Suriyeliler... Huzura susamış bir halk
- GİRİŞ08.06.2022 12:55
- GÜNCELLEME08.06.2022 12:55
Yüz küsur yıl önce
İmparatorluğun parçalanmaya yüz tuttuğu bir zamanda
Suriye
Büyük bir kavganın içinde
Ve
Nasıl bölüşülüp yutulacağı üzerinde kafa yorulan bir bölgeydi.
SURİYE – FİLİSTİN CEPHESİ DÜŞÜYOR
Suriyelilerin çilesi
Mezkûr cephenin düşmesi ile başladı.
İngilizleri durdurmak için teşkil edilen Yıldırım Orduları büyük bir yenilgi alarak geri çekildi.
Bu ordular 4,7 ve 8. Ordulardan müteşekkil olup
7. Ordunun komutanı M. Kemal Paşa idi.
BİLAD-I ŞAM’DA KARA GÜNLER BAŞLIYOR
Ordularımızın geri çekilmesiyle
Bilad-ı Şam
(Suriye –Lübnan-Filistin/İsrail- Ürdün) olarak bilinen bölge.. İngiliz ve Fransızlara bırakılmış oldu.
ABD ve Rusya’nın henüz etkin olmadığı bu bölgede
Suriye ve Lübnan Fransızların payına
Geri kalan bölge İngilizlerin hakimiyetine geçmiş oldu.
Bundan sonra
Suriyeliler için artık kara günler böylece başlamış oldu.
SURİYE KRALININ M. KEMAL PAŞA’YA TEKLİFİ
Batılı müstevlilerin
Bölgeye çöktüğünü gören halk.. Suriye Genel Meclisi’nce seçilen
Kral Faysal’ı sıkıştırarak M. Kemal Paşa’ya gönderip, tekrar beraber olmamız için teklifte bulunmasını söylerler.
O sırada
Yunanlarla savaş halinde olmamızdan dolayı (1920)
M. Kemal Paşa Kral Faysal’a;
Her iki ülkenin savaşta olduğunu,
Suriye’nin ise durumunun meşkûk (karışık) olduğu
(Suriye’de Fransızlarla İngilizler çekişme halinde ve halk bağımsızlık mücadelesi veriyor)
Her iki ülke bağımsızlığını elde ettikten sonra
Suriye-Türkiye birleşmesinin konuşulabileceğini söyler.
MECLİS GİZLİ OTURUMU
M. Kemal Paşa
Bu mevzuyu meclisin gizli oturumunda şöyle ifade eder:
Aslında Kral Faysal’ın birleşmeden yana olmadığını
Ama halk
Kendisini sıkıştırdığı için bu teklifi kendilerine getirdiğini söyler.
ŞÜKRİ EL KUVVETLİ TEKRAR BİRLEŞME TEKLİFİ GETİRİYOR
1924 yılında Fransız mandası olan Suriye,
Aralıklarla bağımsızlık mücadelesi vermeye başlar.
Bağımsızlık mücadele önderlerinden Şükri El Kuvvetli 1943’te devlet başkanı seçilir.
3 yıl sonra Suriye bağımsızlığına kavuşur.
Bu sırada
Soyadından Türk olduğu belli olan (Tarihçi Murat Bardakçı Konyalı olduğunu söylüyor) El Kuvvetli Türkiye’ye tekrar birleşme teklifi getirir
Ama yine red cevabını alır.
DARBELER ÜLKESİ SURİYE
Uzun süren mücadeleden sonra
Fransızlar bir sürü fitne fesat bırakarak
Ülkeyi terk etti ama Suriye bu sefer batı ile doğu (ABD-Sovyet Rusya) arasında bir çekişme alanına döndü.
Bu çekişme neticesinde
Arka arkaya gelen darbelerle
Suriye 1963 yılına kadar adeta bir darbeler fırtınası yaşadı.
Öyle ki,
Erken kalkan darbe yapar oldu.
Nihayet
Sovyet Rusya yanlısı görünen Baas Partisi 1963 yılında son darbeyi yaparak iktidar olur.
ÇİLEKEŞ SURİYE
1963’te Baas Partisi iktidar oldu ama daha fenası 1970’te bu sefer Nusayri Esad ailesi ipleri eline aldı.
Yani Suriyeliler
Tek parti diktatöryasından tek aile diktatöryasının eline düşmüş oldu.
