Ankara son günlerde çok hareketli..
Heyecan, geceleri daha da yükseliyor..
Bir süredir âdeta kimse Resmî Gazete yayımlanmadan uyumuyor..
Evet, beklenen kabine değişikliği sonunda gerçekleşti..
2 Bakan gitti 3 Bakan geldi..
Beklentiler doğrultusunda Aile ve Çalışma Bakanlığı eski hâline döndürüldü..
İkiye ayrıldı..
Bakanlık sayısı 16’dan 17’ye çıktı..
Kulislerde Tarım Orman ve Kültür Turizm Bakanlıklarının da bölüneceği konuşuluyordu..
Ama gerçekleşmedi..
Yeni sisteminde kabine değişikliğinin nasıl yapılacağını da dün gece öğrenmiş olduk..
 
DİKKAT ÇEKEN CÜMLE
 
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı lağvedildi.
Bu değişiklikle yaklaşık 3 yıldır bu görevi sürdüren Zehra Zümrüt Selçuk'un görevi sona erdi..
Kararnamede Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan için kullanılan cümle dikkat çekiciydi:
-“Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın görevine son verilmiş olup…”
Siyaset böyle bir şey işte..
Hataya yer yok..
Attığın adımları, ağzından çıkan cümleleri kırk kez düşüneceksin..
 
HABERLERİ VARDI
 
Öğrendiğimize göre;
Cumhurbaşkanı Erdoğan 3 isimle de atama öncesinde görüşmüş..
Yani ‘Bakan olacaklarını’ biliyorlardı..
Ticaret Bakanlığına getirilen Mehmet Muş, AK Parti’de hep önemli görevler üstlendi..
Genel Başkan Yardımcılığı, Grup Başkan Vekilliği yaptı..
İlk demecinde de “İhracatı arttırmak ve refah seviyesinin yükselmesi için çalışacağız” dedi..
Çalışma Bakanlığı’na atanan Vedat Bilgin’i zaten kamuoyu yakından tanıyor..
İki dönem üst üste AK Parti milletvekilliği yaptı..
Bu dönem Sosyal Politikalar Kurulu Başkanvekilliğini yürütüyordu..
Aslında bir nevi gölge Çalışma Bakanıydı..
Yeni Aile Bakanı Derya Yanık için ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi kökenli diyebiliriz..
Son kongrede MKYK üyeliğine seçilmişti..
 
ERDOĞAN TARZI
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan 19 yıldır iktidarda..
Hiçbir zaman Kabine'de, Parti Yönetiminde, MKYK’’da bir anda büyük ve radikal değişiklikler yapmamıştır..
Özellikle de Bakanlar Kurulu revizyonlarını 3-4 bilemedin 5-6 ile hep sınırlı tutmuştur..
Kapsamlı değişiklik beklentisinde olanlar yine yanıldı..
Bu laflar nereden çıkıyor bilmiyorum..
Ayrıca böylesi büyük bir değişikliğe gidilmesine gerek var mı?
Kulislerde birisi bir şey uyduruyor, söylüyor..
Sonra söz dönüp dolaşıp kendisine gelince o da inanıyor..
Evet komik ama maalesef Ankara’da işler biraz böyle yürüyor..
Gerektikçe zaten Sayın Cumhurbaşkanı Bakan değişikliklerini tek tek de gerçekleştirebilir..
 
SİYASETÇİ AĞIRLIĞI
 
Mini revizyon öncesi kabine, bürokrat ve özel sektör ağırlıklı isimlerden müteşekkildi..
Siyaset tandanslı 3 yeni isimle Bakanlar Kurulundaki tablo değişti..
Bakanların 8’i siyaset, 6’sı bürokrat ve 4’ü de özel sektör kökenli isimlerden oluştu..
Anayasa değişikliği gündemde olduğu için bir milletvekili bile çok önemli..
Yeni sistemde aynı anda hem Bakan, hem de milletvekilli olamıyorsunuz..
Bu yüzden Mehmet Muş’un milletvekilliği düştü..
AK Partinin TBMM’deki sandalye sayısı da bir azalarak 288’e indi..
 
1870’LERDEN BERİ ENGİN ALTAY’LAR HEP VAR
 
Bu belge 1960 darbesinden kalma..
Bu kadar da olmaz, pes yani falan hiç demeyin..
Bulmacalardaki iki resim arasındaki değişiklikleri bulun sorularını hatırladınız değil mi?
‘128 milyar dolar nerede?’ sorusu ile bu bildiri arasında fark var mı???
Erken seçim tartışmaları neden çıkarıldı?
-Emekli amirallerin ‘darbe kokan’ bildirisi niye yayınlandı?
-Hemen akabinde de ‘128 milyar dolar nerede?’ sorusu geldi..
-Engin Altay’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kastederek, “Sonu Menderes’e benzemesin” sözleri..
Hepsi planlı senkronize hareketler..
 
İLKOKUL ÇOCUKLARI ANLADI
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan grup toplantısında kendisinden emindi..
Güven verdi..
Merkez Bankası rezervleri ile ilgili hazırlanan video dikkat çekiciydi..
Bankanın son 20 yıldaki rezerv bilgileri kamuoyu ile paylaşıldı..
Basit şekilde ve tane tane anlattı..
Ama kimse merak etmesin CHP “128 milyar dolar nerede?” sorusuna devam edecek..
Onlar için cevabın zerre kadar önemi de, değeri de yok..
Kameralarla, Merkez Bankasının kasasından canlı yayın yapılsa..
Dolar, altın, kasada ne varsa gösterilse, hatta sayım yapılsa yine değişen bir şey olmayacak..
Yine “128 milyar nerede?” diye sormayı sürdürecekler..
Daha büyük yalan söyleyin..
Yalanı sürekli tekrarlayın..
CHP’nin yeni stratejisi maalesef bu..
Siyaset üretemeyince yalan üretme işine soyundu..
Kemal Bey herhâlde Ali Babacan’a ‘yeni soru’ siparişini de çoktan vermiştir!
CHP artık ekonomiyi daha fazla hedef alacak..
Dünyaya ‘Türkiye’de istikrar yok’ mesajı göndermek için her şeyi yapacak..
‘Yalan slogan sorularla’ güvensizlik oluşturmayı sürdürecek..
Bundan sonra yalanmış, şöyleymiş böyleymiş demeyeceksin..
Anında belgelerle gerçekleri ortaya koyacaksın..
Dün Sayın Cumhurbaşkanının yaptığı gibi..
Algıyı, soru işaretlerini, güvensizliği çökerteceksin..
Yerle bir edeceksin..

TÜRKİYE GAZETESİ