Abdülhamit Han’ın tarihi dersler alınacak öğütleri
- GİRİŞ02.09.2018 08:51
- GÜNCELLEME02.09.2018 08:51
BUGÜN olanları daha iyi anlamak için, Teşkilat-ı Mahsusa Başkanı Hüsamettin Ertürk'ün 'İki Devrin Perde Arkası' başlıklı kitabındaki Abdülhamit Han'ın Öğütleri'nden ders alınacak notları okumak yeter. Abdülhamit Han, tahttan indirilip 3 yıl Selanik'te tutuklu kaldıktan sonra İstanbul'da Beylerbeyi Sarayı'nda gözetim altına alınmıştı.
Birinci Dünya Savaşı başlamış, İttihat Terakki lideri Enver Paşa, Almanların yanında derin düşünmeden yer almıştı.
Başkomutan vekili Enver Paşa'yı Beylerbeyi Sarayı'na davet eden Abdülhamit "Şimdi bir savaşa girdiniz.
BU DA ACELE OLDU. ÜLKE TEHLİKEYE ATILDI. İnşallah milletimiz ve devletimiz için hayırlı ve şerefli biter. Ancak sonuç felaket olursa, bu bize bir Anadolu'ya mal olabilir? O zaman elimizde ne kalır" demişti.
.
BAŞKAN Erdoğan önceki gün Kara Harp Okulu'nda diploma alan Akshol Nursultanbekoğlu ile Sherali Marasulov adındaki iki Kırgız teğmeni de beraberinde Kırgızistan'a getirerek nasıl büyük bir lider olduğunu bir kez daha gösterdi.
Emperyalist uşağı Mason Emanuel Karasu
ABDÜLHAMIT devam ediyor: "Hareket ordusuyla İstanbul'a yürüdünüz, beni de indirdiniz. Beni en çok üzen, huzurumdan kovduğum birisini, Emanuel Karasu'yu beni saltanattan uzaklaştıran kararı bildirmek amacıyla gönderdiniz. Bununla makamı hilafet ve saltanatı, adam bile olmayan birinin ayakları önüne serdiniz.
Selanik'te bir Mason locasının üstadı azamı olan bu kişiyle Hazreti Peygamber'den bu yana el üstünde tutulan hilafet, Hanedan-ı Al-i Osman'ın bir sultanından alınmış oldu." Evet. İttihat-Terakki'yi kucağına alan mason Emanuel Karasu ve ardındaki Emperyalistler koca Osmanlı İmparatorluğunu parçaladılar.
O günlerde, Abdülhamit'i deviren haçlı-Siyonistler, bugün de Başkan Tayyip Erdoğan'ı devirmenin derdindeler. Hedef, Müslüman dünyanın yıkılmayan kalesi Müslüman Türkiye'dir.
Hedef, ezilen /parçalanan Müslüman dünyanın gür sesi Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'dır.
Süleyman Mabedi'ni Romalılar yıktı
TUHAF bir durum da Kudus'teki Süleyman Mabedi'ni yıkanlar Romalılar, yapanlar da Müslümanlar olmuştur. Bu unutturularak Hıristiyanlar-Siyonistler, nasıl oluyorsa beraber İslam Düşmanlığı içindeler.
M.Ö. 586'da Nabuketnazzar, M.S. 70 senesinde bu sefer Romalılar mabedi yakıp yıktılar.
Mabedin, bir duvarı hariç (Ağlama duvarı) kaldı. Miladi 637 yılında Hazret-i Ömer buraya bir mescid yaptırdı.
691'de Emevî halifesi Abdülmelik, Peygamber Efendimizin Mîrâc'da ayağını bastığı yere "Kubbetü'ssahrâ" yı, yanına da "Mescid-i Aksâ"yı inşa ettirmişti.
Filistin'in başkenti Kudüs
ÜMMET ve Millet olarak Siyonizm üzerinden Müslüman dünyanın nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu anlamak için Kudüs'teki Mescid-i Aksa ve Kubbe-tus Sahra'da yaşanan olayların ARKA PLANI'NA dikkatle bakmalıyız.
Siyonistler, Mescid-i Aksa'nın altında "arkeolojik kazılar yapıyoruz" perdesi altında saman altından su yürütüyor. İşin aslı öyle değil.
Mescid-i Aksa'nın altını oyarak Süleyman Mabedi'ni ortaya çıkarmak istiyorlar. Buradan da, ARMAGEDON'A ve başta Filistin olmak üzere Nil-Fırat arasındaki toprakları yutarak, BÜYÜK İSRAİL' YÜRÜME
(Dünya imparatorluğu) hayali görüyorlar.
ABD Başkanı Trump ve Yard. Pence ile Evanjelist Siyonistler de aynı hayal içindeler. İslam düşmanı Neo-Con beyinlerin kurguladıkları rezil planlara göre Ortadoğu'yu parçalara ayırıp ipleri ele almanın, Mescidi Aksa'yı yıkıp yerine Süleyman Mabedi yapmanın ve 'İsa Mesih dönsün' diye dünyayı kıyamete zorlamanın peşindeler.
Süleyman Mabedi'nin açığa çıkarılması için Mescid-i Aksa'nın yıkılması demek, Ümmet'in Birliğini temsil eden Kuds-ü Şerif ve Mescid-i Aksa'nın yok edilmesi demektir. Saflarımızı Filistin'in başkenti Kudus ve Mescid-i Aksa için birleştirmek mecburiyetindeyiz. Yoksa...
DERİN SÖZ:
"Türkiye'yi parmaklarının ucunda oynattıkları devletçiklerle karıştıranlara bu ülkenin binlerce yıllık tarihini hatırlatmak zorunda kalıyoruz. Eskiden siyasi ve diplomatik olarak kolayca köşeye sıkıştırılabilen, Avrupa'da, Amerika'da rüzgar esse nezle olan bir Türkiye vardı.
Bugün neredeyse her gün aleyhinde açıklamalar yapılmasına rağmen, biz kendi yolunda kararlılıkla ilerleyen bir Türkiye'de yaşıyoruz." (Başkan Tayyip Erdoğan).
Yorumlar1