En önemli seçim hangisi (4)

  • GİRİŞ18.04.2023 09:35
  • GÜNCELLEME18.04.2023 09:35

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;

Karanlığında nur, yeniden doğuş...

Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!

Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!

Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

2002 SEÇİMİNE GİDERKEN

Geçen yazıda

1995 Seçiminden galip çıkan Erbakan Hoca liderliğindeki Refah Partisi

Koalisyonla da olsa.. ülkeyi refaha erdirdiğini dost-düşman herkesin teslim ettiği bir gerçektir.

Detaylara girmeden söyleyeyim:

Erbakan Hoca

İçeride denk bütçe

Dışarıda D8 projesini hayata geçirmiş

Ama…

28 ŞUBAT

Ama 28 Şubat ile birlikte

Parlamento dışı dinamikler devreye girmesiyle

Yapılan tüm hayırlı icraatları teker teker devirdiklerini gördük.

Öyle ya

Emperyalistler bizim gibi ülkeleri boş bırakacak değildi. Yerli işbirlikçilerini sahaya sürüp istediklerini aldılar.

Demek ki,

Mücadeleye buradan başlamak gerekiyormuş.

Daha gidilecek çok yolumuzun olduğunu o gün daha iyi anladık.

BU İŞ

SADECE BİZDE Mİ BÖYLE?

Hayır!

D8’e imza koyan ülkelerin tüm liderleri teker teker

Farklı usullerle görevlerinden alındılar.

Bu arada

Refah Partisi kapatılmış

Recep Tayyip Erdoğan hapse atılmıştı.

1999 SEÇİMİ

Bu seçimde parlamento ve belediye seçimleri beraber yapıldı.

Halk bize inanmış ama darbecilerin bizi rahat bırakmayacağını anlamıştı.

Bundan dolayı

Haklarından gelir diye parlamentoda oyları MHP’ye

Belediyelerde ise bize verdi.

Yani

Belediye seçimlerinde yine birinci parti olmuş ama mecliste çoğunluğu kaybetmiştik.

DSP-MHP-ANAP KOALİSYONU

MHP önderliğinde MHP-FP-DYP

Hükumet kurulabilecekken yine ecinnilerin bastırması ile

Ecevit başbakanlığında

Anasol-M hükumeti kuruldu.

Böylece

Ülkenin felaket yılları başlamış oldu.

PARLAMENTER SİSTEMDE

UÇAN ANAYASA KİTAPÇIĞI

Şu anda

Millet ittifakının ısrarla istediği parlamenter sistem cari olduğu için

Cumhurbaşkanı ile Başbakan yetki karmaşasında anlaşamıyor

Binaenaleyh

Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer Anayasa kitapçığını Ecevit’in kafasına fırlatıyor

Ve zaten

3’lü kararname ile tıkanan işler bu sefer 4’lü kararname ile iyice tıkanmıştı.

Hükumet zayıf düşünce

Enflasyon canavarı başını almış gitmiş

Dolar bir gecede ikiye katlanmış

Esnaf kepenk kapatıyor

Bu arada

Yolsuzluklar diz boyu olup bankalar soyuluyordu.

İçi boşaltılan bankalar arka arkaya batıyor.. ülke kaosa doğru sürüklenirken.. O üç yıl zarfında 20’nin üzerinde banka batmıştı.

İşlerin

İyice sarpa sardığını gören MHP lideri Bahçeli seçime gidilmesi gerektiğini ilan edince hükumet seçim kararı almak zorunda kaldı.

AKPARTİ İKTİDAR

AMA GENEL BAŞKANI YASAKLI

2002 Kasım ayında yapılan seçimde yeni bir parti olmasına rağmen

Akparti %34 oy alarak büyük bir zafer kazanmıştı.(363 milletvekili)

Halk

Ecevit’in kötü idaresine kızmış

Ve 3 yıl önce %22 oy verdiği bu partiye bu sefer %1 oy vermişti. Ekonomideki başarısızlık halk tarafından bu şekilde cezalandırılmıştı.

Diğer partilerin de aynı şekilde hepsi sandığa gömülmüş

Barajı bir tek CHP geçmişti.(178 milletvekili)

Böylece halk

Koalisyon istemediğini.. başkanlık sistemi gibi tek parti iktidarı ile yönetilmek istediğini lisanı hal ile söylemişti

Ancak

Bu kadar büyük başarıya rağmen

Akparti lideri Erdoğan yasaklıydı.

Bürokratik oligarşi hala direniyordu.

KASET KUMPASI

Bu düğümü çözmek

CHP lideri Deniz Baykal’a nasip oldu

Ama

O da bunu siyasi hayatıyla ödedi.

Ona kurulan kaset kumpası ile CHP’nin başından uzaklaştırılıp

Yerine Kılıçdaroğlu getirildi.

ERDOĞAN İŞ BAŞINDA

Sayın Erdoğan işbaşına geçer geçmez bu çarpıklığı düzeltmeyi kafasına koyarak işe başladı.

Yani bir ülkede ayaklar baş.. başlar ayak olamazdı.

Seçim yapılmış ve hükumet kurulmuşsa

Bürokratlar ülkenin gidişatına yön veremez. Ülkenin yönünü tayin edecek olan askeri ve sivil bürokratlar değil.. siyasiler olmalıydı.

VAY.. SEN MİSİN BUNU DİYEN!

Gözdağı vermek için

Hemen harekete geçtiler.

2003 yılında bir şeyler uydurup Akparti’yi kapatmaya kalktılar.

Ancak

Arkada batmış bankalar ve berbat bir ekonomi varken büyük ihtimalle buna cesaret edemediler.

Akparti yoluna devam etti

Ama başta cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer olmak üzere Akparti önünde o kadar çok takoz vardı ki…

Mesele anlaşılmıştı.

İçeridekilerin

Dışarıda bulunan ağababalarına hadleri bildirilmeliydi.

DIŞARIYA “ONE MİNUTE!”

İÇERİYE “KES LAN!!!”

Aslında

Dışarıdakilerin “one minute!”

İçeridekilerin de “kes lan!” kadar bir canı varmış.

Liderimiz Erdoğan

Zamanı geldiğinde dışarıya “Hop dedik! Bir dakika…”

İçeriye de anladıkları dilden fırçayı atınca

Ortalık süt liman olmuştu.

Arkasından

MİT’in başına Sayın Fidan’ın atanmasıyla içimize sızmış ayrık otları temizlenerek.. ülkenin bağımsızlığı yolunda büyük bir adım atılmış oldu.

Böylece büyük bir eşik aşılmıştı

Ama

Düşman boş duracak değildi.

Gelecek yazıda

Gezi Parkı Olayları.. Kobani Olayları.. Hendek Olayları .. IMF borcunun kapatılması.. 15 Temmuz Şanlı Direnişi

Ve 2023 seçiminin önemine değineceğim inşallah…

18.04.2023

Emin Batur

Yorumlar1

  • Cihad 1 yıl önce Şikayet Et
    Güzel yazı, kaleminize sağlık, ölümüne Reisleyiz her daim ölümüne
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat