Yalnızlaşan İran Türkiye'yle iyi ilişkiler geliştirmek zorunda
- GİRİŞ09.02.2025 09:19
- GÜNCELLEME10.02.2025 11:19
Ortadoğu'nun güç dengeleri her zamankinden daha hızlı değişiyor. Bir zamanlar "direniş ekseni" olarak adlandırılan yapı, bugün parçalanmış durumda. İran'ın en önemli müttefikleri birer birer sahneden çekilirken, Tahran için diplomatik ve stratejik bir yalnızlık dönemi başlıyor. Peki, İran'ı bundan sonra ne bekliyor?
LÜBNAN'DA HİZBULLAH SURİYE'DE ESED REJİMİ DÜŞTÜ
İran'ın bölgedeki en sadık vekil gücü olan Hizbullah, son yılların en büyük yenilgisini aldı. Hasan Nasrallah’ın İsrail tarafından öldürülmesi, örgütü liderlik krizine soktu. Üst düzey isimler telsiz saldırılarıyla hedef alındı, mühimmat depoları peş peşe vuruldu. İsrail’in yoğun istihbarat çalışmaları ve ABD’nin desteğiyle Lübnan’daki Hizbullah etkisi tarihinin en düşük seviyesine geriledi. Bir zamanlar gücünü İsrail'e karşı caydırıcılık üzerinden tanımlayan Hizbullah, bugün kendi varlığını koruyamaz hale geldi.
Suriye’de yıllardır süren iç savaş, İran'ın büyük yatırımlar yaptığı bir alan olmuştu. Ancak, Türkiye destekli muhalif güçlerin zaferi, Şam'daki dengeleri kökten değiştirdi. Esad yönetimi devrildi ve İran’ın Suriye’deki askeri varlığı ciddi şekilde zayıfladı. Ülkedeki İran destekli milisler büyük ölçüde etkisiz hale getirilirken, yeni yönetim İran’a şüpheyle yaklaşıyor. Tahran'ın bölgedeki en önemli erişim noktalarından biri kapanırken, Suriye üzerinden Lübnan’a silah ve lojistik destek sağlama imkânı da ortadan kalktı.
IRAK HALKI ÖFKELİ HUSİLER İÇİN ÇANLAR ÇALIYOR
Irak’ta İran’a karşı artan bir tepki var. Halk, İran destekli Şii milis gruplarının ülke içindeki istikrarsızlığa katkıda bulunduğunu düşünüyor. Yeni Irak yönetimi, İran ile mesafesini koruyarak daha bağımsız bir çizgi izlemeye çalışıyor. ABD’nin yeniden bölgedeki askeri varlığını artırması da İran’ın elini daraltan bir başka faktör. İran’ın yıllarca yatırım yaptığı Irak iç siyaseti, artık tersine dönmeye başladı.
Yemen’deki İran destekli Husiler de benzer bir kaderle karşı karşıya. ABD'nin hava saldırıları, Husilerin lojistik hatlarını ciddi şekilde tahrip etti. Üst düzey lider kadrosu büyük kayıplar verdi ve sahada eskisi gibi ilerleme sağlayamıyorlar. İran’ın Husiler üzerindeki etkisi azalırken, Tahran’ın bölgedeki en önemli vekil gücü de tükenme noktasına geldi.
TRUMP'TAN YENİ YAPTIRIMLAR VE RUSYA'YLA ÇİN FAKTÖRÜ
Donald Trump, 2024 seçimlerini kazanmasının ardından İran’a karşı yeni bir yaptırım dalgası başlattı. Petrol ticaretine yönelik ağır kısıtlamalar ve finansal yaptırımlar, İran ekonomisini daha da çıkmaza sokuyor. Halk üzerindeki ekonomik baskı artarken, içeride rejim karşıtı tutum yeniden alevleniyor. İran, küresel finans sisteminden daha fazla izole edilirken, Çin ve Rusya’nın da desteğini sınırlı tuttuğu bir döneme giriyor.
Rusya, Ukrayna’daki savaşla boğuşurken İran’a eskisi gibi stratejik destek veremiyor. Ukrayna savaşı nedeniyle Batı yaptırımlarına maruz kalan Moskova, kendi derdine düşmüş durumda. İran, bir zamanlar Kremlin’den aldığı siyasi ve askeri desteği artık eskisi gibi hissedemiyor.
Öte yandan, Çin de İran konusunda temkinli davranıyor. ABD ile ekonomik ilişkilerini korumaya çalışan Pekin, İran’a yönelik yaptırımları tamamen göz ardı edemiyor. Çin’in İran’dan petrol alımı sürse de, bu İran için yeterli değil. Tahran’ın ekonomik ve diplomatik olarak Çin’den beklediği ilgiyi görmesi zor.
TEK ÇIKIŞ KAPISI TÜRKİYE
Bölgede müttefiklerini kaybeden İran için en önemli soru, kime güveneceği. Türkiye, bölgede güçlü bir aktör olarak yükselirken, İran ile rekabet içinde olsa da diplomasi kapılarını açık tutuyor. Ankara, İran’a karşı sert bir tavırda değil. Ekonomik ve ticari ilişkileri sürdürüyor. Türkiye’nin İran için bir çıkış noktası olması mümkün ancak Ankara’nın Batı ile ilişkileri de belirleyici olacak.
Türkiye, İran ile enerji ve ticaret ilişkilerini pragmatik bir zeminde sürdürebilir, ancak siyasi ve askeri anlamda mesafeli durmaya devam edebilir. Tahran, Türkiye’nin stratejik dengeleri gözeterek hareket edeceğini bilmeli.
Bölgede İran’ın gücü hızla geriliyor. Hizbullah’ın düşüşü, Esad’ın devrilmesi, Irak ve Yemen’de artan baskılar ile İran’ın vekil güçleri büyük darbe aldı. Ekonomik kriz ve yaptırımlar da cabası. Tahran, Moskova ve Pekin’den beklediği desteği alamazken, Ankara ile sınırlı bir ilişki yürütebilir. İran için gelecek, hiç olmadığı kadar belirsiz ve yalnız. Ortadoğu’nun yeni düzeninde İran için oyun alanı gittikçe daralıyor.
Bartu Eken / Haber7
Yorumlar109