Umudumuz Ecevit'ten umudumuz Kılıçdaroğlu'na

  • GİRİŞ31.05.2022 09:08
  • GÜNCELLEME31.05.2022 09:08

1970’li yılların dağa taşa yazılan sloganıydı “Umudumuz Ecevit!”

Neden?

Çünkü Ecevit

İnönü gibi tartışılmaz bir lideri devirerek

CHP’nin başına geçmişti.

‘İnönü’ deyip geçmemek lazım…

Atatürk gibi bir kurucu liderle yolları ayrıldığında bile cumhurbaşkanı olmayı başarmış biridir İnönü…

1950’den sonra muhalefete düşse bile

Arkasındaki

Sermaye ve medya gücü ile iktidarlara nefes aldırmamış, gerçek iktidarın elinde olduğunu göstermişti.

İşte Ecevit

Böyle birini devirip yerine geçmişti.

Halk CHP’ye mesafeli

Ama Ecevit için;

“Böyle bir lider bir de başbakan olursa

Kim bilir ülkeyi ne biçim kalkındırır…” diye düşünmeye başlamıştı.

1973 SEÇİMLERİ

Bu rüzgârla seçimlere giren Ecevit

23 yıl sonra CHP’yi birinci parti olarak çıkarmış

Ama

Tek başına iktidar olacak kadar bir milletvekili çıkaramamıştı.

(1961 seçimlerini saymıyorum.

27 Mayıs 1960 darbesinin gölgesinde yapılan.. sağ seçmenin yeni kurulan partilerden hangisinin Demokrat Parti devamı olduğuna karar veremediği ve oylar üç parti arasında dağıldığı için CHP birinci olmuştu

Ki,

Bir sonraki yerel seçimde (1963) CHP’nin dersini vermiş, 1965 genel seçimlerinde ise seçmen CHP’yi adeta ezip geçmişti.)

DEMİREL’İN RAHATLIĞI

Bu seçimde (1973)

En büyük sürprizi Erbakan’ın lideri olduğu MSP (Milli Selamet Partisi) yapmış,

48 milletvekili ve 3 senatörle meclise girmişti.

MSP’nin CHP ile asla koalisyon kurmayacağını düşünen AP (Adalet Partisi) genel başkanı Demirel MSP ile pazarlığı üst perdeden alıyor, bir türlü MSP’nin bu kadar yüksek oy aldığını kabullenemiyordu.

“Nasıl olsa Erbakan bana mecbur.. böyle dini bütün, muhafazakar bir parti gidip CHP ile koalisyon kuracak değil ya!” diye düşünüyordu

Ama

23 yıldır iktidar hasreti ile tutuşan CHP

MSP’nin tekliflerini kabul ederek hükumeti kurdu.

BU BİR DEVRİM

Bugün için sıradan görünen bu koalisyon

Aslında

O gün için devrim niteliğindeydi

Ve

Erbakan Hoca ilk önce kafalarda bu devrimi gerçekleştirmişti.

O zamana kadar sağ kulvarda siyaset yapan

Hele hele dindar ve milli olan bir partinin

CHP gibi ömrünü milletin değerleri ile kavga etmiş bir parti ile değil koalisyon ortağı olmak.. kapısının önünden geçmek bile doğru kabul edilmezdi.

Binaenaleyh

CHP ile ortak olduğu için MSP ve Erbakan Hoca aleyhinde öyle kesif bir propaganda yapıldı ki,

Bir sonraki seçimlerde (1977) MSP’nin milletvekili sayısı yarı yarıya düşmüştü.

(MSP’yi CHP ile ortak olduğu için bu kadar yıpratan Demirel daha sonra kendisi CHP’ye meftun olmuş ve sağ partilerle koalisyon imkânı varken bile CHP’yi tercih etmiştir. Bugün de sağ partiler CHP’yi iktidar yapmak için nasıl koşturduklarını görüyoruz)

ECEVİT

HALKIN BEKLENTİLERİNE CEVAP VEREBİLDİ Mİ?

Hayır!

Ama önce vetirenin (sürecin) nasıl işlediğini arz edeyim:

CHP-MSP koalisyonu başta Kıbrıs Barış Harekâtı olmak üzere büyük işler başardı.

Ecevit bunu kendinden menkul bildi.

Çünkü

Artık afişleri her yere ‘Kıbrıs Kahramanı’ diye asılıyor

Hakkında şarkı türkü ve filmler yapılıyor.. Ecevit şişirildikçe şişiriliyordu.

Hâlbuki

Daha sonra anlaşıldı ki, Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili en ufak bir katkısı olmadığı gibi

Tam aksine

Aceleci ve beceriksiz tavırları ile Kıbrıs meselesi rahat bir şekilde lehimize sonuçlanacakken, bugün bile sorunlu halde kalmasına sebep oldu

Ama

O günkü hengâmede seçmene bunu anlatmanın imkânı yoktu.

DEMİREL DERSİNİ ALIYOR

Ecevit

O rüzgârla seçimlere giderse tek başına iktidar olma hesabıyla MSP ile olan koalisyonu bozdu

Ama

Demirel artık dersini almış

Erbakan Hoca ile konuşurken yüksek perdeden atmayı bırakmış, adil şartlarda koalisyona razı olmuştu.

Böylece 1. MC hükumeti kuruldu. (Milliyetçi Cephe AP+MSP+MHP+CGP)

1977 SEÇİMLERİ

Ecevit

Umduğu gibi ülkeyi erken seçime götüremedi.

Seçimler zamanında yapıldı

Ve CHP yine birinci parti oldu.

