başarısız olması durumundaysa örgütün yok edilmesi konusunda kararlı bir duruş sergileniyor.
ABD daha önce Afrin ve birçok operasyona karşı olduğunu açıklamıştı. Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri sahada başarılar kazandıkça durumu kabullenmek zorunda kaldılar.
Washington’ın PYD’nin bölgede istikrarlı bir yönetim kurabileceğine dair inancı günden güne azalıyor. Çünkü yönetim karşıtı protestolarda halkın üzerine ateş açıldığı, genç yaştaki insanların zorla silah altına alındığı görülüyor.
Birleşik Devletler’in bölgedeki tesirini azaltma kararı, bekleneceği üzere Fransa’yı ve İsrail’i harekete geçirdi. Terör örgütü, İsrailli yöneticilerle görüşmeler gerçekleştirdi. Fransa’dan Türkiye sınırına yerleşerek kazanımlarını korumalarını istedi. İki ülke de çağrılara yeşil ışık yaktı ancak sahada böyle bir eyleme girişmeleri ABD desteği olmadan pek mümkün değil.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bu konuda Türkiye’nin görüşünü net olarak bildirdi. İsim vermeden Fransa’yı hedef aldı. “Bizim muhattabımız ABD” diyerek Fransa’nın böyle bir girişimde bulunması söylentilerine karşılık “gelsinler görelim” ifadelerini kullanarak Paris üzerinden başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya gözdağı verdi.
FRANSA SESSİZ KALDI
Fidan’ın açıklamaları üzerine Fransa’dan yanıt gelip gelmeyeceği merak konusu oldu. Macron yönetimi sessiz kalarak bir sonraki hamlesini düşünmeye başladı. Paris’in sessiz kalması terör örgütünü endişelendirdi. İngiliz medyasına ropörtaj veren “Mazlum Kobani” kod adlı elebaşı Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda yeni yönetimle hemfikir olduklarını belirtti. İlk kez Türkiye’nin Suriye’nin tamamında yapıcı bir rol üstlenebileceğini söyleyerek anlaşmazlıkların diyalogla çözülmesinden taraf olduklarını ifade etti.
Bu oldukça önemli. Zira, örgütün ABD’den sonra İsrail ve Fransa’ya yaklaşmaya çalıştığı ancak beklediği karşılığı alamadığı ve Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığının anlaşıldığı anlamına geliyor.
FRANSA’NIN ERMENİSTAN HAMLESİ
Macron yönetimi Afrika’da yaşadığı art arda mağlubiyetlerin ardından dış politikadaki etkisini artırmak için yönünü Kafkasya bölgesine çevirdi. Karabağ Savaşı’nın ardından Azerbaycan’ın, Türkiye’nin de desteğiyle topraklarını geri alması Paris yönetimini harekete geçirdi.
Azerbaycan istihbaratına göre, Fransızlar Ermenistan’ı yeni bir savaşa hazırlamak için çalışmalar yürütüyor. Radar sistemleri, hava savunma araçları, zırhlı araçlar ve topçu birlikleri Erivan yönetimine teslim ediliyor.
Nikol Paşinyan yeni bir savaş başlatmayacak kadar akıllı bir lider. Zira böyle bir operasyonun başlaması Ermenistan’ın bağımsızlığını tehlikeye düşürecek bir hatayla sonuçlanabilir. Erivan yine de güçlü bir orduya sahip olmak istiyor ve bu konuda yapılan yardımları kabul ediyor.
TÜRKİYE’NİN BÖLGEDEKİ GÜCÜ KABUL EDİLMELİ
Türkiye gerek sınırlarını koruma konusunda gerekse sınır ötesi operasyonlardaki art arda başarılarıyla dünyadaki dengeleri değiştirmiş bir ülke. Son yıllarda Libya’da Suriye’de Irak’ta ve Somali’de atılan adımlar bir mirasın devamı düşüncesini yeniden gündeme getiriyor.
Kızıldeniz’in dünyanın en büyük rotalarından biri olduğunu unutmamak gerek. Somali’deki çalışmalar tamamen bununla ilgili. Mısır’la ilişkilerin düzeltilmesi, Etiyopya ile bölge ülkeleri arasındaki gerginliğin azaltılmasına ön ayak olmak da bu politikaların bir sonucu.
Suriye yönetimiyle yapılması planlanan deniz yetki anlaşmasının imzalanması Doğu Akdeniz’de de benzeri görülmemiş bir gücü Türkiye’nin elinde bulunduracaktır. Suriye ve Irak’ta da istikrarın sağlanması durumunda Körfez Ülkeleri’nden Umman’a kadar kurulacak bağlantı yeni bir güven ortamının tesisi büyük öneme sahip olacaktır.
Yorumlar25