Emin Çölaşan'ın içler acısı hali!
- GİRİŞ13.03.2012 08:35
- GÜNCELLEME13.03.2012 08:35
11 Mart 2012 tarihli Sözcü gazetesinde Emin Çölaşan’ın “Büyükerşen’in Eskişehir’i” başlıklı yazısını okuyunca herhalde medyada hafif çaplı bir kıyamet kopar sandım. Yanılmışım. Çıt çıkmadı!
Belki ben abartıyorum. Belki Çölaşan eskisi gibi ciddiye alınmıyor. Ancak Çölaşan’ın yazısının giriş kısmında öyle yalan yanlış bilgiler var ki, dünyanın en lüzumsuz adamı böyle şeyler yazmaz diye düşünüyorsunuz. Ah, pardon unutmuşum. Engin Ardıç’ın deyimiyle burası Türk basını, burada her şey olur.
Efendim, ne mi vardı bu yazıda? Hemen konuya giriyorum. Çölaşan’ın 11 Mart tarihli yazısının ikinci paragrafı aynen şöyle:
“Ankara- Eskişehir arasındaki hızlı tren çok önemli. Konuya girmeden size trendeki bir rezaleti aktarayım. Üç gün arayla hem giderken hem de gelirken trende aynı film gösteriliyordu. Cennetin Çocukları isimli bu saçma sapan film küçük kız çocuklarıyla başlıyor. Çocukların tümü örtülü. Öğretmenler ise kara çarşaflı. Tahtaya kalkıyorlar, tahtada Arap harfleri gösteriliyor. Bir İran filmi imiş. Bula bula bunu bulmuşlar, yolculara gösteriyorlar. Devletin treninde yolculara resmen hem de İran filmiyle şeriat propagandası yapılıyor. Bu propaganda 1.5 saat sürüyor. Giderken şikâyet dilekçesi yazdım, dönüşte yine aynı film vardı!”
Şimdi bu paragrafın neresini nasıl düzelteyim? Hangi ucundan tutayım da mantıklı bir çıkarım yapayım?
Bir kere Çölaşan İranlıların Arap olduğunu zannediyor. Kemalistlerin maalesef analiz yapamama ve bilgi kıtlığı Çölaşan’da ciddi bir şekilde tezahür ediyor. Sayın Çölaşan, İranlılar Arap değildir, Fars kökenlidir. Orada elbette Azeri kökenliler de mevcuttur ve nüfusun üçte birini oluşturuyorlar. Etimolojik olarak İran kelimesinin anlamı geniş ama konumuz bu değil. Ülkemizde Kemalistlerin İranlıları Arap zannetmesi insanın beyninde, yüzünde garip durumların belirmesine yol açıyor. Çölaşan wikipedia.org’a girse ya da ansiklopediye baksa neyin ne olduğunu anlayacak. Toptancı bir anlayışla herkesi tek bir sepete atmanın ne mantığı var ki? Üstelik böyle bir coğrafyada yaşayıp İran’ın bir Arap devleti olduğunu sanmak ya da yıllarca bu bilginin doğru olduğunu inanmak nasıl izah edilebilir ki?
Gelelim yazıdaki diğer çarpıcı kısma. Çölaşan 1997 yapımı Cennetin Çocukları filminde şeriat propagandası yapıldığını iler sürüyor. Lise yıllarından yakın bir arkadaşım var, Erdem Durukan. Aklının almadığı durumları daha çarpıcı bir dille anlatmak için, “Teallam ya!” ibaresini kullanır. Çölaşan bu filmde şeriat propagandası yapıldığını yazınca içimden, “Teallam ya!” diyesim geldi.
Her şeyden önce Cennetin Çocukları çok çarpıcı bir film. Dramatik bir öyküye sahip. Majid Majidi gibi önemli bir yönetmenin filmi. Film Ali ile Zehra isimli iki çok yoksul kardeşin yürek burkan hikayesini anlatıyor. Ali tamirciden aldığı kızkardeşinin ayakkabılarını eve dönerken kaybediyor. Kendi ayakkabılarını kardeşi Zehra’yla beraber kullanmak zorunda kalıyor. Çünkü anne-babaları öyle fakir ki, onlara ikinci bir çift ayakkabı alacak paraları yok. Ali’nin kardeşi Zehra’nın ayakkabılarını kaybetmesini babalarından çekindikleri için ona söylemiyorlar. Bu durum iki kardeşin sırrı olarak kalıyor.
Bu filmi eleştirmenler Vittorio de Sica’nın 1948 tarihli “Bisiklet Hırsızları” filmine çok benzetmişlerdir. Her ne kadar de Sica’nın filmi kadar çarpıcı olmasa bile yine de çok iyi bir filmdir Cennetin Çocukları.
Kalkıp da bu filmde şeriat propagandası yapıldığını iddia etmek nasıl bir zekanın dışa vurumudur, çok merak ediyorum. Sayın Çölaşan, hadi diyelim hiç sinemayla bağlantın yok, ya insan sırf İran yapımıdır diye bir filmi kötüler mi? İran sinemasının önemli sinemacıları var. Kaldı ki İran ciddi entelektüel birikimi olan bir ülke.
Hadi sinemadan çakmıyorsun Çölaşan, peki filmi izleyip (üstelik trenle git gel iki kere izlemişsin) şeriat propagandası yaptığı hükmüne nasıl vardın? Bir insan kalkıp da Cennetin Çocukları’nı izleyip filmin şeriat propagandası yaptığını iddia ediyorsa en yakın ruh ve sinir hastalıkları hastanesine bir görünmesi lazım. Hani insan imdb.com sitesine bir girer ya da internetten bu filmle ilgili bir tarama yapar diyeceğim de, fazla iyi niyetli olmaktan korkuyorum. Sadece imdb.com’da bu filmle ilgili 35 tane yorum ve görüş var. Aynı filme 10 binin üzerinde kişi 8.2 puan vermiş. Bayağı beğenilmiş yani.
Ha, bir de Çölaşan filmi şikayet etmiş. Bu ne şimdi? Hem dersini bilmiyorsun hem de herkesten şişmansın durumu. Allah’ım aklıma mukayet ol da keçileri kaçırmayayım.
Emin Çölaşan’ın bu gülünç durumu Türkiye’deki Kemalistlerin genel sorunudur. Hem yakın tarihi bilmezler hem de komşularımızın kim olduklarından haberleri olmaz. Sonra birileri çıkıp da, “Öyle değildi, böyleydi” dediğinde küfür ederler. Öğrenmekten hep korkarlar. Gerçeğin peşinden koşmadıkları için koşanı da sevmezler.
Birileri Emin Çölaşan’a “bilmediğini bilmediğini, ama bilmediğini bilmesi” gerektiğini anlatsın. Yoksa gülünç oluyor. Havsalamız tıkanıyor. Ha, biraz da ayıp oluyor.
Cem Küçük - Haber 7
cemkucuk@gmail.com
twitter.com/cemkucuk55
facebook.com/cemkucuk1
Yorumlar22