PKK/YPG terör örgütü, Suriye'deki rejim değişikliğinden oldukça kötü etkilendi. Sahada köşeye sıkıştıklarında başvurdukları yöntem, karakollarda Baas bayrağı dalgalandırmaktı. Böylece Türkiye'nin örgütlerle değil Suriye devletiyle savaşa girdiği algısını oluşturmaya çalışıyorlar; bu noktada rejimle beraber Rusya ve İran'dan da dolaylı destek alıyorlardı.

13 yıllık iç savaşın ardından Esed rejimi devrildi. Denklem tamamen değişti. Artık Şam'da terör örgütünü Türkiye'ye karşı kullanmaya çalışan bir hükümet yok. Aksine bütün silahlı güçlerin lağvedilmesini isteyen; Ankara'nın dostu bir iktidar mevcut.

Dolayısıyla, Baas bayrağının altına sığınma dönemi sona erdi. Örgüt bu gelişmeyi lehine çevirmek için son bir hamle yaptı. Deyrizor ve rejimle ortaklık yaptıkları birçok noktada harekete geçtiler. Hava savunma sistemleri başta olmak üzere gelişmiş silahlara el koydular. Türkiye sahadaki gelişmeleri yakından izledi. Ardından harekete geçti. MİT'e bağlı insansız hava araçları ele geçirilen silahları imha etti.

Terör örgütü bu kez yeni bir stratejiyle hareket etti. Şam yönetimiyle görüştü. Suriye'nin kurulacak yeni ordusuna katılma teklifinde bulundu. Ancak tek bir şart koydular; özerk bir yapı olarak kalacaklar, böylece varlıklarını sürdüreceklerdi. Şara yönetimi, PKK'nın bu teklifini kabul etmedi. Silahlar teslim edildikten sonra yalnızca Suriye ordusuna bağlı olabilecekleri kendilerine iletildi.

TRUMP KAOS YERİNE İSTİKRAR İSTİYOR

Şam'la gerginlik artarken teröristlere bir darbe de Birleşik Devletler'den geldi. Sandıktan benzeri görülmemiş bir zaferle çıkan Donald Trump bölgede barış istediğini açıkladı. Seçim öncesinde de en büyük vaatlerinden biri buydu. Trump bu doğrultuda Ankara'yla iyi ilişkiler geliştirme niyetinde olduğunu belirtti. Açıklamalarına paralel olarak, ABD, El Ömer petrol sahası başta olmak üzere birçok noktadan çekildi. Birlikler, Semelka sınır kapısından Kuzey Irak'taki üslere döndü.

PKK STRATEJİ DEĞİŞTİRDİ

PKK/YPG bu kez yeni bir çıkış yolu aramaya başladı. Terör elebaşlarından Mazlum Abdi, açıklamalarını yumuşattı. Türkiye'ye yönelik saldırılar gerçekleştirmediklerini öne sürdü. Ankara'yı dünya kamuoyunda saldırgan göstermeye çalıştı. Bu yalanlara artık kimse inanmayınca strateji değişti. Abdi ve ekibi, Erbil'de Barzani yönetimiyle görüşerek destek istedi. Barzani, terör örgütüne "savaşınızda yalnızsınız" mesajı verdi.

PKK/YPG İsrail yönetimiyle de temasa geçti. Dışişleri Bakanı Gideon Saar ilk etapta örgüte yardım edebileceklerini ima etti. Kısa bir süre sonraysa İsrail devlet televizyonunda yapılan açıklama, bölücüleri şok etti. İsrail'in Türkiye'yle karşı karşıya gelmek istemediği vurgulandı.Savaştan yeni çıkan Netanyahu hükümetinin bu adımı büyük risk olarak gördüğü ifade edildi. Dolayısıyla örgüt için İsrail kapısı da kapandı.

ALMANYA VE FRANSA ÇARESİZ

Örgüt militanlarının rahatça hareket ettiği iki Avrupa ülkesi var. Biri Almanya diğeriyse Fransa. Almanya yönetimsel kriz sebebiyle örgüte destek verme noktasında eksik. Henüz hangi hükümetin başa geçeceği belli değil. Korkulan olur ve ultra milliyetçi AFD yönetimi ele alırsa, Almanya'nın dış politika önceliği ABD'ye benzeyecektir. Sınırdışındaki güvenlik operasyonları sınırlanacaktır.

Macron hükümetiyse ilk etapta teröristlerin çağrısına sıcak baktı. Ancak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın isim vermeden Fransa'yı eleştirdiği açıklaması Paris'in yolunu tıkadı. Fidan "ABD olmadan bölgede operasyon yapamazlar" dedi Macron'u kast ederek.. Yaparlarsa karşılığın sert olacağı mesajını verdi. Türkiye gibi büyük bir ülkeyle ters düşmek istemeyen Fransa, geri adım atmak zorunda kaldı.

TERÖRİSTLER İÇİN ÜÇ YOL VAR

Ayn El Arab kırsalında sevkiyatlar sürerken, teröristlerin önünde üç yol var. Birincisi silahlarını teslim ederek Suriye ordusuna katılmak. İkincisi Suriye'yi terk etmek. Üçüncüsüyse silahlı eylemleri devam ettirip sonucun ne olacağını görmek... Şuan için üçüncü yolu tercih ediyorlar. Ancak büyük kayıplar verdikleri de açık. Terör elebaşlarından Salih Müslim geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada;
"SİHA'ları durduramıyoruz" diyerek dünyadan yardım istemişti..

Türkiye'nin haklı davasına artık dünya şahit. Terör örgütü destekçisi ülkeler de yerine istikrarı seçmek durumunda kalacaklar.

Bartu Eken / Haber7