Allah bu ülkeyi iki başkandan korumuş
- GİRİŞ13.06.2023 16:08
- GÜNCELLEME13.06.2023 16:08
Az kalsın
Cumhurbaşkanı yardımcıları olarak
Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerini yönettikleri gibi
Ülkemizi de yöneteceklerdi…
Aman Allah’ım!
Verilmiş sadakamız varmış…
YÖNETMEK Mİ?
Ne yönetmesi!
“Yönetmek” dediğim lafın gelişi.
CHP belediyeleri her tarafta dökülüyor.
Ama bilhassa Ankara İstanbul ve İzmir’de fena halde dökülüyor.
İzmir’i kimsenin yazmadığına bakmayın…
Çünkü
Koca bir köye dönen İzmir’in bu halini yaşayanlar kanıksadı artık. Onu geçiyoruz
Ama…
ANKARA-İSTANBUL
…Ama
Tıkır tıkır işleyen işleyen Ankara ve İstanbul belediyeleri
4 yılda
Bunların elinde ne hale geldi onlara bakalım:
Ankara
Son bir hafta içinde 2 kere sular altında kaldı.
Sebebi de çok basit. Mazgallar temizlenmediği için Ankaralılar perişan oldu..mal ve can derdine düştü. Üstelik meteoroloji günler öncesinden uyarısını yapmıştı.
Hâlbuki
Akparti döneminde Ankara’nın altyapısı çözülmüş.. iş sadece mazgalların temiz ve açık tutulmasına kalmıştı
Ama CHP yönetimi bırakın yeni yağmur suyu kanalları yapmayı.. daha önce çalışan mazgalları temizlemeyi bile beceremiyor.
Başkan Melih Gökçek döneminde
Bir kere 1 tane altgeçidi su basmıştı da.. bunu 25 yıl dillerine doladılar. Şimdi ise bir yağmurda 7 altgeçit sular altında kalabiliyor.
Neden?
Çünkü Ankara ve İstanbul belediye başkanları
Cumhurbaşkanı yardımcısı olma hayaliyle Kılıçdaroğlu’nun peşinde dolaştıkları için bu iki büyükşehir sahipsiz vaziyette. (Sanki olsalar çok bir şey değişecek!)
İSTANBUL
İstanbul’un durumu daha da kötü… Tek tek saymaya gerek ama şu kadarını söyleyeyim:
Seçim öncesi
İmamoğlu’nun yapmış olduğu seçim vaatleri internette var.
O yapmış olduğu seçim vaatlerinin yüzde birini bile yapamadı.
Yapmayı bırakın
Bunların zamanında İstanbul geri gitti.
Çalışmayan asansör ve merdivenlerden tutun da her gün arıza yapan İETT otobüslerine kadar binlerce sakamet var.
Ancak
Bazı sakametler bariz bir şekilde görülmüyor.
NEDEN?
Çünkü
İlçe belediyelerin çoğu Akparti’de.
Merkezi hükumette de Akparti’de.
Bundan dolayı
Aksaklıklar olduğu zaman ya ilçe belediyesi veya hükumet müdahale ettiği için eksiklikler fark edilmiyor.
Mesela;
Çam-Sakura hastanesine İmamoğlu’nun yapması gereken yolu hükumet yaptı
Veya
Ana arterlerdeki asfalt çalışması.. ağaç sulamaları vs. yi “namus belasıdır” deyip ilçe belediyeleri yapıyor.(İlçe belediyelerinin ulaşamadığı yerlerde ağaçlar kuruduğu için sökülüyor. Vatan caddesinin girişindeki ağaçlar gibi)
YANGIN
Ancak
Bazı işler vardır ki,
Bunlar büyükşehir belediyesine ait olup ilçe belediyeleri karışamıyor. İtfaiye gibi.. İETT otobüsleri gibi.. metrolardaki yürüyen merdivenler gibi vs.
Bu saydığım yerlerin de ne halde olduklarını aziz İstanbullular biliyor.
Ben sadece itfaiye ile ilgili bir-iki örnek vereceğim:
Bir ay önce Akit gazetesinde yangın çıkmıştı.. itfaiye yangına müdahalede yetersiz kaldı.
