İsrail: İki ileri bir geri....
- GİRİŞ29.07.2017 09:27
- GÜNCELLEME29.07.2017 09:27
Dün Cuma idi... Ve İsrail polisi Mescid-i Aksa'ya 50 yaş altındaki Müslümanların girmesini yine yasakladı...
Mescid-i Aksa'yı üç gün ibadete kapatan ve bu arada yıllardan beri ilk kez cuma namazı kılınmasını engelleyen İsrail'in, metal dedektörleri kaldırması ve diğer bazı pozitif gelişmeler, Kudüs ve dünyada gösterilen tepkilerin bir neticesi elbette.
Ancak bunlar, kuruluşundan beri çoğu zaman iki ileri bir geri taktiği ile yoluna devam eden İsrail'in bundan sonra melanetler yapmayacağı manasına gelmiyor... Zaten geri adım atıyor gibi yapar yapmaz, hemen başka yeni adımlar atmakta bir beis görmüyor da...
Bütün dünyanın gözleri önünde yaşanan korkunç bir haksızlıkla karşı karşıya olunduğunu mümkün olduğu kadar çok kişiye anlatmak, en önemli görevlerimizden.
Terör devleti İsrail'in Filistin halkının yerlerinden kovulması suretiyle 1948'de BM kararıyla kurulduğu, unutulmaması gereken temel gerçek.
İsrail'in kuruluşundan itibaren sürekli genişleme eğiliminde olduğu ve bu yolda kuruluşunu borçlu olduğu BM'nin kararlarını bile hiçe saydığını da, herkesin bilmesi gerek.
Ve tabii en önemli gerçeklerden birisi de, bu terör devletinin işgali ve ablukası altında bulundurduğu Filistinlilere uyguladığı katliam ve zulümler.
İsrail'in geçmişi ve şu anda yapıp ettikleri ile ilgili farkındalık, yani Filistin meselesi ile ilgili gerçekleri bilen insanların sayısı arttıkça, İsrail'in zulüm ve katliamlarının en azından azalmasını ümit edebilmek mümkün.
Çoğumuz farkında olmasa da, İsrail'in kuruluşu ve o günden bugüne yapıp ettikleri konusunda bizim bildiklerimizle batılıların bildikleri arasında dağlar kadar farklar vardır.
Batılıların birçoğu zalim ve katil İsrail'i sütten çıkmış ak kaşık; varlıklarını muhafaza için gayret eden Filistinlileri ise adeta birer terörist olarak görmekte.
Bunun sebebi de, İsrail'in propaganda mekanizmalarını iyi kullanması ve dünya medyası üzerindeki kontrol imkanı...
'ÖLDÜRMEYİ İYİ BİLİRSİNİZ!..'
İsrail'in olup bitenleri saklamak ve kendisini Müslümanlarla çevrili bir adada mahsur kalmış mağdur olarak takdim etme çabalarının dünya kamuoyunda bir karşılığı olduğuna inanmak zor. Ama gerçek bu.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 2009'da Davos'ta Şimon Peres'e yönelik 'Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz' sözleriyle başlayan konuşması, İsrail açısından önemli bir kırılma noktasıdır. Yaşananlardan örneklerle desteklenen o sözler, canlı olarak her yerden izleniyordu. Dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzü konusunda duyduğu ilk sözlerdendi o konuşma.
Mavi Marmara'ya yapılan kanlı baskın da, İsrail'in afişe olmasının önemli aşamalarından birisiydi.
Gemiden yapılan TV yayınları sayesinde İsrail vahşetine bütün dünya şahit oldu.
Gazze'ye yapıla n bir saldırıda plajda oyun oynayan çocukları katledişi de canlı yayınla dünyaya ulaşınca, İsrail'in cilaları dökülmeye başladı.
Mescid-i Aksa'da yapmaya çalıştıkları, Müslümanların İlk Kıblesi'ni yıkarak yerine vaktiyle orada olduğunu iddia ettikleri bir tapınağı inşa etmek için.
İsrail'in Mescid-i Aksa ile ilgili niyetleri konusunda bilgi sahibi olan insanların sayısı da, çok değil.
Çaresizlik içinde olsak da; İsrail'in Filistin'de yapıp ettikleri konusunda yazılan her cümle, söylenen her söz, her toplantı, her gösteri... dünya kamuoyunun farkındalığını artıracaktır.
Birbirleriyle uğraşmak yerine Filistin meselesine odaklansalar, zalimleri tükürükleriyle boğabilecek Müslümanların akıllarının başlarına gelmesi için uzun bir süre gerekecek gibi...
Bu arada belki dünya kamuoyunda farkındalık artar... Ve umulur ki vicdan sahipleri hareketlenir....
Yorumlar1