Piyasalarda Trump Tedirginliği

  • GİRİŞ11.01.2025 10:35
  • GÜNCELLEME11.01.2025 10:35

 

Piyasalarda Trump belirsizliği ve gerginliği giderek artıyor. Son günlerde Trump sonrası ne gibi politikalarla karşılaşırız, bu politikaların ne gibi etkileri ve sonuçları olabileceğine dair çok sayıda senaryo var.

İlk olarak ABD ile başlayalım. Bu hafta açıklanan FED tutanaklarında FED üyelerinin de Trump ve politikalarına dair kafa yorduğunu görüyoruz. FED üyeleri ilk kez Trump ismini zikrederek “Trump’ın uygulaması muhtemel ticaret ve göç politikalarının enflasyon için yukarı yönlü risk oluşturabileceğini” değerlendirmişler. Bu nedenle enflasyon verisini değerlendirmenin zorluğuna ve yine Trump politikaları kaynaklı ekonomik görünümde belirsizliğe işaret etmişler. Açıkçası son tutanaklarda Trump ve olası politikalarına dair bu gibi daha açık değerlendirmeler çok da beklenmiyordu. Çünkü son iki FOMC basın toplantısında Powell’a Trump ve olası politikalarının etkileri sorulsa da, Powell sürekli olarak “bunlar üzerine spekülasyon yaparak politika kurgulamıyoruz” şeklinde cevaplar veriyordu. Ama son tutanaklar da gösterdi ki, FED üyeleri de tıpkı dünya gibi Trump’ın gelmesinden oldukça tedirgin görünüyorlar.

Bu arada ABD demişken Cuma günü gelen tarım dışı istihdam raporu Trump öncesi tüm dünya da keyifleri hepten kaçırdı. ABD’de tarım dışı 264 bin ile beklentilerin oldukça üzerinde gelirken, işsizliğin de %4.1’e gerilediğini görüyoruz. Veri ABD’de işgücü piyasasının hala güçlü olduğunu gösteriyor. Veri sonrasında dolar endeksi 109.8 seviyesine kadar yükselirken, ABD tahvil faizleri de güçlü artış kaydetti. Veri sonrası en ilginç olanı da dolar yükselirken altının da yükselmeye devam etmesi oldu. Aslında dolardaki yükselişin altını baskılanması gerekir, fakat belirsizlik kaynaklı altında güvenli liman talebi gereği yükselişin devam ettiğini gördük.

Aslında altında anomali fiyatlamasını yani dolar yükselirken altındaki yükselişi biz son iki haftadır çok net görüyoruz. Altında düşüş yerine yükselişin olmasının nedeni yine 20 Ocak’ta koltuğa oturacak olan Trump. Trump çok sert ve belirsiz politikalar uygulayabilir düşüncesi nedeniyle yatırımcılarda da tedirginlik var. Haliyle bu tedirginlik güvenli liman talebi ile altına destek veriyor. En azından 20 Ocak’a kadar altında güvenli liman talebi gereği daha güçlü duruş görmeye devam edebiliriz. Fakat altın için bir diğer kritik soru da şu; Trump koltuğa oturduğunda altında son dönemdeki diri duruşuna rağmen sert satış görür müyüz? Açıkçası bu ihtimal düşük değil. Eğer Trump göreve gelir gelmez çok sert politika ve açıklamalarda bulunmaz ise altında bir düzeltme hareketi, bir diğer deyişle bir düşüş görmek çok da şaşırtıcı olmaz. Ama Trump olur da çok sert politikalarla işe başlarsa, işte o zaman yukarıda anlattığım güvenli liman talebinin devam etmesi ile, altın güçlü durmaya devam da edebilir. Görüldüğü gibi o kadar belirsiz bir süreçten geçiyoruz ki tahminde bulunmak bile çok güçleşiyor.

Tabi Trump ve politikaları sadece dünya için değil bizim için de oldukça belirsiz. Örneğin tüm dünyaya olduğu gibi Trump bize de tarife uygulayacak mı? Kimilerine göre herkes gibi bize de uygulayabilir. Ama gördüğüm en ağırlıklı beklenti, bize Çin’e veya Kanada ve Meksika’ya uyguladığı tarifeleri uygulamayabileceği yönünde. Böyle düşünenlere göre bu bizim Trump yönetimi dönemindeki en büyük avantajımız olacak. Şöyle ki; Trump olurda Çin’e tarife ve ticaret kısıtlamaları uygular ve bize uygulamazsa, ABD’de Çin’den boşalan yeri Türkiye doldurarak ihracatını artırabilir. Hatta bu konudaki bir diğer analiz de şöyle; ABD sadece Çin’e değil, Çin’den ara malı alarak üretim yapan ve bu üretimi ABD’ye satan ülkelere de ciddi tarifeler uygulayacak. İşte o zaman söz konusu ülkeler Çin’den hammadde almak yerine Türkiye’den ara malı alımına yönelecekler. Bu da Türkiye için olumlu bir süreç yaratacak. Bu analizin sahibi Peterson enstitüsüne göre Trump’ın koltuğa oturmasının en çok olumlu yarayacağı ülkelerden biri Türkiye olacak. Enstitüye göre Trump başta olduğu dönemde Türkiye ekonomisinin %2 daha fazla ek büyümesini sağlayacak.

Sürece olumsuz bakanların tek gerekçesi Trump’ın sadece bize tarife uygulama olasılığı değil. ABD bize tarife uygulamasa bile, biz Çin’den boşalan ihracat pazarını ihracat ettiğimiz ürünlerin çeşitliliği ve yapısı nedeniyle dolduramayabiliriz. Bu nedenle bu avantajı değerlendirme ihtimalimiz kimilerine göre çok mümkün görünmüyor. Ayrıca sıklıkla duyduğum bir diğer tehdit de şu; ABD olur da Çin’e güçlü tarifeler uygularsa o zaman Çin Türkiye’nin ihracat pazarlarına ciddi saldırıya geçebilir ve Türkiye var olan pazarlarını da Çin’e kaptırabilir. Çünkü ihracatçılarla konuştuğunuzda Trump’ın ilk döneminde bunu yaşadıklarını da dile getiriyorlar. Tüm bu belirsizliklerin içinde tek temennimiz elbette ki bu sürecin her anlamda lehimize ilerlemesi. Hep birlikte izleyip göreceğiz gelişmeleri.

Doç. Dr. Filiz Eryılmaz / Haber7

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat