Geçtiğimiz akşam sosyal medyada bir sohbet odasına denk geldim. Biraz dinledim ve hâlâ şaşırabildiğimi gördüm.

Konuşmacılar hayatın içine inmeden yaşıyorlar olsa gerek ki başıboş köpek saldırıları hakkında yapılan haberlerin çoğunun kurgu olduğunu ve görüntülerin ise başka ülkelerden alındığını iddia ediyorlardı.

Fil dişi kulelerinden konuşan bu kişiler, köpek saldırılarından şikâyet edenlerin yalan söylediğini ifade edip sorunu reddeden bir yaklaşım sergiliyorlardı.

Yalan demişken peki sormak lazım, toplumun yüzde 80’inin topu birden mi yalan söylüyor acaba?

Bu konuya muhalif bir gazetecinin kendi sitesinde açtığı ankette bile sokak köpeklerinin sahiplendirilememesi durumunda uyutulmasını öngören düzenleme için katılımcıların yüzde 70,9'u uygulamanın doğru olduğunu savundu.

KÖPEK TERÖRÜNÜ KİM KULLANIYOR?

Önümüzdeki günlerde bu konu Meclis’e gelecek. Planlaması yapılan yasanın Meclis’ten geçmemesi için azami derecede sürece yüklenen “panter Emellere” dikkati çekmek istiyorum. Bu simge isim tamamen sembolik.

Alev, Cankuş, Teoman, Can da olabilir isimleri…

Dikkatimi celbeden husus şu; yerel seçim propaganda sürecinde bir kesim, sokak köpekleri üzerinden iktidara yüklendi. Bu grup, sosyal medyada sürekli manipülasyon yaptı.

Şimdi aynı kişiler sorunun çözümü için harekete geçilmişken “Yok, istemezük” diyorlar. Hangisinde samimiydiniz peki? Cevap; hiçbiri!

Bu gibilerin amacı, köpek terörünü kullanarak buradan siyasi kazanım elde etmek. Sorun çözülmesin ki iktidarı yıpratacak bir argümanları olsun ellerinde. Bu çelişkinin başka bir açıklaması olamaz.

ÇOCUKLARIMIZ İÇİN OMUZ OMUZA

Eyüp’te de aynı manzara, Kadıköy’de de.

Başıboş köpekler çocuklara saldırırken ailesinin kimliğini sormuyor.

Toplumun her kesimi bu konudan muzdarip.

Sokak köpekleri konusu ideolojisi olmayan bir mesele.

PKK, FETÖ ve DEAŞ’tan sonra ülkemizi tehdit eden yeni bir konuyla cebelleşiyoruz.

Sokak güvenliği ve halk sağlığı sorunu olan bu konuyla mücadele ederken terör örgütleriyle mücadele eder gibi safları sıklaştırmalı ve birlik hâlinde olmalıyız.

Başıboş köpekler saldırmadan önce bakmıyor sağcı mı, solcu mu ya da dindar mı diye.

Kim bu sorunu görmezden gelir ve mama tüccarlarının safında yer alırsa kaybeder.

Halkımızdan merhamet dilenen bazı şaibeli gruplar, siyasetçileri etki alanlarına almak için faaliyet yürütüyorlar.

Şu önemli bir husus; güvenli sokaklar talebini duyan ve bir irade ortaya koymak üzere olan iktidar kadar muhalif partilerin de çözüme katkı sunması gerekir.

Halk not ediyor, takip ediyor ve pozisyon alıyor.

Betül Soysal Bozdoğan / Diriliş Postası