“Olur öyle şeyler..”deyip bunu meslek hatasına yormuştuk
Ama o ne!?
Başakşehir ’de çıkan yangında da aynı hatalar yine tekerrür etti.
Çatıda başlayan yangına
Zamanında müdahale edilmediği için alevler tüm binayı sardı
Hâlbuki
Yangının çıktığı fabrika itfaiyeye 3 km mesafede olup trafik yoğunluğunun olmadığı bir yerdeydi.
Kontrol altına alınamadığı için
2 gün süren yangından sonra
Tüm bina neredeyse pert oldu.
Bir tek hataları bu mu?
“ŞU İŞİ BAŞARDIK!”
DİYEBİLECEKLERİ TEK BİR PROJELERİ YOK
Ulaşımdan, atık suyun arıtılmasına
Kentsel dönüşümden, asfalt dökümüne
Çevre peyzajdan, ağaçların kesilmesi veya sökülmesine kadar her yerde belediye dökülüyor.
Yapmayı vadettikleri
Kadın doğum hastanelerinden
Yapacakları 100.000 adetlik otoparka kadar hiçbir vaatlerini yerine getirmediler.
Sayelerinde İstanbul
Dünyada trafiği en ağır işleyen büyükşehirleri arasında 1 numara oldu.
İstanbul’u
(Ak Parti’den devraldıklarında trafik yoğunluğunda dünya sıralamasında altıncıydı)
Daha yazacak çok şey var.
Kullanılan muazzam bütçeden.. trafiği rahatlatmak için yapılmayan tünellere(Lavazım-Dolmabahçe) yine projesi hazır, parası ayrılmış ama yapılmayan arıtma tesisinden.. kesilen ağaçlara(Çırağan) ve alkışlayan yapraklara kadar o kadar çok şey var ki…
İŞ BİZE DÜŞÜYOR
YANİ “KÖYLÜLERE” DÜŞÜYOR
Bütün bu sakametlerine rağmen
Bir de kendilerine oy vermeyenlere “köylü” diyorlar.
Eh! Aldık kabul ettik…
Şimdi Ey
Aziz İstanbullular ve Ankaralılar!
Ve de köyden gelmiş hemşehrilerim…
Görüyorsunuz ki,
İş yine bize düşüyor.
Kılıçdaroğlu “köylü” diyerek Cumhurbaşkanımıza oy verenleri aşağıladı ya… Kem söz kime aittir söylemeye gerek yok
Ama
İstanbul’un Haliç’i kokudan yanında durulamazken
Onu temizleyerek bugün ödül alacak hale getiren biziz biz! Biz ‘köylüler’ yani. (Şimdi CHP eliyle yine kirlenmeye başladı ya. Neyse)
İstanbul’un
Kadıköy, Beşiktaş, Şişli.. Ankara’nın Çankaya vs. gibi mutena semtlerinde oturanların İstanbul ve Ankara’nın ne hale geldiği umurlarında değil.
Bundan dolayı
Kılıçdaroğlu’nun
Bu kadar beceriksiz ve sakilliğine rağmen
Hala %82 oy veriyorlar ki, bunu da anlamak mümkün değil. Ondan sonra kalkıp İzmir Körfezi neden kokuyor diye soruyorlar.
(Beşiktaşlılara da aşk olsun… Lavazım-Dolmabahçe tünelini iptal eden ve “günde 35-40 bin araç için ben bu kadar bütçe ayıramam diyen İmamoğlu’nun cephesine %82 oy verdiler. Sonra da trafikte sinirden saç baş yoluyorlar)
Netice-i Kelam;
Temiz.. düzenli ve gül gibi şehirlerde yaşamak istiyorsak
Şehirlerimizi
Acilen CHP’nin elinden kurtarmamız lazım.
Yoksa
Cumhurbaşkanımızın
Yapmış olduğu o muhteşem yemin törenine gelen misafirlere ayıp oluyor.
CHP seçimi kazanamadı
Ama
Ankara’yı sular seller altında bırakarak
O muhteşem görüntüye gölge düşürdü.
Yani
Hükumette de.. Belediyelerde de muhteşem olmalıyız.
O halde
2024 için şimdiden Bismillah…
13.06.2023
Emin Batur
Yorumlar1