HAFIZ ESAD- BEŞŞAR ESAD VE ARAP BAHARI
1970’ten 2000 yılına kadar Hafız Esad
Suriye’yi demir yumrukla yönetti.
2000 yılında ölünce oğlu Beşşar Esad başa geçti.
Önceleri halkına daha insani niyetle yaklaşan Beşşar Esad başta halkın güvenini kazanır gibi oldu.
Halk
Eski yaşanan hadiselerin üstüne sünger çekmeye hazırdı.
Çünkü
Artık huzura susamış insanca yaşamak istiyordu.
Türkiye’de bu Beşşar’ın bu halinden memnundu.
Bunun için sınır kapıları açıldı, ortak bakanlar kurulu toplantıları yapılmaya vs. başlanmıştı.
Neredeyse
Kral Faysal ve Şükri El Kuvvetli’nin hayali gerçekleşiyordu
Ama…
ARAP BAHARI FİTNESİ
Ama
Bu yakınlaşma batılı müstevlilerin hoşuna gidecek bir gelişme değildi.
Suriyelilere bir lokma huzuru fazla gören batılı emperyalistler
Suriye Türkiye yakınlaşmasından büyük bir rahatsızlık duyarak
Tunus’ta başlattıkları
Arap Baharı fitnesini Suriye’ye sıçratmayı başardılar.
Bana göre Arap Baharı denilen fitne
Sadece Suriye için tasarlandı ve netice alındı.
Çünkü
Diğer ülkelerde durum eski tas eski hamam… (Libya hariç)
Ancak şu var ki;
Suriye’de de işler batılı müstevlilerin istediği gibi gitmiyor.
Çünkü
Türkiye eski Türkiye değil.
SURİYE’DEN SONRA TÜRKİYE…
Suriye’yi karıştırıp parçaladıktan sonra
Türkiye’ye yönelmeyi hesaplayan emperyalistler
Hesap etmedikleri bir şeyle karşılaştılar.
PENÇE…
Amerika ve Rusya’nın işgal ettiği bölgeye Türkiye’nin yanaşmaya cesaret edemeyeceğini.. bilhassa YPG kontrolündeki bölgelerde Amerikalı danışmanlar(!) varken Türkiye’nin o bölgeleri vurmayı aklından bile geçiremeyeceğinin hesabını yapanlar fena şekilde yanıldı.
Türkiye
Bölgeye 5 kere müdahele ederek planlarını başlarına geçirdi. (Şimdi altıncısı için hazırlık yapılıyor)
Batılılar çok iyi plan yapıyor ama bu sefer o planlarını tutmadı.
Çünkü
Artık eski Türkiye yok…
BİR EŞYA GİBİ GÖRDÜĞÜMÜZ SURİYELİLER
Kısaca
Suriyelilerin yüz yıldır bitmeyen çilelerini anlatmaya çalıştım.
Bugün
Başlarına gelen felaketten dolayı
Başta ülkemiz olmak üzere dünyanın dört bir tarafına dağılmış vaziyetteler.
Kendilerinden bahsedilirken
Bir eşyadan bahseder gibi,
“Şöyle gönderelim! Böyle yapalım! Bu kadar misafirlik yeter.. davul zurna ile göndereceğiz vs. “ gibi insan onurunu zedeleyecek şekilde konuşmalar yapılıyor.
Sanki
Suriye’de savaş bitmiş.. herşey normale dönmüş
Veya
Başka bir ülke Suriye’ye saldırmış da bunlar da kaçarak ülkemize sığınmış gibi muamele yapılıyor.
Hâlbuki onlar
Harekât yaptığımız Kuzey Suriye’de ordumuzla omuz omuza mücadele veriyor
Emperyalistlerin o hattı geçip
Türkiye’ye zarar vermemeleri için bizim askerimizle beraber kanlarını akıtıyorlar.
Suriye’nin kuzey hattı (Allah muhafaza) yıkılırsa
Oraya YPG vs. gibi terör örgütleri eliyle ABD’nin konuşlanacağı malumdur.
Böylece Amerika
Doğu (Gürcistan) Batı(Yunanistan ve Bulgaristan) ve güneyden bizi çembere almış olacak.
Dünya güç dengesinin yeniden kurulduğu bir zamanda
Suriyelilerle ilgili atacağımız adımlar çok önemli.
Çünkü
Türkiye Türkiye’den
Suriye Suriye’den ibaret değil…
07.06.2022
Emin Batur
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol