Ne bağırıyorsunuz?
- GİRİŞ28.07.2020 09:50
- GÜNCELLEME28.07.2020 09:50
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. Milletin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkûmdur…” (1929)
Kim söyledi bu sözleri?..
Mustafa Kemal Atatürk. Üstelik tartışmalı bir tarafı da yok. Çok net, söylev ve demeçlerinde yer alıyor.
Milletin sesinin yükseldiği yer olan TBMM Genel Kurul Salonu’nda da dev harflerle “Egemenlik Kayıtsız ve Şartsız Milletindir” yazıyor. Altında da Atatürk’ün imzası bulunuyor.
Var mı itirazı olan?
Yok… Bu güne kadar hiçbir siyasi partiden tek bir itiraz yükselmedi. “Kaldırın o yazıyı oradan” diyen çıkmadı.
Bu gerçeklere rağmen niye bağırıyor bunlar?
***
Türkiye Cumhuriyeti Yargısı bir karar verdi. Ayasofya’nın yeniden cami statüsüne döndürülmesi hükme bağlandı. İdare de yargının verdiği kararın gereğini yerine getirdi. Ayasofya’yi ibadete açtı.
Açılış günü tam 350 bin insan orada Cuma namazı kıldı. Yer bulamayıp ayrılanları, başka camilere gidenleri saymıyorum.
Milyonlar da büyük bir heyecan içinde evlerinde, televizyonları başında o sevince ortak oldu.
Ardından yüzbinler Ayasofya’yı ziyaret etti. Ayrıca akın bitmiş de değil, devam ediyor…
Yapılan kamuoyu araştırmalarında ise milletin büyük çoğunluğunun atılan bu adıma destek verdiği görülüyor. Millet, “Hüzün bitti. Ayasofya gerçek kimliğine büründü” diye bayram yapıyor.
İşte, Mustafa Kemal’in “milli irade” dediği bu! 1929’da ifade ettiği gibi kim durabilir onun karşısında?
HHH
Şimdi kimse kalkıp da “Ama Ayasofya Atatürk döneminde müzeye çevrilmişti” demesin. O günün şartları farklıydı, bu günün şartları çok farklı. O günlerde Milli Mücadeleden yeni çıkmış, kendini toparlamaya çalışan genç bir Türkiye Cumhuriyeti vardı. Bugün ise toparlanmış ve dünya siyasetinde söz sahibi olan bir Türkiye bulunuyor. Mustafa Kemal’in ortaya koyduğu gibi egemenliğinin gereğini yerine getiriyor.
Ey Atatürkçüler…
Üzülecek, dövünülecek bir durum yok ortada. Tam tersine, sevinmeniz, hatta bayram ilan etmeniz gerekli.
***
Neymiş?..
Diyanet İşleri Başkanı, Cuma hutbesinde Atatürk’e lanet okumuş!
Hadi oradan. Bu kadar da kirletilmez ki.
Diyanet İşleri Başkanı, “Bizim inancımızda vakıf malı dokunulmazdır. Dokunanı yakar. Vakfedenin şartı vazgeçilmezdir, çiğneyen lanete uğrar” dedi.
Öyle değil mi?
Bu millet, vakıf malına ayrı ve özel bir değer vermiyor mu? Bu ifadenin neresinde yer alıyor Atatürk?
Ayrıca, bugün yürürlükte olan Türk Hukuk Sistemi de öyle diyor. Vakıf malının dokunulmazlığını hükme bağlıyor. Türkiye Cumhuriyeti, bir Hukuk Devleti olduğuna göre, Ayasofya’nın asli hüviyetine kavuşturulması, hukukun gereğinin yerine getirilmesidir.
O yüzden, milletin desteklediği ve takdir ettiği bir tasarrufu kirletmeye kimsenin hakkı yok. Mustafa Kemal, boşuna ve laf olsun diye söylemedi herhalde o sözleri. Evet, egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Bugün de millet ne demişse o yapılmıştır. En önemlisi ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti de o sözleri, altını kalın ve net çizgilerle çizerek dünyaya haykırmıştır:
“Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.”
Akşam Gazetesi
Yorumlar2