Büyük çaresizlik...

  • GİRİŞ24.07.2017 09:15
  • GÜNCELLEME24.07.2017 09:15

Çaresizlik denilen şey bu olsa gerek. Sadece bizler değil, dünya genelindeki yaklaşık iki milyar Müslüman, İsrail'in kardeşlerimize karşı yaptıklarını duyuyor, izliyoruz... Ama büyük bir çaresizlik içindeyiz ve elimizden lanet okuma dışında bir şey gelmiyor...
İsrail, varlığının şartları gereği her zaman yaptığını, bundan sonra da fırsat buldukça yapmaya devam edeceğini yapıyor.
Kudüs başta olmak üzere, işgali altındaki Batı Şeria ve abluka altına aldığı Gazze'de yaşayan Müslümanlar'a kelimenin tam manasıyla zulmediyor...
Mescid-i Aksa'da 1969'dan beri ilk defa bir Cuma namazı kılınmasına mani olması, girişleri kontrol etmek üzere önce sabit, sonra el x-ray cihazları kullanma kararı, çevrede namaz kılanlara alçakça müdahale ederek Müslümanlar'ı öldürmesi, yaralaması... İsrail'in varmaya çalıştığı nihai hedefin ara merhaleleri bunlar...
Hasbelkader elinde bulundurduğu ve sürekli olarak da genişletmeye çalıştığı toprakların aslında kendisinin olmadığının ve oraları bir şekilde kaybedeceğinin farkında İsrail. İslam dünyasının bağrına saplanmış paslı bir bıçak olduğunun ve bunun yanında yapageldikleri sebebiyle dört bir tarafının düşmanlarla dolu olduğunun farkında olduğu gibi...
Topraklarına el koyduğu Filistinliler'in 7'sinden 77'sine bir gün o topraklara dönme ideali ile yaşadıklarını ve bu idealin, Filistin'de ya da Filistin dışında doğan her Filistinli çocuğun ilk kazandığı özellik olduğunu da biliyor İsrail. Bu sebeple kendisini hiç bir zaman emniyette hissetmediği gibi, vatandaşlarının öyle hissetmelerine de müsaade etmiyor.
İnsan hakları, demokrasi, ifade özgürlüğü gibi parlak lafların arkasına sığınarak melanetlerini sürdürüyor İsrail.
Ve dünyanın seyretmek zorunda oluşu yanında; yaptıkları, yapmaya devam ettikleri ve gelecekte yapacakları konusunda hassas olması gereken Müslümanlar'ın akıllarının başka yerlerde oluşuna güveniyor şimdilik.
Yaklaşık iki milyar Müslüman'ın Filistin gerçeğini layıkıyla öğrenmesi ve hele de yönetimlerini bu konuda teşvik etmeleri durumunda neler olabileceğini de iyi biliyor İsrail. Bu sebeple de, Müslümanlar'ın akıllarının hep başka yerlerde olabilmesi için elinden geleni ardına koymuyor.
Bu çabasında gönüllü ve gönülsüz ortaklarından da büyük destekler alıyor...

BATI 'ÜÇ MAYMUN'U OYNUYOR...
İsrail'in insan hakları, inançlara saygı, demokrasi ve benzeri değerler açısından kabul edilmesi mümkün olmayan davranışlarına, evrensel kavramların ihlali açısından son derece hassas gözüken Batılı ülkeler her nedense ses çıkarmıyor. Çıkaramıyorlar daha doğrusu.
Bu, sadece ilgili kişilerin paçalarında çamur olması ile alakalı bir durum da değil. O küçücük terör devletinin, gerektiğinde başvurabileceği o kadar çok mekanizma var ki, doğru olanı söylemeye cesaret edebilecek durumda olanlar da, başlarına gelebilecek şeylerden çekiniyorlar...
Üye 200'e yakın ülkenin güya eşit oy hakkına sahip olduğu Birleşmiş Milletler'in çoğu üyesi, olup bitenlere sıcak bakmıyor olsalar da, elleri kolları bağlı adeta...
BM'nin icra organı Güvenlik Konseyi, arada bir heyheylenmeye kalkışsa da, 5 patrondan birisi olan ABD, muhakkak İsrail hamiliğine soyunuyor...
Adeta ete kemiğe bürünmüş büyük bir çaresizlik yaşıyoruz... Türkiye ve birkaç İslam ülkesi dışında sesi çıkan da yok...
Çare tek... O da, yaklaşık iki milyar Müslüman'ın neler olup bittiğini görmesi, anlaması ve gereğinin yapılması konusunda istekli olması...
Ancak, İslam ülkeleri aslında birbirleriyle uğraşmak zorunda bırakıldıklarını anlamadıkça, İsrail melanetlerini sürdürecek gibi...
Cenab-ı Hakk yardımcımız olsun...

Ekrem Kızıltaş/TAKVİM

Yorumlar1

  • haydar 7 yıl önce Şikayet Et
    Olaya yanlış yerden bakıp çözüme gitmek imkansızdır, cihat ne güzel şeydir anlayana, bilimde ilerlemek cihattır mesela, müslümanlar ülkelerin kendine bakması lazım, dünayaya ne gibi faydaları var diye varsa yoksa birbirlerini öldürmek, sürekli bel altını düşünmek bu yolla sürekli köle olmaya mahkumdurlar...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat