AJAN ve casusların cirit attığı macera filmlerinin senaryoları, tümüyle üfürme usulü yazılmıyorsa, dünya artık hakikaten çok değişmiş olmalı. Malum, casusluk filmlerinde göreve gönderilecek kişiye amirleri mesela şöyle söyler:
"Yakalanır ve deşifre olursan, yalnız başınasın. Seni tanımaz ve yardımda bulunmayız!.." Şimdilerde bulabilme konusunda sıkıntı çekiliyor olmalı ki casuslara açıktan sahip çıkılıyor artık. Hem de öyle sıradan bürokratlar vasıtasıyla değil, başbakan ya da dışişleri bakanı düzeyinde.
Bunun en açık örneklerinden birisi, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in ülkede bulunan Türklere hitaben Bild Gazetesi'nde yayımlanan Türkçe ve Almanca mektubu.
Gabriel'in, 'sevgili Türk hemşerilerim' hitabı ile başlayan mektubunda herhangi birisi tarafından söylendiğinde gülüp geçeceğiniz, ama Almanya Dışişleri Bakanı tarafından söylendiğinde dikkat kesilmeniz gereken sözler var.
Gabriel'in "Almanlarla Türkler arasındaki dostluk, büyük bir hazinedir" gibi nezaket cümleleri ile başladığı mektubunun ana fikri şu cümlelerde:
"Şu anda Türkiye'de suçsuz Alman vatandaşları tutuklanmaktadır.
Alman Hükümeti olarak tepki vermeden seyirci kalmamız mümkün değildir.
Vatandaşlarımızı korumak zorundayız." İlk bakışta, Türkiye'nin ülkesine gelen her Alman vatandaşını tutukladığı gibi bir hava veriyor bu sözler. Ancak Almanya'nın Dışişleri Bakanı'nın bütün derdi son zamanlarda ülkemiz mahkemeleri tarafından kanunlara aykırı davranışları sebebiyle tutuklanan iki kişi...
Ülkemize gelip giden Almanların sayısı milyonlarla ifade edilirken, Alman Dışişleri Bakanı'nın, "Türkiye'de suçsuz Alman vatandaşları tutuklanmaktadır" diyebilmesi, aslında talihsizlik ötesi bir şey.

NASIL BU KADAR EMİN?..
Ülkemizdeki tutuklu Almanların sayısı 9. Ancak bu kişilerden özellikle ikisi ile ilgileniyor Alman hükümeti ve onların serbest bırakılmalarını temine çalışıyor. Bunlardan birisi, 27 Şubat'ta "terör propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmek" suçlamasıyla tutuklanan Deniz Yücel. Bu kişinin emniyet tarafından arandığı sıralarda Almanya diplomatik mekanlarında saklandığı ortaya çıkmıştı.
Diğer isim ise Büyükada'daki meşhur toplantıda gözaltına alınanlar arasında bulunan ve "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlaması ile tutuklanan Peter Steudtner...
Almanların Türkiye'de faaliyet gösteren hemen bütün terör örgütlerine ve son olarak da FETÖ mensuplarına kol kanat gerdikleri ve bunların iadeleri ile ilgili bir türlü karşılanmayan talepler konusunda da topu yargıya attıkları malum.
Gabriel'in yapacaklarını söyledikleri şeyler, şimdilik şunlar: "Bu nedenle Alman hükümetinin Türk siyaseti karşısındaki politikaları değişecektir. İşbirliğimizi ve özellikle Türkiye'ye yapılan ekonomik yardımları yeniden gözden geçireceğiz ve Avrupa'da da net bir tutum için girişimlerde bulunacağız." Almanya Dışişleri Bakanı'na göre bütün bunların sebebi, Türkiye'de suçsuz Alman vatandaşlarının tutuklanması...
Milyonlarca vatandaşlarının geldiği ülkemizde Alman tutuklu sayısı 9 iken oldukça mübalağalı bir çıkış bu... Dahası Gabriel ve diğer yöneticilerin bunlardan sadece ikisi ile ilgilenmeleri de dikkat çekici.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in bu kişilerin suçsuz olduklarından bu kadar emin olması da işin en garip tarafı...
Belki de adamlarına: 'Ele geçerseniz sizi tanımaz, sahip çıkmayız' demeyi unuttukları için bu kadar gürültü koparıyorlardır, kim bilir...

Ekrem Kızıltaş/TAKVİM