İstanbul'un taşı toprağı ranttır
- GİRİŞ25.02.2012 06:38
- GÜNCELLEME25.02.2012 06:38
Zeyyat Hatipoğlu Hoca sık, sık “Türk ekonomisi rantlarla büyür” derdi. Bir süredir ben de aynı türküyü söyler oldum.
Rant, milli geliri arttırmadan, kişisel gelir veya servet artışı yaratan kazanç türlerinden biridir. Hırsızlık, kumar, piyango, rüşvet gelirleri de milli geliri arttırmaz. Onlar da rant gibi bir “transfer” geliridir.
Ancak rant, “kâr, kira, faiz ve ücret” olarak tasnif edilen meşru faktör geliri türlerinden biri kılığında elde edildiği için fark edilemez. Rantı yaratan şey, kamu yönetiminin arz üzerine koyduğu kısıtlamalardır. Bu yüzden, arz ile talep arasında miktarsal bir fark oluşur. Bu fark da o malın veya hizmetin değerini/fiyatını arttırır. Mesela, imar planı diye bir şey olmasa, yani herkes kendi arsası üzerine, istediği kadar yüksek ve geniş bina yapma özgürlüğüne (?) sahip olsa “arsa rantı” zor oluşur.
Ne var ki belediyelerin en temel görevi “kimliği ve kişiliği olan, yaşaması rahat, su-kanalizasyon-elektrik-doğalgaz gibi altyapı sorunları bulunmayan, trafik sıkışıklığı asgariye indirilmiş, bol yeşil alanlı güzel kentler” kurmaktır.
Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz
Ege Cansen - Hürriyet
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol