Doğu Akdeniz’de yeni bir dönem mi başlıyor?
- GİRİŞ10.05.2021 11:18
- GÜNCELLEME10.05.2021 11:18
2000’li yılların başında Doğu Akdeniz’de başlayan hidrokarbon aramaları ve keşfedilen kaynaklar tüm dikkatlerin bu bölgeye çevrilmesine neden oldu.
Doğu Akdeniz’de ülkeler bir yandan hidrokarbon keşifleri gerçekleştirirken diğer yandan bölge ülkeleri arasında deniz sınırları konusundaki anlaşmazlıklar, ülkeler arasında oluşturulan işbirlikleri ve ittifaklar bölgede başlayacak yeni bir döneme işaret ediyordu.
Hatta, 2019 yılında Mısır, GKRY, Yunanistan, İsrail, İtalya, Ürdün ve Filistin Yönetimi, bölgesel bir gaz pazarı oluşturmak, altyapı maliyetlerini düşürmek ve rekabetçi fiyatlar sunmak amacıyla Doğu Akdeniz Gaz Forumu'nu kurmuş ve böylece bu işbirliklerini kurumsal hale getirmişlerdi.
Ancak Doğu Akdeniz’de en uzun kıyıya sahip olan Türkiye’nin bir yandan sondaj ve sismik araştırmalarını yürütmesi, diğer yandan bölgenin dışlanan önemli aktörü olan Libya ile deniz yetki anlaşması imzalaması bölgedeki değişimleri de tetikledi.
Bölge ülkeleri ve enerji dengeleri açısından kritik öneme sahip olan Mısır Türkiye ile yapacağı olası deniz sınırı anlaşmasıyla mevcut durumdan daha büyük bir deniz alanı sağlayacak. Bu bağlamda Mısır, Türkiye-Libya arasında imzalanan anlaşmaya saygı göstererek politika değişikliğine gitmiş oldu.
MISIR NEDEN ÖNEMLİ?
Mısır’ın Doğu Akdeniz bölgesinin enerji ekonomisinde çok önemli bir rolü var.
Mısır hem sahip olduğu doğalgaz rezervleri bakımından hem de Doğu Akdeniz’deki kaynakların uluslararası pazarlara ulaştırılması açısından şu anda kilit role sahip olan ülke. Çünkü bu bölgede bulunan doğalgazın ihraç edilmesinde Mısır olmazsa olmaz önemli bir aktör konumunda.
Diğer yandan, başta Yunanistan ve GKRY’nin bölgede AB üzerinden devam ettirdikleri etkinliklerini Mısır’ın desteği ile gerçekleştirdikleri de açıktır.
TÜRKİYE İÇİN YENİ DÖNEM
Türkiye son dönemlerde Doğu Akdeniz’de başlattığı sondaj ve sismik araştırma çalışmalarının yanında deniz sınırlarını belirleme konusunda da önemli bir çaba gösteriyor. Özellikle Türkiye’nin Libya ile imzaladığı deniz yetki anlaşmasıyla beraber ortaya çıkan durum Doğu Akdeniz’de enerji dengeleri açısından önemli bir değişikliğe neden oldu.
Bu anlaşma, bölgede bulunan ülkelerin kendi aralarında yeni deniz yetki anlaşmaları yapma konusunda farklı bir dönemi başlatmıştır. Ayrıca, bu gelişmeler bölgede geçmişte oluşturulan Türkiye karşıtı iş birliklerinde de değişimlere neden olabilecektir.
Özellikle Mısır’ın Türkiye kıta sahanlığına saygı göstermesi, Türkiye ve Mısır arasında var olan buzların erimesi için uzun zamandır süregelen çalışmaların artık somut hale geldiğine işaret ediyor. Geçen hafta heyetler arasında başlayan görüşmelerin daha yüksek seviyelere taşınması uzak bir ihtimal olarak gözükmüyor.
TÜRKİYE- MISIR İŞBİRLİĞİ
Doğu Akdeniz’de keşfedilecek kaynakların miktarı artıkça bu kaynaklar artık daha rekabetçi hale gelmekte ve taşınma açısından yeni rotalara ihtiyaç duyulmakta. Bu bakımdan Doğu Akdeniz’deki kaynakların Türkiye üzerinden taşınması çok önemli hale geliyor.
Çünkü Türkiye’nin AB ülkelerine yakınlığı ve hali hazırda TANAP ve TürkAkım gibi uluslararası doğal gaz borularına ev sahipliği yapması bu açıdan Türkiye’yi öne çıkarmaktadır. Bu gelişmeler, East-Med projesinin de devre dışı kalmasına neden olacaktır.
Diğer yandan Türkiye’nin Libya ile kendi deniz sınırlarını belirlediği bu deniz yetki sınırları anlaşmasıyla Mısır da önemli miktarda deniz sınırlarına ulaşmaktadır. Hiçbir ülkenin özellikle hidrokarbon kaynaklarının gündemde olduğu bu dönemde kendine düşen yüksek miktardaki deniz sınırlarından vazgeçemeyeceği açıktır.
Bu nedenle, Doğu Akdeniz’de yeni bir dönemin başındayız.
YENİŞAFAK
Yorumlar2