Yolsuzluk soruşturmalarına karşı “suç bastırmak ve yaygaracılık”

  • GİRİŞ01.02.2025 09:50
  • GÜNCELLEME01.02.2025 09:50

Çarşıda, pazarda eskiden çok olurdu cüzdan hırsızları. Bilenler bilir bu taktiği. Bunlar kalabalık içinde hırgür çıkararak insanların dikkatini dağıtır; öbür taraftan da iş üstünde olan diğer görevli hırsız, dalgın bir şekilde kavgayı izleyen vatandaşın cüzdanını yürütürdü.

İşte toplumsal olarak yaşadığımız şey tam da bu!

Belediyeye yönelik hırsızlık ve yolsuzluk iddiası var. Devlet bunun araştırmasını yapıyor. Ama pazardaki misalde olduğu gibi zanlı hırsız ekip, aynı tezgâhı adliye önünde kurarak adaletin tesisinin önüne geçmeye çalışıyor, dikkat dağıtma işlevi görüyor ve suç bastırmak için yaygaracılık yapıyor.

Adaleti suçlayarak, adaletin adamlarını fişleyerek, “ifade özgürlüğümüz yok, engelleniyoruz” diyerek büyük bir tiyatroyu hayata geçiriyor ve halkın dikkatini dağıtmaya çalışıyorlar.

Bu tiyatrolara kanmayınız!

Agâh ve uyanık olma vakti!

CHP’li vatandaşlarımıza da buradan sesleniyorum.

Yirmi yıldır ilk defa elinize bir fırsat geçti. CHP’li belediyeler, bu süreçte emaneti ülkeye hizmet odaklı bir anlayışla mı değerlendirdi; değilse yolsuzluk ve yasa dışı fiillere alan açarak çarçur mu etti? İşte bu sorunun cevabını siz de takip etmelisiniz ve yargıyı tehdit eden siyasi dili, yargıya müdahale etme girişimleri olan medya dilini kınamalısınız!

Adalet Sarayı’nın önünde DHKP-C’li marjinalleri sokağa salan zehirli odaklara siz de “hayır” demelisiniz!

BU “TELAŞ İKLİMİ” NEDEN?

Ekrem İmamoğlu’nun bilirkişiyi hedef göstermesi, CHP medyasının bilirkişinin kimliğini ve adresini ifşa etme girişimi, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı’nın sözlerini eleştirerek yargıya iftira atması, yine İmamoğlu’nun savcının çocuklarını da içeren cümlelerle üstü örtülü imalarla tehdit dilini kullanması; büyük bir telaşın göstergesidir.

Neden mi?

Sorunu, problemi, hatası ve kusuru olmayan kişi serinkanlı olur da ondan. Gündemi saptırmaya, detaylarda boğmaya çalışmaz.

Her bir vatandaş soruşturma geçirebilir, ifade verebilir. Suçsuzsa zaten dava açılmadan mesele biter. Dava açılsa bile suç teşkil eden bir durum yoksa yine hüküm giymeden mesele kapanır.

Burada çok ciddi anlamda “eteklerin tutuşması” durumu görünmekte.

Devlet, tabii ki kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığını denetleyecek ve emanetin takibini yapacak.

Güçlü iddialarla gündem olan başlıkları hatırlayalım.

Kabarık faturalar üzerinden konserler verdirmeler, yandaşları ve terör zanlılarını belediyeye doldurmalar… Bunlar hakikatse bedeli olmayacak mı? Olmazsa bu ülkenin tüm birikimi adına üzülürüm.

Yanlış varsa kim olursa olsun bedel ödemeli!


Betül Soysal Bozdoğan / Diriliş Postası

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat