Merkez Bankası’ndan Ocak Ayında da 250 bp’lik Bir Faiz İndirimi Gelebilir
- GİRİŞ27.12.2024 09:27
- GÜNCELLEME28.12.2024 11:05
Merkez Bankası merakla beklenen Aralık ayı faiz kararını açıkladı. Beklentilere paralel olarak faizi 250 bp indirerek politika faizini %47,5 olarak belirledi. Merkez Bankası faiz kararı beklentisi bu hafta iki kez revizyona uğradı. İlk revizyon asgari ücret kararı sonrası geldi. Asgari ücret piyasa beklentilerinin altında açıklanınca, piyasada bazı kesimler 100-150 bp’lik faiz indirimini 250 bp’ye revize etti. Ama buna rağmen asgari ücret kararı sonrasında da yine ağırlıklı beklenti 150 bp’lik bir faiz indirimi gelebileceği şeklindeydi. Ardından Çarşamba akşamı Merkez Bankası 2025 Yılı Para Politikası metnini açıkladı. Metinde aldığı önemli bir karar var. Bu karara göre Merkez Bankası 2025 yılında her ay toplantı yapmayacak, toplantı sayısını 8’e düşürdü. Tabi toplantı sayısı 8’e düşmesiyle birlikte, bundan böyle gelecek faiz indiriminin miktarı da artacak olarak yorumlanınca, Merkez Bankası’ndan beklenen 150 bp’lik faiz indirimi 250 bp’ye revize edildi. Haliyle bu yönü itibariyle bakarsak, gelen 250 bp’lik faiz indirimi beklenti dahilinde sürpriz olmayan bir indirimdi.
Tabi faiz indirimi kadar Para Politikası Kurul (PPK) metni de önemliydi. En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim, Merkez Bankası PPK metninde dengeli şahin olarak nitelendirilebilecek ihtiyatlı bir duruş sergilememiş. Yani Merkez Bankası PPK şahin PPK metni sebebiyle şahin bir faiz indirimi yaptı diyebiliriz. PPK metninin şahin olması çok da şaşırtıcı olmadı aslında. Çünkü Merkez Bankası son zamanlarda “her ne kadar faiz indirimine gidecek olsam da, bu bir parasal gevşeme değil, parasal sıkılık devam edecek” mesajı veriyordu. Merkez Bankası’nın aynı mesajı PPK metninde de vermesi bekleniyordu. Öyle de oldu. Merkez Bankası PPK metninde yer alan “Bu doğrultuda, politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir” sözel iletişimiyle politika faizinin enflasyonun üzerinde belirlenerek parasal sıkılığın devam ettirileceği mesajını vermiş oldu. Tabi burada kritik soru şu; Merkez Bankası hem gerçekleşen hem de beklenen enflasyona göre nasıl bir faiz düzeyi belirleyecek? Bu konudaki görüşlerden biri şu; Merkez Bankası beklenen ve gerçekleşen enflasyonun ortalamasını alabilir. Hatta beklenen enflasyonu hesaplarken de piyasa katılımcıları ile reel sektörün enflasyon beklentisinin ortalamasını alarak hesaplama yapabilir. Bu konuda bir diğer görüş daha var; Merkez Bankası’nın faiz indirim sürecinin ilk dönemlerinde gerçekleşen enflasyona göre indirim yapması çok daha doğru olur, belki enflasyon biraz daha düştükten sonra beklenen enflasyona göre belirleme yapması daha uygun olabilir. Tabi tam da bu noktada bir diğer kritik soru da şu olacak elbette; peki Merkez Bankası faizi enflasyonun ne kadar üzerinde belirleyecek, bir diğer deyişle ne kadarlık bir pozitif reel faiz verecek? Sene sonu enflasyon beklentisinin %45-%45,5 olduğunu var saydığımızda, Merkez Bankası’nın bu ayki faiz indirimiyle 200-250 baz puanlık bir pozitif faiz verdiğini görüyoruz. Tabi ilerleyen dönemlerde vereceği pozitif faiz düzeyi de yine enflasyonun seyrine göre değişiklik gösterebilir.
Dönelim yeniden PPK metnine. Metinde parasal sıkılığı koruyacağım diyen bir Merkez Bankası’nın yanı sıra, metne yeni eklediği “Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır” sözel iletişimi ile “her toplantıda faiz indirimi yapmayabilirim, faiz indiriminin zamanı ve boyutunu enflasyon verisi belirleyecek” diyen ve yine şahin olarak adlandırabileceğimiz bir Merkez Bankası olduğunu da görüyoruz. Bir diğer deyişle faiz indirimi bir döngü şeklinde ilerlemeyecek, enflasyonun seyrine göre “bekle ve gör” şeklinde olacak diyebiliriz. Merkez Bankası’nın bu veri odaklı ve toplantıdan toplantıya karar alma stratejisini biz uzun süredir ABD Merkez Bankası FED’den biliyoruz aslında. FED enflasyon ve veriler konusunda belirsizlik ve risk gördüğünde bu belirsizliği yönetebilme adına veri odaklı yaklaşımla hareket ediyor. Aynı belirsizlik yönetme stratejisini şimdi de bizim Merkez Bankamız’da da görüyoruz. Hemen şunu da belirteyim, 2025 yılı için 8 toplantı olacağı yapılacağı bilgisi ile birlikte PPK metninde yer alan iyimser enflasyon vurguları ile piyasada “Merkez Bankası her toplantıda faiz indirimi yapar” algısının da güçlendiğini söyleyebilirim.
Merkez Bankası faiz koridorunda da teknik bir düzenlemeye giderek faiz koridorunu -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar vererek koridoru daraltma yöntemine gitti. Yapılan bu teknik düzenlemeyi de kısmi şahin olarak yorumlamak gerekir. Bu düzenleme ile efektif faiz oranının aşağı yönlü dalgalanmasını sınırını azaltmış olacak. Ayrıca piyasadaki bir diğer görüşe göre alınan bu kararla Merkez Bankası kur konusunda da kendisine daha fazla güvendiğini de gösteriyor.
Tabi hep metnin şahin kısmından bahsettim. Metnin daha iyimser ve güvercin algılanan kısmı da var, o da ilk paragraf olan enflasyon görünümüne ilişkin kısım. Bu kısımda Merkez Bankası Aralık ayında aylık enflasyonun ana eğiliminde bir düşüş meydana geleceğini söyleyerek Aralık ayı enflasyonuna dair piyasayı hazırladığını görüyoruz. Bu durumda Aralık ayı enflasyonunun piyasa beklentisi olan %1,7’nin altında gelmesi çok şaşırtıcı olmayacaktır. Enflasyona dair bir diğer iyimser kısım da hizmet enflasyonu ile ilgili. Merkez Bankası hizmet enflasyonunda iyileşmenin belirginleştiğini dile getirmiş. Yine aynı paragrafta son iki aydır yüksek seyreden işlenmemiş gıda enflasyonun Aralık ayında ılımlı bir görünüme sahip olacağına da vurgu yapmış. Ayrıca bu ayki metinden enflasyonda yukarı yönde risklere dair vurgunun da çıkarıldığını görüyoruz. Aslında bu paragrafta dile getirilen gerekçeleri faiz indiriminin gerekçeleri olarak görmek lazım. Yani Merkez Bankası faiz indirdim çünkü enflasyona dair bakışım daha olumlu mesajı verdi diyebiliriz. Piyasa Merkez Bankası’nın enflasyona dair bu bakışını oldukça iyimser yorumladı diyebilirim. Bana kalırsa da bu kısım yani enflasyon değerlendirmesi bir miktar iyimser görünüyor.
Gelelim bir daha ki faiz indiriminin ne zaman gelebileceğine. Merkez Bankası 2025 yılında yapacağı 8 faiz indirimi tarihini açıkladı. Bu aylar Ocak, Mart, Nisan, Haziran, Temmuz, Eylül, Ekim ve Aralık. Bir diğer deyişle Merkez Bankası 2025 yılının Şubat, Mayıs, Ağustos ve Kasım aylarında PPK toplantısı yapmayacak. Buradan hareketle ben yakın vade için hem Ocak hem de Mart aylarında 250’şer baz puanlık indirimin gelebileceğini düşünüyorum. Mart sonrası toplantılar için bir faiz indirimi gelir mi tahmini için ise önce enflasyon verilerini görmek gerektiğini düşünüyorum.
Doç. Dr. Filiz Eryılmaz / Haber7
Yorumlar1