Trump geri döndü! AB için zor günler, Türkiye için yeni fırsatlar dönemi
- GİRİŞ02.02.2025 09:11
- GÜNCELLEME02.02.2025 09:11
Donald Trump, fırtına gibi döndü. Seçimi kazandı, koltuğa oturdu ve ilk haftasını tamamladı. Ancak bu kez Beyaz Saray’daki günleri, önceki başkanlık döneminden çok daha sert başladı.
Trump, Avrupa Birliği'ne gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı ve ekonomik savaşın fitilini ateşledi. Üstüne üstlük, daha önce dillendirdiği Grönland meselesini de yeniden gündeme getirdi. Trump’ın politik hamleleri dünya dengelerini kökten değiştirebilir. Ve işte bu noktada, yıllardır Avrupa tarafından ötelense de kritik bir güç olan Türkiye, yeni bir denklemle masaya oturabilir.
AB’NİN BAŞINI AĞRITACAK YENİ DÖNEM
Avrupa Birliği, Trump’ın dönüşüyle birlikte eski defterlerin açılacağını biliyordu. Fakat bu kadar hızlı ve sert bir başlangıç beklemiyordu. ABD Başkanı, AB’den yapılan ithalatlara ağır gümrük vergileri koyacağını duyurdu. Avrupa için bu, ekonomik anlamda büyük bir darbe anlamına geliyor. Küresel ekonomide rekabetin kızıştığı bu dönemde, ABD pazarı Avrupa için hayati öneme sahipti. Trump, bu adımla hem kendi ekonomisini güçlendirmek hem de Avrupa’yı sıkıştırmak istiyor.
AB, elbette bu duruma karşı çıkacak, hatta misillemeler yapmaya çalışacaktır. Ancak ABD gibi devasa bir pazarın karşısında elleri kolları bağlı durumda. Çin ile olan ekonomik savaş hala sürerken, şimdi de ABD'nin gümrük baskısıyla karşı karşıya kalmaları, Avrupa’yı zor bir döneme sokacak.
GRÖNLAND MESELESİ YENİDEN MASADA
Trump, 2019 yılında Danimarka’dan Grönland’ı satın almak istediğini açıkladığında dünya bu fikre gülüp geçmişti. Ancak şimdi aynı konu yeniden gündemde. Stratejik konumu ve doğal kaynakları ile büyük önem taşıyan Grönland, ABD için sadece bir bölge değil, geleceğin enerji ve savunma üssü olabilir. Şimdi Trump, yeni başkanlık döneminde bu hedefini daha güçlü bir şekilde gündeme getiriyor.
Peki, Avrupa bu konuda ne yapacak? Danimarka, 2019’da olduğu gibi ABD’ye karşı direnebilir mi? Yoksa ekonomik baskılarla Grönland konusunda geri adım mı atacak? AB içinde zaten Brexit sonrası yaşanan kriz, Rusya-Ukrayna savaşı ve ekonomik durgunluk gibi meseleler varken, Trump’ın hamlesi işleri daha da karmaşık hale getirebilir.
TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR FIRSAT
Tam bu kaosun ortasında, yıllardır AB tarafından ötelense de masada artık güçlü bir Türkiye var. Avrupa, Türkiye’yi yıllardır bir kenara itti, müzakereleri oyaladı, ekonomik ve politik baskılar kurmaya çalıştı. Ancak bugün gelinen noktada AB, kendini zor bir durumda buluyor ve yeni müttefikler aramak zorunda kalacak.
Türkiye, bu süreçte eli güçlü bir aktör olarak sahneye çıkıyor. Çünkü artık Avrupa’nın, Türkiye’yi dışlamaktan çok kazanması gerektiği bir döneme giriyoruz. Türkiye, hem Avrupa için güvenli enerji geçiş yolları sağlayan bir ülke hem de NATO içinde önemli bir askeri güç. Ayrıca, Asya ve Orta Doğu’daki dengeleri değiştirebilecek stratejik bir konuma sahip.
Peki, Türkiye bu süreçte ne yapmalı? Öncelikle, yeni denklemi iyi okumalı ve AB’nin zor durumda olduğu gerçeğini unutmamalı. AB, Türkiye’ye kapıları açmak istiyorsa, Ankara’nın taleplerini dikkate almak zorunda. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vize serbestisi ve stratejik ortaklık gibi konular artık Türkiye'nin masaya koyabileceği kartlar arasında.
TÜRKİYE’NİN MASADAKİ ŞARTLARI NE OLABİLİR?
Türkiye, AB’nin sıkıştığı bu dönemi avantaja çevirmek için bazı şartları öne sürmeli:
Türkiye, yıllardır Gümrük Birliği anlaşmasının modernize edilmesini talep ediyor. Artık AB’nin bu konuda adım atma vakti geldi.Türk vatandaşları için Schengen bölgesine girişte vize serbestisi sağlanmalı..
Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik savunma sanayi kısıtlamaları kaldırılmalı. Özellikle insansız hava araçları ve askeri işbirliği konularında engellerin kaldırılması şart. Türkiye, Avrupa’nın enerji güvenliği için kritik bir ülke. AB, Türkiye’nin bu alandaki rolünü resmi olarak tanımalı ve projelerde daha fazla işbirliği yapmalı.
ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ NASIL ŞEKİLLENECEK?
Trump’ın Avrupa’ya karşı attığı adımlar, Türkiye-ABD ilişkilerine de yeni bir boyut kazandırabilir. Trump, başkanlığının ilk döneminde Türkiye ile zaman zaman inişli çıkışlı bir ilişki yaşamıştı. Ancak bu yeni dönemde, özellikle Avrupa’yı dengelemek için Türkiye ile daha sağlam bir ilişki kurmak isteyebilir. Türkiye’nin bu süreçte dikkatli bir diplomasi yürütmesi gerekiyor. ABD’nin bölgedeki çıkarları ve Avrupa’ya karşı izlediği politikalar dikkate alındığında, Ankara kendisini stratejik bir konumda bulabilir. Özellikle savunma sanayi, enerji ve ticaret konularında ABD ile yeni anlaşmalar yapılabilir.
Trump, geri döndü ve dünya siyasetinde taşları yerinden oynatmaya başladı. AB, gümrük vergileri ve Grönland gibi konularla sıkışırken, Türkiye bu denklemde güçlü bir pozisyon elde edebilir. Avrupa, Türkiye’yi artık öteleyemez; çünkü bölgesel dengeler Türkiye’nin etrafında şekilleniyor.
ABD ve AB arasındaki gerginlik, Türkiye için bir fırsat olabilir. Fakat bu fırsatın değerlendirilebilmesi için Ankara’nın diplomatik hamlelerini iyi planlaması gerekiyor. Önümüzdeki günlerde, Trump’ın adımları daha da netleşecek. Ancak şimdiden belli olan bir şey var: Avrupa için zor günler başlıyor, Türkiye için ise yeni bir dönemin kapıları aralanıyor.
Bartu Eken / Haber7
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol