Alman Ergenekonu ve derin devleti

  • GİRİŞ01.02.2012 10:15
  • GÜNCELLEME01.02.2012 10:15

İmparatorluk geleneğinden gelen Almanya dünyanın en güçlü ülkelerinden biri olma özelliğini hâlâ koruyor. I. Dünya Savaşı’ndan mağlup ayrılan Almanya kısa süre içerinde toparlanmış yine dünyanın en önemli askeri ve ekonomik güçlerinden biri olmuştur. II. Dünya Savaşı’nı kaybetmiş bu kuzey ülkesinde 1945 yılında taş üstünde taş kalmamıştı. Çok iyi bir mühendislik zekası olan Alman toplumu ABD’nin desteğiyle hemen toparlanmış 1960’larda tekrar kuvvetli bir ülke haline gelmiştir.

Emperyal bir geçmişi olan Almanya dünyanın her yerinde etkinlik kurmaya çalışan ve bunun için ciddi çalışmalar yapan bir ülke. Almanya hem gizli servisi BND hem de çeşitli vakıflar ve sivil toplum kuruluşlarıyla faaliyetlerini yürütmektedir. Önemli istihbarat teşkilatlarından biri olan BND İkinci Dünya Savaşı sırasında Tümgeneral Reinhard Gehlen tarafından kuruldu. BND’nin o zamanlar temel amacı Rus Kızıl Ordusu hakkında istihbarat toplamaktı. Soğuk Savaş döneminde Almanya Doğu ve Batı diye ikiye ayrılmıştı. Doğu’da gizli servisin adı STASI’ydi ve Rusların güdümündeydi. Batı’dakinin adı BND’ydi. O da ABD’nin güdümüne girdi. ABD İkinci Dünya Savaşı sonrası çok büyük yardımlarda bulunduğu Almanya’ya NATO üsleri aracılığıyla yerleşti. Böylece ABD-İngiltere-Almanya uyumuyla Batı bloğu sağlanmış oldu.

BND dışında Almanya’nın önemli istihbarat teşkilatları daha vardır: Kısa adı BFV olan “Anayasayı Koruma Federal Teşkilatı”, BKA olan Federal Kriminal Dairesi ve MAD olan Askeri İstihbarat Teşkilatı.  

Hablemitoğlu Cinayeti

Dr. Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 günü Çankaya Portakal Çiçeği Sokağı’ndaki evinin önünde Ruger marka bir silahtan iki el ateş açılması sonucu hayata gözlerini yumar. Hablemitoğlu’nun ilgi alanı Alman vakıfları ve Alman gizli servisleriydi. Bu vakıfların amacını ciddi biçimde aştıklarını ve Türk insanına zararları olduğunu sık sık dillendiriyordu Hablemitoğlu. 

İddiaya göre Hablemitoğlu cinayetinin 6 ay öncesinde, İstanbul’daki Alman Konsolosluğu’nda, BND ve BKA çalışanlarının hazırladığı bir raporda -bu rapor merkezleri için hazırlanmıştı- Dr. Necip Hablemitoğlu’nun, Alman vakıfları ve Alman şirketleri üzerine yaptığı çalışmalar ve bunun kitap olarak Türk kamuoyuna sunulmasından rahatsız olduklarını üstlerine bildirir. Bu konuda bir önlem alınmazsa, muhtemel olarak Alman düşmanlığının tetiklenebileceği ihtimalinin göz önüne alınması gerekliliği en üst düzeydekiler tarafından belirtilmiştir. Bu rapora istinaden, BND bir talimat yazısı yollayarak,

Necip Hablemitoğlu’nun kitabının raflardan kaldırılması için BND ve BKA ajanlarının gerekeni yapmaları için talimat verir.

Dr. Necip Hablemitoğlu’nun ağırlık verdiği başka bir konu da Alman Euro Gold firmasının Türkiye’de sürdürdüğü faaliyetlerdi ve buna karşı faaliyet gösteren BND organizeli çevrecilerdi. Bu çevrecilerin faaliyetlerinin ve protestolarının, Alman çıkarları doğrultusunda olduğunu iddia ediyordu ve bununla ilgili DGM’de dinlenmek üzere onun ifadesine başvurulmuştur.

Necip Hablemitoğlu cinayetinden 3 gün önce Alman BND bağlantılı 9 kişilik GSG9 timi İstanbul’a gelmiş ve bu tim Atatürk Havaalanı’ndan diplomatik pasaportlarla giriş yapmışlardır. Aynı grup Hablemitoğlu cinayetinden iki gün sonra Türkiye’den çıkış yapmışlardır. Bu grup Türkiye’ye niçin gelmişti? Görevleri ve misyonları nelerdi? Bu grup hakkında niçin hiçbir soruşturma yapılmadı?

