Pezeşkiyan 'Direniş hattı'ndan vaz mı geçti

  • GİRİŞ02.10.2024 08:28
  • GÜNCELLEME02.10.2024 08:28

İran cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan

Bakanlar kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada;

ABD ve Avrupalı liderlerinin,

İran'ın Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye suikastına karşılık vermemesi halinde Gazze’de ateşkes ilan edeceklerine dair söz verdiklerini ancak bunu yerine getirmediklerini söyledi.

DİRENİŞ HATTI

Bu sözlere tepki gösteren bir grup İranlı,

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi binasının önünde toplanarak yetkililerden açıklama istedi.

Neden?

“DİRENİŞ HATTI” BİR ÜLKÜDÜR

Çünkü

İran’da Humeyni’nin gerçekleştirdiği devrimden bugüne kadar geçen 45 yıl boyunca; devrimin asıl amacının İsrail’i yıkmak olduğunu,

Bunun için de

İsrail’i çevreleyen ülkelerde bir “Direniş Hattı” oluşturarak

İsrail’i kıpırdayamaz hale getireceklerini

Ve nihayetinde İsrail’e öldürücü darbeyi indireceklerini söyleyip durdular.

Bu söylem

Anti Siyonist olan herkesin hoşuna gitti

Ama İranlılar bunu bir ülkü haline getirmişti.

Pezeşkiyan’ın mezkûr açıklaması bu ülkünün sona erdiği manasına geldiği için İranlıların açıklama beklemesi normaldir.

İSRAİL NEDEN BU KADAR RAHAT

Çünkü ortada “Direniş Hattı” falan diye bir şey kalmadı. Fiilen bitti. Pezeşkiyan sadece malumu ilan etti.

Zamanında İran

Bu söylemle girdiği Suriye’nin içini boşalttı.. direnecek kimseyi bırakmadı.

Bugün Suriye’de

İsrail’e karşı direnecek 10 milyondan fazla insan yurt dışında... 1-2 milyonu da yerin altında rahmeti rahmana kavuştu.

Derin fay hatları bu kadar derin olan bir ülke İsrail’e karşı nasıl dirensin?

Eğer İran

Suriye’yi ele geçirirken

Ülke gerçeklerini görüp adil bir yönetim kurabilseydi, bugün Suriye bu durumda olmaz.. İsrail de bu kadar küstah bir şekilde sağa sola saldıramazdı.

Ama İran

%10’luk bir Nusayri hakimiyetini tercih etti.

Geri kalanları da

Rusya’nın desteği ve dipçik zoruyla hizaya getirmek istedi ama olmadı. Zaten böyle bir şey mümkün değildi. Kaçan kaçtı.. kalanlar da içleri birbirine karşı kin ve nefret dolu olarak kaldı. Halkı bu hale getirilmiş bir ülke düşmana karşı nasıl dirensin?

Aynı şeyi Lübnan için de söyleyebiliriz.

Orada da Şii nüfus Sünni ve Marunilerden sonra gelir

Ancak

Ülkenin ne başbakanı ne de cumhurbaşkanı bilinir. Tek yetkili Hizbullah ve onun lideri Nasrallah…

Hasan Nasrallah

2006’da İsrail’e karşı olan direnişi milli birliği sağlayarak kazanmıştı.

Sünni olsun, Maruni olsun, Dürzi olsun

Ülkenin önde gelen savaşçı güçleri Hizbullah’ın liderliğinde savaşmış ve İsrail’i girdiği Lübnan topraklarından rezil bir şekilde def etmişti.

PEKİ, ŞİMDİ DURUM NEDEN DEĞİŞTİ

Çünkü

Suriye içi boşaltılmış olarak İsrail’in önünde boş bir alan olarak duruyor.

Bugün Suriye’yi işgal etmek Lübnan’ı işgal etmekten daha kolay...

Nitekim

Hemen hemen her gün İsrail savaş uçakları Beşşar Esad’ın sarayı üstünden alçak uçuş yaparak gözdağı veriyor ama hiçbir tepki yok.

Yetmedi

Şam ve Halep havalimanlarını bombaladı yine ses yok.

İran’ın Şam büyükelçiliğini bombaladı yine ses yok.

Ses yok derken fiili bir hareket yok.

Zaten Beşşar’ın cevap verecek gücü de yok. Verirse İran verir ama İran da “Şöyle yapacağız!. Böyle yapacağız!.İntikam alacağız!..” falan demekten öte gitmiyor.

 

HENİYE-ÇAĞRI CİHAZI-NASRALLAH

İsrail

Nihayet son darbesini vurarak İran’a meydan okudu.

Cumhurbaşkanlığı konutunda kalan Hamas lideri İsmail Heniyye’yi şehid etti.

Sonra

Uzun takip ve teknoloji gerektiren bir suikast olan çağrı cihazlarını patlatarak 5 bin Hizbullah üyesini saf dışı bıraktı. Yaralananlar arasında İran’ın Beyrut büyükelçisi de var.

Ve en son

Hasan Nasrallah’ı ekibi ile birlikte saklandığı yerde vurdu.

 

KIRMIZIÇİZGİ

Ben

Şam Büyükelçiliği’nin vurulmasını kırmızıçizgi sanıyordum

Sonra bunu öteledim: Tahran’da cumhurbaşkanlığı misafirhanesinde Heniye’nin vurulmasına getirdim. Sonra Hizbullah subaylarından 5 bin kişiye suikast bardağı taşıran damla olur diye düşündüm.

Hasan Nasrallah ve ekibi vurulunca “Eh! Eli kulağında..” dedim .

Tam bunu düşünürken,

Pezeştiyan’ın yukarıdaki açıklaması geldi.

Bu açıklama ile

Direniş Hattı’nın sonu mu geldi yoksa İran’ın başka planları mı var şimdilik bilmiyoruz

Ancak İran

Bu sloganla bölgeyi boşaltarak İsrail’in önünü açtı.

Şimdi de

Gazze.. Suriye.. Lübnan yıkılıp taş üstünde taş kalmamışken

Ve arkada bu kadar şehit ve gazi varken

Pezeşkiyan’ın

“Eğer barış olursa…” diye başlayan konuşması

Direniş ülküsünün sonudur.   

Bunun başka bir izahı yok.

 

01.10.2024

Emin Batur

 

 

 

 

        

 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat