Antalya’da dördüncüsü gerçekleşen Antalya Diplomasi Forumu’nda Türkiye, bir çekim merkezi olduğunu gösterdi.

Uluslararası arenada Türkiye diyaloğun, akl-ı selimin ve vicdanın odağı âaline geldi.

Savaşların, ayrışmanın ve çatışmanın yoğunlaştığı dünyada Türkiye, anlayışı, ortaklaşmayı ve diyaloğu öneriyor. Tıkanmış dünya düzeninde “Dünya beşten büyüktür” diyerek aykırı bir sesle toplumları sorgulamaya iterken, “Daha adil bir dünya mümkün” diyerek de alternatif üretmeye sevk ediyor.

Bakınız, Türkiye öyle bir çekim merkezi hâline geldi ki ABD’den Avrupa’ya, Rusya’dan Çin’e, Afrika’dan Arap coğrafyasına kadar dünya toplumları, Anadolu’ya pozitif bakıyor ve iş birliği geliştirmek için yönünü buraya dönüyor.

Antalya’daki diplomasi şöleninde 20'den fazla devlet ve hükûmet başkanı, 74 bakan, 450'ye yakın üst düzey temsilci ve 140'ı aşkın ülkeden katılımcı yer aldı.

Organizasyonu 950 gazeteci takip etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vermiş olduğu tüm mesajlar, dünyada gündem oldu.

Antalya’daki bazı liderlerin açıklamalarını aktaralım…

Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe: “Türkiye dünyanın merkez parçasıdır.”

Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto: “Biz Türkiye'yle, belirsizlikler dolu bu dünyada adaletin ve doğruluğun savunulması için yan yana durmak istiyoruz. Türkiye en büyük Müslüman medeniyettir."

Geçtiğimiz aylarda ülkemizi ziyaret eden Lübnan Eski Başbakanı Necip Mikati, “Allah’tan sonra dostlarımıza en çok da Türkiye’ye güvenmemiz gerektiğini öğrendik. Türkiye-Lübnan dostluğu yaşasın.” dedi.

Bakınız İsviçre'deki Die Weltwoche isimli dergide "Büyük Erdoğan" başlıklı analiz ne söylüyor; "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan güç, din, ekonomi ve dünya siyasetini ustalıkla dengeliyor. Ülkesinin en büyük yenileyicisi olarak tarihe geçebilir. 23 yıldır iktidarda olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Selim ve Mustafa Kemal Atatürk gibi isimlerle Türkiye'nin büyük tarihî liderleri listesinde yer alabilir.”

İsviçre dergisinde yer alan makalede, "Bazılarının neo-Osmanlı olarak adlandırdığı bir strateji ile Erdoğan, Türkiye'nin nüfuzunu genişletti. Bu da Balkanlardaki eski Osmanlı topraklarıyla dostane ilişkiler kurmasını sağladı. Doğudaki Türk diasporası da ihmal edilmedi. Türkiye dünyanın jeopolitik eksenlerinden biri, bu yüzden de tüm büyük güçler onunla iyi ilişkiler içinde olmak istiyor. Erdoğan bu kozu her zaman çok ustaca oynadı. Erdoğan, hiçbir tarafı ötekileştirmeme konusunda ustaca bir yeteneğe sahip." ifadeleri kullanıldı.

Bu denli geniş bir coğrafyada etki alanımızın genişlemiş olması bu ülkenin bir evladı olarak bizlere de gurur veriyor.

Antalya’da öne çıkan karelerde Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Eş-Şara öne çıkıyor. Mesaj olarak da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail’e verdiği ‘Suriye ve Gazze mesajı’ dikkatleri çekiyor.

Önce kareleri alıntılayalım…

Ahmet Eş-Şara’nın samimi sohbetiyle ayaküstü yapılan söyleşi, sosyal medyada çokça paylaşıldı.

Emine Erdoğan Hanımefendi ve Suriye Hanımefendisi olarak Latife ed-Durubi de yine en fazla ilgi görenler arasındaydı. Suriye Cumhurbaşkanı’nın eşi, giyim tarzıyla da beğeni topladı.

Suriye’nin kardeş ülke yapılması ve bu samimi ilişkiler biçimi, Türkiye’nin güvenliği ve geleceği için çok önemli bir husustur.

Merhum Başbakan Necmettin Erbakan, Türkiye’nin geleceği için Suriye’nin istikrar içinde kalması gerekliliğine vurgu yapmış ve bu hususun önemle takip edilmesi gerektiğini salık vermiştir.

İsrail’in keyfine göre Suriye’ye saldırması ve Gazze’de Filistinlilere yaptığı zulüm kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli mesajlar verdi.

Sayın Erdoğan, "Sabrımızı kimse yanlış yorumlamamalı, sükunetimiz birilerini çok hatalı heveslere sürüklememeli. Bölgemizde kalıcı istikrar için yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz. Soğukkanlılığımızı kimse yanlış anlamamalı. İsrail terör devletidir. Başka bir ismi olamaz." ifadelerini kullandı.

Mesajlar oldukça açık ve net. İsrail, şu dakikadan sonra daha dikkatli olmalı ve haddini bilmelidir.

Betül Soysal Bozdoğan / Diriliş Postası