Failleri Bulunamayan Dönerci Cinayetleri

2000-2006 yılları arasında 8'i Türk 1’i Yunanlı 9 yabancı esnaf Almanya’da öldürüldü. Katillerin Neo-Nazi terör örgütünün eylemleri olduğu iddia edildi. Neo-Nazi örgütünün Alman istihbarat kurumlarından biri olan Anayasayı Koruma Teşkilatıyla (BFV) bağlantısının çıkması olayı daha da ilginç hale getirdi.

Almanya şimdi bu örgütlerin istihbarat bağlantıları ile ilgili soruşturma açıyor. Peki bu soruşturmanın sonucu da, yakılan evlerle ilgili soruşturmanın sonucu gibi mi olacak?  2 Şubat 2008'de Ludwigshafen'da bir evin kundaklanması sonucu beşi çocuk dokuz kişi hayatını kaybetmişti. Cenazeler Türkiye'ye getirildi. Saldırıyla ilgili görgü tanıkların ifadeleri sonradan değiştirildi. Ardından Almanya'nın hemen bütün bölgelerinde hatta Avusturya'da Türklerin oturduğu evler yanmaya başladı. Birileri evleri ateşe veriyordu. Yüzün üzerinde kundaklama olayı oldu ve bunlar kısa zaman içinde sistematik biçimde gerçekleşti. Ne var ki bu olaylarla ilgili tek bir fail yakalanmadı. 

Komisyonlar kuruldu, soruşturmalar yapıldı. Yüzden fazla saldırıya ilişkin hiçbir kanıt bulunamadı! Kameralarla donatılan şehirlerde bir kare görüntü ya da bir görgü tanığı tespit edilemedi. En sonunda Alman Federal Savcılığı soruşturmayı tamamladı. Savcı; "kanıt bulunamamıştır" dedi ve dosya kapatıldı.

Eğer bu işin failleri bulunmaz ve perde arası aralanmazsa katiller Alman gizli servisleri tarafından kollanıyor demektir. Hem bulunsa bile ne olacak ki? Benzer bir olay Türkiye’de olsa ve 8 Alman öldürülseydi acaba dünya kamuoyunun tepkisi nasıl olurdu?

 Alman Bankaları ekonomik manipülasyon yapıyor

2008 yılında dünya büyük bir ekonomik krize sürüklendi. Başta ABD’de olmak üzere Avrupa’da birçok önemli banka ve finans kurumu iflas etti. Başbakan Tayyip Erdoğan tam da o zamanlar yaptığı açıklamada krizin Türkiye’yi teğet geçeceğini söyledi. 

Önceleri kimse bu sözü ciddiye almadı. ABD ve Avrupa ülkelerinin ekonomileri ciddi açıklar verirken Türkiye bundan nasıl etkilenmezdi. Gerçekten de Başbakan Erdoğan’ın dediği oldu ve Türkiye krizden çok etkilenmedi. Ancak Türkiye’de kriz çıksın diye uğraşan çok kişi vardı.

Bütün dünya Türkiye için “güvenli liman” benzetmesi yaparken 2008 yılında Alman Deutsche Bank ilginç bir değerlendirmede bulundu. “Türkiye’nin 90 milyar dolara ihtiyaç duyduğunu, aksi taktirde ekonomini batacağını” söyleyen Deutsche Bank bütün kafaları karıştırmıştı.

2001 krizinin sonlarına doğru bir diğer Alman Bankası Dresdner'de de farklı bir gelişme yaşanmıştı. Bu bankanın o dönemde ağırlıklı olarak Türk Merkez Bankası ile çalıştığı belirtiliyordu. Kredi mektubu sahibi olan gurbetçiler, Dresdner'e gidip istediklerinde hesaplarından para çekebiliyordı ve Dresdner, bunun masrafını alıyordu. İddiaya göre o dönemde Türkiye'ye para akışının önüne geçebilmek amacıyla gurbetçileri yakın takibe alan Dresdner Bank, yatırılan paralarla ilgili olarak 'nereden buldun' demeye başladı. Gerekli evrakı gösteremeyenlere ise büyük cezalar verildi.

Türkiye’deki büyük bir medya grubuyla da bağlantısı olduğu iddia edilen Alman derin devletinin özellikle manipülasyon amaçlı faaliyetler içinde olduğu biliniyor. Ergenekon terör örgütü üyelerinin bir kısmının BND’yle yakın ilişkileri olduğu, hatta halen kaçak olan Bedrettin Dalan’ın Almanların himayesinde olduğu bilinen bir gerçek. Tüm bunlar bir araya gelince bu topraklar üzerinde Almanların ve yerli işbirlikçilerinin oynadığı oyunlar çok daha iyi görülüyor.