Ecevit

Kıbrıs Barış Harekâtındaki gibi aceleciliğini burada da gösterdi.

Daha sandık sayımı bitmeden

Gelen sonuçlara bakıp iktidar olduğunu

Balkondan yaptığı konuşmayla taraftarlarına müjdeledi

Ama

Sabah olup netice belli olunca

CHP’nin 213 milletvekilliğinde kaldığı görüldü. (o zaman hükumeti kurmak için 226 gerekiyordu)

Ecevit ve CHP seçmeni büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı.

ECEVİT

GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERİYOR

O güne kadar

Ecevit’i dürüst, kahraman, büyük mücadele insanı gören halk

Hükumeti kuramadığı için

Ecevit’in nasıl değiştiğine adım adım şahit oldu.

MİLLETVEKİLİ BORSASI

Uzun anlatmaya gerek yok.

1977-1980 Türkiye’nin en karanlık günleri olduğu malumdur.

Sağ-sol çatışmasında günde 10-15 kişinin öldüğü

Üniversitelerde eğitimin olmadığı

Can güvenliği olmadığı için insanların gece evlerine kapandığı

Kurtarılmış mahalle ve şehirlerin olduğu

Siyasette Avrupa ve dünyada esamesi okunmayan

Yolların bozuk, şehirlerimizin gecekondu olduğu kapkaranlık bir dönemdir o yıllar.

Ecevit böyle bir ortamda

Rakip partinin (AP) milletvekillerini Florya Güneş Motel’de pazarlıkla CHP’ye kattı ve hepsine bakanlık verdi. Başka ne verdi bilmiyoruz.

“UMUDUMUZ ECEVİT”

KÂBUSA DÖNÜYOR

Böylece Ecevit hükumeti kurdu.

Halkın bir kısmı Ecevit’e büyük bir umut bağlamış artık ülkenin düzlüğe çıkacağını beklerken tam aksi oldu.

Sağ-sol çatışmaları daha da şiddetlendi. İş artık sağ-soldan çıkıp alevi-sünni çatışmasına ve şehirler yangın yerine dönmeye başladı(Maraş olayları)

Bu da yetmezmiş gibi

Piyasada yağ, mazot, şeker hatta ampul bile bulunmaz olmuştu.

Eskiden

Üniversite çevrelerinde olan çatışmalar artık mahallelere şehrin varoşlarına yayılmıştı.

Yani umut

Büyük bir kâbusa dönmüştü.

“UMUDUMUZ KILIÇDAROĞLU”

Şimdi de

Orta ve küçük sağ partilerde

CHP’yi iktidar yapmak için büyük bir telaş görüyorum.

Neymiş!

Piyasada pahalılık var.

Tayyip gider de yerine Kılıçdaroğlu gelirse ülkede bolluk ve bereket olacakmış diye bir umut içindeler.

SONUÇ

VEYA

KILIÇDAROĞLU’UNDAN

BOLLUK VE BEREKET BEKLERKEN

BİR DE CANIMIZ TEHLİKEYE GİRMESİN…

Sonuç olarak.

Ecevit bir mücadele adamıydı. İnönü gibi CHP içinde tartışılmaz bir “Milli Şef” i devirerek partinin başına geçmişti.

Ülkeye

Bir şeyler yapma gayreti içindeydi

Ama

Kadrosu ve projeleri klasik memur zihniyetinden öteye geçmediği için başarılı olamadı.

Ancak

Şunu bunu vs. yapmayacağım yapanların burnundan fitil fitil getireceğim gibi bir söylemi olmadı.

Tam aksine

CHP 1. Boğaz Köprüsü’ne (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) karşıydı

Ama

Köprü bittiğinde kordelayı kesmeye Ecevit gitmişti.

Yani

Ecevit kalkınmaya karşı değildi sadece beceremiyordu.

Ama

Kılıçdaroğlu öyle değil.

Ülke ve memleket meselelerinden anlamadığını

Kazandığı büyükşehir belediyelerinde gösterdiği gibi

Ülke kalkınması ile ilgili hiçbir şey yapmayacağını da açık açık söylüyor.

Hatta daha ileri giderek

Yapılan yatırımları durduracağını.. bu büyük projelere imza atan bürokratların burunlarından fitil fitil getireceğini söylüyor.

Adam daha ne desin!!!

Bütün bunları söyleyen bir liderden

Sağcı, muhafazakâr ve dindar partiler bet bereket bekliyor.. Erdoğan’ı indirip onu Cumhurbaşkanı yapmaya çalışıyorlar.

Aslında

Kılıçdaroğlu’nun bir tek bir vaadi var:

Demirtaş ve Kavala’nın serbest bırakılması… Van’da yaptığı konuşmada bunu açık açık söyledi.

Buna göre Kılıçdaroğlu

Ülkeye ucuzluk ve bereket değil

İç kargaşa ve terör vadediyor demektir.

Bu şekilde HDP oylarını alarak Cumhurbaşkanı olmayı hayal ediyor.

Allah muhafaza

O cumhurbaşkanı olduğunda

Ülkeye bet bereketin geleceği yok

Ama

Can güvenliğimizin de tehlikeye gireceğini

CHP’nin iktidar olduğu yıllardan biliyoruz.

31.05.2022

Emin Batur

Yorumlar2

  • Vurucu 2 yıl önce Şikayet Et
    Noktayı koymuşsunz, kaleminize sağlık
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Emin Batur 2 yıl önce Şikayet Et
    Teşekkür ederim. Sağ olun
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat