Bugün Merkez Bankasının mayıs ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı var. Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) en son mart ayında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 19’a yükseltmişti.

2021 yılı nisan ayında gerçekleştirilen PPK toplantısında, Merkez Bankası politika faizini değiştirmeyerek sabit bırakmıştı. Bugün ise faiz kararında nasıl bir değişiklik olacağı merak konusu.

Şunu açıkça ifade etmek gerekirse Merkez Bankası PPK bir yandan kurlarda süregelen hareketliliği diğer yandan ise açıklanan nisan ayı enflasyonunun artış trendinde olmasını hem bu toplantısında hem de yakın gelecekteki toplantılarında göz önünde bulunduracaktır.

Merkez Bankasının faiz konusunda alacağı kararlarda enflasyonun trendinin ve gerçekleşen enflasyon rakamlarının önemli bir gösterge olduğu Şahap Kavcıoğlu tarafından başkan olarak atandığından beri dile getirilen önemli bir husus.

Merkez Bankası başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar politika faizinin güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturmaya devam edileceği hususundaki güçlü vurgusu politika faizi ile enflasyon arasında pozitif bir farkın olacağı konusunda beklenti oluşturuyor.

Bu nedenle aradaki makasın pozitif olarak kalması konusunda aksi bir görüş aktarılmadığı sürece bu makasın devam edeceğini tahmin edebiliriz.

FAİZ KONUSUNDA BEKLENTİ NEDİR?

Merkez Bankası PPK toplantısında politika faizinin değişmeyeceği konusunda beklenti var. Her Merkez Bankası PPK toplantısı öncesi AA ekonomistlerden görüş alıyor. AA Finans beklenti anketine katılan ekonomistlerin büyük çoğunluğu da bu toplantısında Merkez Bankası PPK’nın politika faizini değiştirmeyeceğini tahmin ediyor.

Burada öne çıkan gerekçeler farklı olabilir ama en önemli gerekçe diğer ülkelere göre zaten yüksek olan politika faiz oranının ekonomiye önemli bir maliyet yüklediğidir. Ankete katılan ekonomistler arasında bu konuda görüş birliği var. Özellikle Covid-19’un yoğun yaşandığı ve ekonominin kapandığı bu dönemde yüksek faiz artışının ekonomide neden olacağı yeni maliyetlerin üstesinden gelmek gerçekten zor.

Bu nedenle Merkez Bankası tarafından faiz artışına gidilmeyecektir. Öte yandan, kurlardaki hareketliliği devam ettirmemek ve enflasyondaki artış trendinin neden olduğu baskıyı artırmamak için politika faizinde indirim de söz konusu olmayacaktır.

Ancak, özellikle enflasyonun artışını devam ettirmesinin faiz kararı açısından en önemli husus olduğunu da söylemekte fayda var. Bu hafta TÜİK tarafından açıklanan nisan ayı enflasyon rakamının yıllık olarak yüzde 17,14’e yükselmesi Merkez Bankasını alacağı faiz kararı konusunda zorlayacaktır.

Şimdilik Merkez Bankasının faizi artırması için baskı unsuru olmasa da enflasyonun artış trendinin devam etmesi halinde önümüzdeki dönemlerde alınacak faiz kararları açısından enflasyon trendinin oldukça baskılayıcı olacağını da söylemekte fayda var.

Ayrıca, üretici fiyat endeksinin 2021 yılı nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 4,34, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 35,17 seviyelerine çıkması kayda değer ve dikkate alınması gereken bir husus. Üretici ve tüketici fiyat endeksleri arasındaki farkın yüksek olması üretici fiyatlarının önümüzdeki dönemlerde tüketici fiyatlarına yansıyarak enflasyonu daha da yukarı çekme riskini taşımaktadır.

Bu hususlar Merkez Bankasının alacağı faiz kararında enflasyonun en önemli gösterge olacağını gösteriyor.

Yenişafak