Cem Küçük - Haber 7
twitter.com/cemkucuk55
facebook.com/cemkucuk1

Yorumlar7

  • Mehmet 12 yıl önce Şikayet Et
    Avrupai tarzda islamiyet (Der Imam von Penzberg, Euroislam). Bir BND projesinide sizlerle paylasayim, baslikta yazdigi gibi, FAZ´de bir yazi cikti yazinin 3/4 ü Imam´i anlatyor, Imam Türk asilli bir Makedon babanin oglu, esi Bosnali falan filan, ama yazi golü son dakikada atiyor ve diyorki DITIB ve Milli Görüs Almanya ve Avrupaya hic uymadigini ama Bu ve bugibi imamlarin desteklenmesi gerektigini ve bu imamlar sayesinde yeni bir bir tarz islamiyet cikacagini yani kisa bir örnek " Kadin ve erkeklerin bir arada oldugu ibadet vs" lerin oldugu bir islamiyet tarzi, böylece de Sarrazin gibi Irkcilarin islerini kaybetmiycegini vs. Sözün özü Proje nin amaci ilimli bile degil Ilimli Islam neyse? Hristiyanlik tarzinda bir Islamiyet yaratilmaya calisiliyor....
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Mehmet 12 yıl önce Şikayet Et
    Yimpas ve niceleri. Evet Almanya, Türk topraklarina 1800 lü yillarda Bismark´la girdi, kanimiza isledi ve cikacagida yok, bende bir örnek vereyim dedim, hepimiz biliriz, Yimpas ve Kombassan hikayelerini, bu Holdinglerle Türkiyeye büyük para girisi saglandi, Türkiyede irili ufakli isletmeler kurulmaya baslandi, dolandiricilarda vardi mutlaka ama bu bir devlet projesi olmadigi icin veya arkasinda güclü istihbarat ve destek olmadigi icin, jet-pa lar, yimpaslar, Kombassan ve niceleri yok oldu gitti ve o paralar uctu, buda bir Alman Projesi idi bu projenin amacida, 1- Almanyadan Türkiyeye büyük para cikisini engellemek, 2- Bu Paralarala Türkiyede irili ufakli isletmelerin kurulmasini önlemek, 3- Birdaha böyle bir olayin olmasini engellemek icin birlesen Türklerin biraraya gelmelerini engellemek icin Türklerin birbirine olan güven duygusunu yikmak ve Türklerin bir araya gelmesini engellemek...
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Yavuzhan Karagöz 12 yıl önce Şikayet Et
    HABLEMİTOĞLU nun KÖSTEBEK kitabı CİNAYETİN şifreleriyle dolu. Bu kitabın yazarın dediği gibi raflardan kaldırılmış olması muhtemel. Yetişip alabilirseniz okuyun. Tahminim ki temizlenmiş de olabilir. Kitabı yazarken bir kere bütünüyle silinir, tekrar yazar bu kez internetsiz bir bilgisayarda. Tam yayınlayacakken de öldürülür. Daha bitiremeden. KÖSTEBEK kitabını bulun ve okuyun derim!
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • mert 12 yıl önce Şikayet Et
    Alman derin devleti. Alman istihbarati sionistlerin güdümünde oldugunu düsünüyorum. Alman BASININI takip edenler anlar. Alman BASINI kamuoyunu devamli Türklere karsi KISKIRTMISTIR. BASIN deyip gecmeyin. Tüm alman BASINI devletin BORAZANLIGINI yapiyor. Ulusal kanallar ve özel kannallar dahil hepsi ayni dilden konusuyorlar. Sionistlerin sahip oldugu medyada ne varsa ulusal kanllardada var. Hatta ulusal kanallardan olan ZDF tam bir sionist yayini sürdürüyor. Alman istihabrati sionistlerin güdümünde oldugu icin NAZiLERiDE bunlar kontrol ediyorlar. En azindan onlari tahrik ediyorlar ve gizlice bazi imkanlar veriyorlar. NAZiler bunu bilmiyor sanirim. Alman bankalarida istihbaratin güdümünde. Bizim calisarak kazandigimiz paralari bile takip ediyorlar. Ne zaman Türkiyeye para yollasak kimligimizi aliyorlar. ister kücük olsun ister büyük meblag olsun. Comerzbank, Deutsche Bank ve Dresdner Bank. Deutsche Bank tam sionistlerin bankasi. Yunanlari dahada mahfeden Deutsche Bankdir. Hep Merkel le beraber gezer baskani.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • faruk dogan 12 yıl önce Şikayet Et
    Muhsin Yaızıcıoğlu. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu şüpheli ölümünde arkasında Almanların bulunduğu kişilerin olması muhtemeldir.yine bergama altınları gösterileri, alevi olayları, vs
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat