Ons altın sene başından bu yana %26.8 yükselirken gram altında ons altından aldığı desteğin yanı sıra dolar/TL’den de aldığı kısmi güç ile %47.1’lik yükseliş kaydetti. Altın fiyatlarındaki bu güçlü yükselişin temelde birkaç nedeni var diyebilirim. İlki başta FED olmak üzere büyük merkez bankalarının faiz indirim sürecine başlamaları. Altın faiz indirimleri gelmeden çok önce söz konusu faiz indirim beklentilerini fiyatlarına çoktan yansıtmaya başlamıştı bile. Altın fiyatları için ikinci önemli katalizör de dünya genelinde tırmanan jeopolitik riskler oldu. Özellikle 2023’ün Ekim ayında Orta Doğu’da İsrail kaynaklı başlayan saldırılar güvenli liman talebi ile altın fiyatlarını destekleyen önemli bir unsur oldu. Öte yandan başta Çin Merkez Bankası olmak üzere dedolarizasyon amacıyla dolardan kaçıp altına yönelen merkez bankaları da son yıllarda altın fiyatlarının en önemli destekçisi oldular.

Altındaki bu ivme özellikle de FED’in 18 Eylül’deki son faiz toplantısında 50 bp’lik faiz indirimi ile gelmesinin yanı sıra bu yıl güçlü faiz indirmeye devam edeceği beklentisi ile ons altın Eylül ay sıra ons altın yaklaşık son bir haftadır yorgunluk emareleri gösteriyor. Bildiğimiz gibi FED son FOMC toplantısıyla birlikte 2685 dolar ile en yüksek seviyesini gören sarı metal, geçen hafta gelen güçlü ABD tarım dışı istihdam verileri ve yine kademeli faiz indiriminden yana olan FED üyelerinin konuşmalarının ardından son bir haftadır baskı altında. Bu baskı ile altın bu hafta ABD TÜFE verilerinden önce 2604 dolar en düşük düzeyine kadar geriledi.

Tabii ki altın fiyatlarındaki kısa vadeli yön tayini için gözler dün ABD Eylül ayı TÜFE rakamlarındaydı. ABD TÜFE rakamları son aylara kıyasla beklenti üstünde daha sıcak geldi. Normalde bu verinin faiz indirim beklentilerini törpülemesiyle altında baskı yaratması beklenir. Ama TÜFE verisi ile aynı anda açıklanan haftalık işsizlik maaşı başvuruları son bir yılın en yüksek düzeyinde gelince “ABD’de işgücü piyasası soğuyor” fiyatlaması ile ilk etapta altında kısmi de olsa bir yükseliş yaratarak ons altının 2629 dolar seviyesine kadar yükselmesine neden oldu.

Peki TÜFE verisinden sonra altın fiyatlarında nasıl bir seyir beklemek gerekir? Bu elbette artık cevaplaması çok daha zor soru haline geldi. Sebebi de şu; son dönemlerde altın fiyatlarındaki baskın güç ABD’den gelen veriler kaynaklı FED’in faiz indirim patikasına dair beklentiler. Dün enflasyonun yüksek gelmesi ile FED’in işi  şimdilik biraz daha zorlaşmış oldu. Bundan sonra olur da işgücü piyasası verileri daha da soğuma emaresi gösterirse, acaba FED daha güçlü faiz indirimine sıcak enflasyon verileri nedeniyle gidemeyedebilir mi? Çünkü piyasada son günlerde hem petrol fiyatları hem de emtia fiyatlarındaki yükseklik nedeniyle Ekim ayı TÜFE’sinin Eylül’den daha yüksek gelebileceği endişesi de yok değil. Ezcümle altın yatırımcısının gözü ABD verileri ile FED faiz indirim patikasında olmaya devam etmeli. 

Altın yatırımcısı için kritik soru şu; altını alalım mı yoksa satalım mı? Açıkçası altın yatırımcısına kısa ve uzun vadeli olmak üzere yatırım tavsiyesi niteliğinde olmayan stratejilerden bahsetmek isterim. Gerek kısa vade gerekse uzun vadeli yatırımcıların eğer piyasayı yakından takip etme şansı yok ise altınlarını satmamaları şimdilik daha iyi olabilir. Ama eğer piyasayı yakından takip etme şansları var ise, belirli seviyelerde altınlarının yarısını ya da 1/3’ünü satarak kar realizasyonuna da gidebilirler. Alım için tek seferde değil kademeli alımı öneriyorum. Bu noktada ons altın için 2600 dolar ve hatta altına doğru inişler uzun vadeli portföyler için uygun bir alım fırsatı olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla gram altın almak isteyenler de ons altın 2600 dolar ve 2600 dolar altı seviyelere geldiğinde gram altın alıp uzun vadeli portföylerine ekleyebilirler.

Yeri gelmişken bir konudan da bahsetmek isterim. Altında son dönemdeki yükselme sonrasında çok daha güçlü düzeltme bekleyen bir kesim olduğu gibi, bu düzeltmenin çok güçlü olmayabileceği, altının tıpkı yakın vadede olduğu gibi kötü verilerde bile belli desteklerde tutunup en kötü yatay konsadilasyonda dinlenerek yükselişine devam edeceğini düşünen bir kesim de yok değil. Açıkçası ben ikinci kesime şimdilik daha yakınım. Bu nedenle kısa vadede altında düşüşler olsa da orta uzun vadede olumlu seyrin devamını bekliyorum. Bu beklenti ile bu sene için ons altında  2700-2750 dolar seviyesinin mümkün olabileceğini yine gram altında da 3100’lü seviyelerin görülebileceğini düşünüyorum.