Sosyal medya ile siyaset artık daha şeffaf

  • GİRİŞ03.05.2013 09:47
  • GÜNCELLEME03.05.2013 09:47

Bu hafta başında İstanbul'da ilginç bir toplantı vardı. AK Parti AR-GE'den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun ev sahipliği yaptığı toplantıda, 35 kadar uzman, akademisyen ve siyasetçi sosyal medyanın siyaseti nasıl etkilediğini tartıştık.

Sosyal medya ve siyaset denildiğinde, dünya çapında ilk olarak akla gelen isim ABD Başkanı Barack Obama. 2008 ve 2012 seçimlerinde sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanan Obama, Türk siyasetçileri için de ciddi bir ilham kaynağı.

Türkiye'de ise bu alanda ön plana çıkan isim Cumhurbaşkanı Abdullah Gül. Twitter, Facebook, YouTube, Flickr, Instagram, Vidivodo gibi çeşitli sosyal medya kanallarını kullanan Cumhurbaşkanımız, bir devlet adamının sosyal medyadan nasıl faydalanması gerektiğine dair önemli bir örnek.

Cumhurbaşkanlığının ayrıca iPhone ve Android telefonlar için geliştirilmiş özel bir uygulaması da var. Bu uygulama yardımıyla cumhurbaşkanının programını takip etmek mümkün. Hatta uygulama içerisinden cumhurbaşkanına mesaj da atılabiliyor.

Bir cumhurbaşkanına ulaşmanın ne kadar zor olduğunu düşündüğümüzde, yaşadığımız bu sürecin çok ciddi bir devrim olduğunu söylemek sanırım abartı olmaz. Hiç kuşku yok ki sosyal medya sayesinde siyaset ve devlet işleri giderek daha şeffaf hale geliyor.

Sosyal medya sayesinde artık hepimiz bir siyasetçiyiz.

Diğer yandan, çeşitli sebeplerle sosyal medyadan uzak duran siyasetçiler de var.

USMED'in (Uluslararası Sosyal Medya Derneği) yayınladığı bir rapora göre TBMM çatısı altındaki milletvekillerinin sadece %55'i Twitter kullanıyor. Bana kalırsa bu rakam daha yüksek olmalıydı.

Elbette ki, her siyasetçi sosyal medyayı kullanmak zorunda değil ama bu mecraları doğru kullananların diğerlerine önemli bir fark atacağı kesin. Çünkü sosyal medya araçları artık siyaset ve devlet yönetiminin bir parçası haline gelmiş durumda. 

ABD eski dışişleri bakanı Hillary Clinton buna akıllı güç (smart power) adını veriyor. 21. yüzyıl devlet yönetim stratejisinin önemli bir parçasını oluşturan bu güce verilen bir diğer ad ise dijital diplomasi.

Hillary Clinton ilk göreve başladığında ABD dışişlerinin sadece bir web sitesi bulunurken, görevi bıraktığında bakanlığın 11 ayrı dilde 200 Twitter hesabı, 300 Facebook sayfası ve çeşitli sayılarda YouTube, Tumblr ve Flickr hesapları vardı.

Üstelik bu hesapları oluşturmak için 150'den fazla dışişleri elemanı ve 900'den fazla uzman çalıştı. Bu da bize gösteriyor ki, sosyal medyada olmak, basın bültenini 140 karaktere bölüp takipçileriyle paylaşmaktan çok daha fazla gayret isteyen bir iş.

Bu konuda devletin ilgili birimleri, siyasi partiler ve liderler öncü olmalılar. Çünkü sosyal medyada yazılan artık asla sosyal medyada kalmıyor!

Ülkemizde ki dijital diplomasi çalışmaları

Dijital diplomasi demişken, bu alanda önemli bir kaynak haline gelmiş yenidiplomasi.com dan bahsetmemek olmaz. Bu platformunun kurucuları Gökhan Yücel ve İbrahim İzgi'yi buradan tekrar tebrik etmek isterim. Dijital diplomasi ile yakından ilgilenenler yenidiplomasi.com adresini mutlaka ziyaret etmeliler.

İTÜ Sözlük'ten interaktif Atlas

İnternetin popüler platformlarından İTÜ Sözlük, yepyeni bir proje ile karşımızda. Bu proje ile kullanıcılar harita üzerinden her hangi bir mekan veya şehre bakıp o yerle ilgili yazılmış tüm verileri görebiliyorlar. www.itusozluk.com/atlas adresinden bu ilginç projeye göz atabilirsiniz.

Deniz Ergürel - Haber 7

Medya Derneği Genel Sekreteri

Twitter: @denizergurel

Blog: www.denizergurel.net

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat